– Türkiye‘de her 3 şahıstan 1’i hipertansiyon hastası
Hipertansiyona karşı günde yarım saat yürüyüş önerisi
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Deniz :
“Beslenmede tuzu çıkartın”
ADANA – Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Deniz, dünyada her 4 bireyden, Türkiye‘de ise her 3 bireyden 1’inin hipertansiyon hastası olduğunu söyledi. Prof. Dr. Deniz, kalp krizi, inme ve kalp yetmezliği üzere birçok probleme yol açabilecek hipertansiyona karşı günlük antrenman ve beslenmeden tuzu çıkartmayı önerdi.
Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Deniz, 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü sebebiyle, hipertansiyon hastalığının nasıl teşhis edilebileceğini ve yapılması gerekenleri anlattı. Hipertansiyonun, kalpten bedene taşınan kanın atardamar duvarlarına uyguladığı kuvvetin, kalp hastalığı üzere sıhhat sıkıntılarına neden olabilecek kadar yüksek olduğu yaygın bir tıbbi durum olduğunu belirten Prof. Deniz, dünyada her 4 şahıstan, Türkiye‘de ise her 3 şahıstan 1’inin hipertansiyon hastası olduğunu söz etti.
“Kalp krizi, inme, görme üzere pek çok hastalığa yol açabilir”
Prof. Dr. Deniz, hipertansiyonun birebir vakitte yüksek tansiyon ismiyle bilindiğini anımsatarak “Doktor ölçümlerinde 140’a 90 mm bizim hudut ölçümümüzdür. Lakin meskendeki ölçümlerde ise bu hudut daha düşüktür. Kan basıncının yükselmesi kalp ve damar hastalıkları için önemli bir risk oluşturmaktadır. Kalp yetmezliği, inme ve kalp krizi üzere risklere yol açmaktadır. Bu nedenle erken fark edilip tedavi edilmesi gerekir” diye konuştu.
Prof. Dr. Deniz, hipertansiyonun neden olabileceği hastalıklarından bahsederek, “Kalp krizi, inme, kalp yetmezliği, hafıza sıkıntıları, çeşitli böbrek hastalıkları, damar hastalıkları, görme kaybına kadar varabilen görme meseleleri, bayanlarda da erkeklerde de cinsel işlev bozuklukları ile ani mevtle sonuçlanabilecek aort anevrizmaları üzere hastalıklar ortaya çıkabilir” dedi.
“Sık görülüyor lakin farkına varılmıyor”
Hipertansiyonun 35 yaşından itibaren görülebileceğini aktaran Prof. Dr. Ali Deniz, “Çocuklarda da altta yatan hastalıklara bağlı olarak görülebilir fakat ekseriyetle erişkin yaş hastalığıdır. Türkiye için her 3 şahıstan 1’inin hipertansiyonu var diyebiliriz. Epeyce sık görülen lakin farkına varılmayan bir hastalık. Aile faktörü burada en değerlisi. Ebeveynlerinden birinde hipertansiyon olan bireylerde hipertansiyon görülebiliyor. Bunun da kıymetli bir tesiri var” sözlerini kullandı.
“Hekime istişareden ilaçlar kesilmemeli”
Hipertansiyon teşhisi konulan pek çok hastanın, bu nedenle bir şikayet yaşamadığını söylediğine değinen Prof. Dr. Deniz, “Hissedilmese bile kan basıncı yüksekliği sıhhat sorunlarına yol açabilir. Şikayetin olmaması yüksek kan basıncının olmadığını yahut ziyanı olmadığını göstermiyor. Kan basıncı yüksek olduğunda, nefes darlığı, enseden başa gerçek yayılan bir baş ağrısı, baş dönmesi, görme problemleri, burun kanaması üzere şikayetler olabilir, lakin hiç belirti vermeden birebir yükseklik de görülebilir. Bu nedenle tabibin önerdiği tedavi nizamlı uygulanmalı ve tabibe müracaattan ilaçlar kesilmemeli” dedi.
“Her gün yarım saat yürüyün”
Tedavi prosedürlerinden de bahseden Prof. Dr. Deniz, yüksek tansiyonu olan bireylerin, kilosuna dikkat ederek ve kâfi ölçüde hareket ederek sağlıklı bir hayat sürebildiğine dikkat çekti. Yapılan araştırmaların fazla kilo ile yüksek tansiyon ilgisini ortaya koyduğuna işaret eden Deniz, “Bu nedenle bu şahısların kesinlikle kilo vermesi, beslenme uzmanı ve tabip denetiminde diyet ve spor yapması kıymet taşıyor. Her gün 15-20 dakikalık hafif tempolu bir koşu yahut yarım saatlik süratli tempoda yürüyüş metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı oluyor” diye konuştu.
“Tuzdan vazgeçin”
Prof. Dr. Deniz, yüksek tansiyonu olan şahısların beslenme listesinden tuz ve tuzlu besinleri çıkarmasının değerine değinerek, “Tüketilen besinlerin içeriğindeki tuzun fazlası ziyanlı oluyor. Bunun yanı sıra sigara ve çok alkol tüketiminden uzak durmak, mümkün olduğunca gerilimden kaçınarak sakin bir hayat sürmek öneriliyor” formunda konuştu.
