İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ramazan Bayramı’nda, son 10 yıldaki tatil mühleti 5 gün olan Ramazan Bayramlarıyla kıyaslandığında bu yıl kaza sayısında yüzde 37, ölümlü kazalarda yüzde 55, can kayıplarında yüzde 61, yaralı sayısında ise yüzde 47 azalma yaşandığını bildirdi.
Bakan Soylu, Haliç Kongre Merkezi’nde bu yıl üçüncüsü düzenlenen Trafik Medya Mükafatları merasiminde yaptığı konuşmada, hiçkimsenin yaşama hakkını kolay sebeplerle kaybetmemesi gerektiğini tabir etti.
Dünyada ve Türkiye’de paralimpik sportmenlerin değerli bir kısmının trafik kazaları ile engelli olduklarını anlatan Soylu, biraz daha dikkat ve ihtimamla bu kayıpların önüne geçilebileceğinin altını çizdi.
ABD’de bir sigorta şirketinin trafik kazalarına ait yaptığı araştırmadan örnekler veren Soylu, bu araştırmaya nazaran kazalara neden olan etkenlerin başında dikkatin dağılması, çok sürat, alkollü araç kullanma, dikkatsiz sürüş ve yağmurun geldiğini anlattı. Soylu, direksiyon başında cep telefonu kullanma, yemek yahut bir şeyler içmenin kazaya neden olabileceğine işaret etti.
Bakan Soylu, televizyon haberlerinde askere uğurlama sırasında yolun kapatılarak silah atıldığı imgeleri izlediğini aktararak, “Allah’ınızı severseniz biz kaçıncı yüz yılda yaşıyoruz? Tekraren uyarıyoruz, anlatıyoruz. Askere gitmek bu memleketin evlatları için çok erdemli bir yolcuktur. Lakin bu onurlu seyahatin içerisine milletin hakkına girebilecek ve milletin hakkını bertaraf edebilecek bir adım ortaya konmamalı.” dedi.
Uyuşturucu kullanımına ait dataları de paylaşan Soylu, Türkiye’de 2017 yılında doz aşımından mevt sayısının 941 olduğunu, 2021’in sonunda 300’ün altında, 280 civarında bir sayıyla kapatacaklarını bildirdi.
ABD’de yıllık doz aşımı nedeniyle mevt sayısının 100 bin olduğuna dikkati çeken Soylu, bu sayının yeni açıklandığını, geçen yıldan bu yıla da yüzde 15 artış olduğunu kaydetti.
“Ölümlü trafik kazası sayısı yüzde 40,8 azaldı”
Bakan Soylu, trafik kazalarını tedbire konusunda büyük başarılara imza atıldığını, fakat önlerinde hala uzun bir yol olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“En son Ramazan Bayramı’nda, son 10 yıldaki tatil müddeti 5 gün olan Ramazan Bayramlarını kıyasladığınızda bu yıl kaza sayısında yüzde 37, ölümlü kazalarda yüzde 55, can kayıplarında yüzde 61, yaralı sayısında ise yüzde 47 azalma yaşanmıştır. 100 bin kişi başına düşen trafik kazası can kaybı 2015’te 9,6’ydı. Yani 100 binde 9,6 can kaybı. Yüzbinde 13,4’te 2011 yılında, yani bizim 2011-2021 strateji evrakına adım attığımız yılın başındaydı. 2015 yılında 9,6 düzeyinden, 2021 yılı sonu prestijiyle yüzde 5,7 ve altı bandına geldi. Yani kıymetli bir düşüş sergiledi. Bu şu demektir: 2015’e nazaran yıllık can kaybı ortalaması 2 bin 500 kişi azaldı. Daima bir arada bir ortaya gelsek, haşa, bir bireye, rastgele bir can verebilme kabiliyetimiz de yoktur. Yeniden 2015 yılında yıllık yaya can kaybı 1810 iken, 2018’deki yaya öncelikli trafik anlayışına geçişle birlikte, 2020 yılında bu sayıyı yüzde 46,5 azalışla 968’e çekebildik. Araç sayısı 2010 yılına nazaran, 2020 yılında yüzde 59,9 artmışken, ölümlü trafik kazası sayısı birebir dönemde yüzde 40,8 azaldı.”
Salgın nedeniyle 2021 sonrasında tüm dünyada ve Türkiye’de şoför ve yaya davranışlarında olumsuz istikamette değişimler yaşandığını tabir eden Soylu, yaya can kaybının yüzde 22 artışla 968’den 1186’ya yükseldiğini, bunun da insanların kırsala giderek, yaya ve sürüş alışkanlıklarının olmadığı beldelerde yaşamalarından kaynaklandığını söyledi.
Bakan Soylu, hayatını kaybeden yayaların yarısının kurallara uymama nedeniyle hayatını yitirdiğini lisana getirerek, “Demek ki biz bir taraftan şoförlere yaya öncelikli trafiği anlatırken, öbür taraftan yayalarımıza da trafik kuralları ve yaya kurallarına uymalarını da anlatmak zorundayız.” diye konuştu.
“İnsan kusuruna imkan verebilecek boşlukları gidermeye çalışıyoruz”
Soylu, yeni devirde bir yandan trafik kazalarını azaltmaya, öbür yandan da kazalardaki can kaybı ve önemli yaralanmaların önlenmesine odaklandıklarını kaydederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Güvenli sistem olarak söz ettiğimiz yaklaşımla da insanların yanılgı yapabileceğini her vakit kabul ediyoruz. İnsan da yanılgı yapabilir. Bizim vazifemiz o yanılgıyı yaptığı andan itibaren kazasına, yaralanmasına, vefatına sebep olacak bir durumu oluşturmayacak önlemler almaktır. Biz bu önlemleri almak zorundayız. İnançlı sistem yaklaşımının ana özelliği bütün dünyada kabul gören, Birleşmiş Milletler tarafından da kabul gören, ortak akılla kabul gören en temel özelliği budur. Biz bunu trafik ekosistemi içerisinde insan yanılgısına imkan verebilecek tüm boşlukları test edip gidermeye çalışıyoruz.”
2020-2021 yılları ortasında trafik kazalarındaki toplam can kaybındaki artışın yüzde 10, şoför kayıplarındaki artışın yüzde 6, yolcu kayıplarındaki artışın yüzde 9, yaya can kayıplarındaki artışın yüzde 22 olduğunu aktaran Bakan Soylu, şunları söyledi:
“Bizim bakanlık olarak işimiz güç. Bir taraftan terörden insanların hayatını kaybetmemesi için önlemler ve tedbirler alıyoruz. Bir taraftan teröristlerin sayısını azaltmaya çalışıyoruz. Bir taraftan uyuşturucu illetinden gençlerimizi kurtarmak ve onları hayata kazandırmak için efor sarf ediyoruz. Bir taraftan trafik kazalarını azaltmaya, insanlarımızın hayatlarını devam ettirmesini sağlamak için gerekli önlemleri ortaya koymaya çalışıyoruz. Yani bir taraftan terörle çaba ederken, öbür taraftan uyuşturucuyla, öbür taraftan trafikle uğraş ederek insan hayatının değerinin ne olduğunu, bütün toplumumuzla paylaşmaya çalışıyoruz.”