ANKARA (İHA) – Medicana International Ankara Hastanesi’nden “Değer Temelli Sıhhat Hizmetleri” paneli
ANKARA – Medicana International Ankara Hastanesi sıhhat dalının önde gelen temsilcilerini ve paydaşlarını “Değer Temelli Sıhhat Hizmetleri” panelinde bir ortaya getirdi.
Medicana International Ankara Hastanesi liderliğinde, Johnson & Johnson Medikal Aygıtlar ve Boston Scientific Tıp Gereçleri katkıları ile klinik ve ekonomik çalışmalar ışığında milletlerarası bedel temelli örnekler incelenerek sıhhat siyasetleri ışığında Türkiye‘ye entegrasyonunu pahalandırmak üzere “Değer Temelli Sıhhat Hizmetleri” paneli düzenlendi. Panele, Türkiye Büyük Millet Meclisi Sıhhat, Aile, Çalışma ve Toplumsal İşler Komitesi Lideri Prof. Dr. Recep Akdağ, Sıhhat Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Aydın, Medicana International Ankara Hastanesi Genel Müdürü ve Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Gülçin Türkmen Sarıyıldız, Ankara Vilayet Sıhhat Müdürü Uzm. Dr. Ali Niyazi Kurtcebe, Sıhhat Bakanlığı Türkiye Sıhhat Enstitüleri Başkanlığı Üyesi Hüseyin Çelik, Toplumsal Güvenlik Kurumu Genel Sıhhat Sigortası Genel Müdürü Prof. Gökhan Tuna’nın yanı sıra birçok sıhhat kesim temsilcisi katıldı.
“Böyle büyük bir avantajımız var bizim”
Panele katılarak burada bir konuşma yapan Sıhhat Eski Bakanı ve TBMM Sıhhat, Aile, Çalışma ve Toplumsal İşler Kurulu Lideri Prof. Dr. Recep Akdağ, şunları kaydetti:
“Şükürler olsun ki Türkiye’de vatandaşın eksiksiz bir yaklaşımı var. Beni 2013 yılları sonunda Harvard’da master ve doktora derslerine çağırdıkları vakit, orada bakanlara bir liderlik kursu verdiğimiz vakit şunu fark ettim. O vakit Obamacare’i yerleştirmeye çalışıyorlardı. Amerikan halkının çok değerli bir kısmı sıhhate şu göz ile bakıyordu. Sıhhat da başka metalar üzere para ile satın alınan bir şeydir, parası olan satın alır, olmayan ‘alamaz’ diyor. Bir İngilizce bir tabirleri vardı o vakit. Diyorlardı ki, ‘Health is a good like food’. Hatta televizyonda seyrediyordum hararetli hararetli tartışıyorlardı. Diyorlardı ki ‘Herkese parasına bakmadan sıhhat hizmeti vereceksek o vakit marketleri de açalım, herkes oradan gitsin besinini alsın’ üzere saçma sapan tartışmalar yürüyordu. O denli bir toplum o denli bir kültür. Bizim toplumumuzun o denli bir kültürü var ki. Neredeyse 84 milyonun tamamı, ‘Kardeşim bana hizmet veriyorsun lakin fakire da hizmet ver’ der ve diyor. Bu türlü büyük bir avantajımız var bizim. O vakit yapılası gereken, şayet kıymet bazlı bir ödeme modeline geçecek isek yapılması gerekeni kendi niyetim olarak söylüyorum. Çalışma Bakanlığı, Sıhhat Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, özel dal temsilcileri, dernekler hepsi bir ortaya gelmeli. Buna Cumhurbaşkanlığı Sıhhat Siyasetleri Konseyi öncülük yapmalı, biz de meclisten Sıhhat Komitesi olarak katılabiliriz. Sonucunda evvel gerçek bir ödeme sistemi daha sonrasında da buna paralel olarak bedel bazlı bir ödeme sistemine geçmeliyiz.”
“Değer temelli sıhhat hizmetini tam karşılayan bir kavram olmadığını düşünüyorum”
Bedel temelli sıhhat hizmetinin tam karşılığını verebilen bir terim olmadığını, eksik bir tanımlama olduğuna dikkat çeken Sıhhat Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Aydın, “Değer temelli sıhhat hizmetini tam karşılayan bir kavram olmadığını düşünüyorum. Eksik olduğunu düşünüyorum. Yanlış olduğunu değil eksik olduğunu düşünüyorum. Buna karşın maliyet akıbet eksenli bir sıhhat hizmetindeki paha anlayışımızı eksik bulsam dahi sıhhat hizmet sunumundaki bütün paydaşların davranışlarını değiştirecek seviyede de tesirli. Bunu da küçümsememek gerekiyor. Yani sıhhat finansmanını kökten etkileyebilecek bir öge. Her türlü düzgünleştirme araçları, tıbbi aygıtlar ve ilaçlar dahil fiyatlandırmayı kökten etkileyebilecek bir öge. Geri ödemeyi, sıhhat sigortacılığını, sıhhatte satın almayı etkileyebilecek bir öge. O açıdan küçümsemediğimi vurgulayarak eksik bulduğumun altını çizmek isterim” diye konuştu.
“Ülkemiz sıhhat konusunda Cumhurbaşkanımızın da öncülüğünde başlattığı sıhhatte dönüşüm ıslahatını tamamladı”
Panelin açılış konuşmalarını gerçekleştiren Medicana International Ankara Hastanesi Genel Müdürü ve Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Gülçin Türkmen Sarıyıldız, düzenlenen panel ile sıhhat sisteminin birçok paydaşını bir ortaya getirerek fikir alışverişinde bulunulması ve panel sonucunda birçok noktada tepki alınmasının önünü açacak bir ortamın hazırlanmasının amaçlandığını söyledi. Sarıyıldız, “Bugün bu toplantıyı yapmaktaki asıl maksadımız aslında şu. Pandemiden bugüne çok uzun bir mühlet geçti. Birbirimizden çok farklı kaldık, devlet ve özel bölüm, hizmet sunucuları, tedarik zinciri üyeleri ve ilaç sistemleri olarak. Biz aslında Türkiye’deki sıhhat kültürü ile bunu yapmaya çok alışıktık. Daima özel kesim ve devlet bir ortada el ele yürüyebiliyorduk. Lakin bu pandemi ile birlikte uzun mühlet başka kaldık ve bu süreçte gördük ki; ülkemiz sıhhat konusunda Cumhurbaşkanımızın da öncülüğünde başlattığı sıhhatte dönüşüm ıslahatını tamamladı. Artık onun durduğu bir yere geldi. Bu o denli bir yere geldi ki, artık sıhhat hizmetleri kaliteden ve tahminen kıymetten daha çok hacim üzerine odaklandı. Bu aslında bütün ülke için önümüzdeki devirde sıhhatin finansal sürdürülebilirliğini zorlayacak üzere görünüyor” formunda konuştu.
“Türkiye’deki insan kaynağımızla, yerleşke projelerimize yapılan yatırımlarla, aygıt teknolojilerimizle ve ilaca ulaşabilirlik ve sıhhate erişebilirlikteki başarımızla önemli bir yol kat ettik”
Dünya genelinde 2000’li yıllardan bu yana bedel temelli sıhhat hizmeti sisteminin uygulandığına ve bu sisteme uygun ödeme sistemleri geliştirildiğine dikkat çeken Sarıyıldız, “Pandeminin bize öğrettiği çok hoş bir şey var. Biz çok şeyi başardık. Sıhhatte çok hoş şeyler yaptık ıslahat ve dönüşüm projemiz ile birlikte. Aslında Türkiye’deki insan kaynağımızla, yerleşke projelerimize yapılan yatırımlarla, aygıt teknolojilerimizle ve ilaca ulaşabilirlik ve sıhhate erişebilirlikteki başarımızla önemli bir yol kat ettik. Ancak an itibariyle bu iş tüm dünya üzerinde değerlendirildiğinde finansal sürdürülebilirliğin nitekim farklı bir boyuta geçmemiz gerektiğini düşündürmeye başladı. Bu türlü bir süreçte biz bu finansal sürdürülebilirlik için ne yaparız diye düşünürken dünyanın aslında 2000li yıllardan beri paha temelli sıhhat hizmetlerine döndüğünü ve bütün ödemelerini bunun üzerine kurguladığını görmüş olduk” tabirlerini kullandı.
