– Ahmet Işık Çebi : “Bu vakte kadar başarılı olduğumuzu düşünüyorum”
Beşiktaş Kulübü Lideri Ahmet Parıltı Çebi :
“Artık daha sağlıklı kontratlarımız var”
Çebi: “TFF’nin bütün şuraları istifa etmeli”
Çebi: “Atiba bu kulübün simgesi, devam etmesini istiyorum”
“Kadroya giremeyenler, borcun 4’te 1’ini oluşturuyor”
Dönem teslim periyodunda kulübün borcunun 3 milyar TL olduğunu söyleyen Ahmet Parıltı Çebi, “Devir teslimde, bağımsız kurumdan alınan borç-alacak raporlarıyla belirlenen borç 3 milyar TL’ydi ve 300 milyon daha da üstüne eklenmesi gereken ölçüydü. Borç 3.3 milyar TL iken, şu anda borcun 4.3 milyar TL olduğunu görüyoruz. Keyifsiz bir durum. Geldiğimiz müddet içinde ödenen kur farkı ve faizler, 1 milyar TL. Eski borç ve yükümlülüklerden kaynaklı faizleri hesapladığınızda zati 4.3 milyar TL beklenen bir muvaffakiyettir ve borç artmamıştır. Devrimizdeki gelirlerimiz 1.8 milyar TL’dir, masraflarımız de 1.8 milyar TL’dir. Geldiğimiz günden bu yana söylediğimiz denk bütçeyi biz sağladık. Fakat bizden kaynaklanmayan faiz ve kur farkından kaynaklanan ölçü, borcun arttığını göstermektedir. Geldiğimiz günden bu yana, futbol grubunda takıma girmeyen birçok futbolcunun, takıma girip de yararı olmayan futbolcuların yükü yıllık 200 milyon TL. Bu kontratlar ortalama 4-5 yıllık. 5 yıldan hesapladığınızda buradaki kaybımız yaklaşık 1 milyar TL. Borcumuzun yaklaşık 4’te 1’i. Öbür 4’te 1’i de faiz yükü. Beşiktaş için amatör sporun çok ehemmiyeti var. Bayan futbol kadromuzun muvaffakiyetleri, hentbol kadromuzun aldığı kupa, öbür branşlardaki çaba, baştan beri söylediğim pak formalar, pak çocuklar maksadımızdan da sapmadık. Geldiğimiz yılın başında 10 milyon Euro civarında olan amatör ziyanı, bir sonraki sene 5 milyon Euro, geçen sene de 2 milyon Euro’ya indirilmiştir. Bunun karşılığının vakit içinde bilançolar yansıyacağını biliyorum. İçinde bulunduğumuz müddet içinde, hizmet kontratları dahil, birçok kontrattan Beşiktaş’ı kurtardık. Bilhassa ‘Bırakmam Seni’ kampanyasıyla sağlanan 10 milyon Dolar için herkese çok teşekkür ediyorum. Yürüyen borçların içinden sildirdiğimiz yaklaşık 6-7 milyon Euro civarı indirim aldık. Vergi konusunda sırtımızda olan 200 milyonluk yükün çabucak hemen büyük bir kısmından kurtulmak için verdiğimiz gayretin Beşiktaş’a ne kadar yararlı olduğunu görüyoruz. Yıllardan beri sorun olarak topluluğun daima konuştuğu, Yıldırım Demirören’in alacağıyla ilgili de uzlaşma sağlandı. Vergiden 200 milyon, bize hizmet verenlerden silinen 100 milyon, bağış yapanlardan 100 milyon, Yıldırım Demirören’in silinen alacağını alt alta koyduğunuzda 500-600 milyon TL yapıyor. Ayrıyeten uzun vadeli sportmen kontratları yapılmadı. Bir evvelki periyotta imzalanan kontratlarla verilen çabalara bakınca da başarılı olduğumuzu söylemek istiyorum” sözlerini kullandı.
“Şu ana kadar 20 dava açılmıştır, bir o kadar daha açılacaktır”
Beşiktaş’ta kimsenin alacağının olmadığını söyleyen Çebi, “Kamuoyunda bilindiği üzere, şu saatte kimsenin Beşiktaş’tan rastgele bir alacağı kelam konusu değildir. Bilhassa işçi kardeşlerimizin maaşlarını gününde ödediğimizde, onların güler yüzünü görmek bizi motive ediyor. Baktığımız vakit ana borcun nereden kaynaklandığını görmemek elde değil. Topluluğun daima geçmişle ilgili baskı kurduğunu da söyleyelim. Bununla ilgili yaptığımız çalışma da çok kıymetliydi. Pandemi nedeniyle geç tamamlandı. Bunlarla ilgili gerekli türel süreçler yapılması için, içişleri Bakanlığı’na, SPK’ya, gerekli yerlere evraklarımız gönderilmiştir. Şu ana kadar yaklaşık 20 kadar dava açılmıştır ve bir bu kadar daha dava açılması beklenmektedir. Birçok insan toplumsal medya üzerinden bu yapılanlar yapılmamış üzere algı oluşturuyor. Topluluğumuzun bu yazılanlara prestij etmemesini istiyoruz. Ayrıyeten bu stadın iskanı yoktu. Bunu almak da bize nasip oldu. Zira işletmeniz gerekiyor, gelir sağlamanız gerekiyor. İskan yokken bu sorunlu oluyor. Akatlar ve Süleyman Seba tesisimiz yenilendi. Ayrıyeten Akatlar No: 1903 de kaybedilmesine karşın geri alınmıştır. Bayan futbolundaki başarımız da, bayanlara verdiğimiz pahası ortaya koyuyor. Basketbol ekibi için yaptığımız proje var. Sadece 1 oyuncu satışıyla, kadro maliyetini karşıladığımız bir grup oluşturduk. Bizim başımızdaki proje gerçekleşiyor. Pandemide 3 kupa aldık. Hocamıza, futbolcularımıza çok teşekkür ediyorum. Müzemizde sıkıntı devirde alınmış 3 kupa var. Şampiyonlar Ligi’ne gittik lakin uygun bir süreç geçiremedik. Hakem yanılgıları, sakatlıklar, şanssızlıklar, direklere çarpan toplar, engellemeler bir ortaya gelince bu durum ortaya çıktı. Lakin önümüzdeki sene gençlere ehemmiyet veren, daha uygun maliyetlerle oynatabildiğimiz, parlatıp büyük paralara satıp Beşiktaş’ın borçlarını eriteceğimiz bir periyoda hazırlanıyoruz. Seçildiğimiz takdirde gelecekle ilgili bildirimiz bu olacak. Ersinler, Rıdvanlar, Serdarlar, İnançlar, nasıl bir muvaffakiyet kovaladığımızı ve bu muvaffakiyete ulaşacağımızı gösteriyor” diyerek devam etti.
“Pandemide 1 milyar TL kaybımız var”
Pandemi devrinde maddi kayıpları olduğunu kelamlarına ekleyen Çebi, “Yayın gelirlerindeki düşüş, pandemi devrinde gerçekleşmeyen stat gelirlerimizde de 500-600 milyon TL’lik bir kaybımız var. Çabucak çabucak toplamda 1 milyar TL kaybımız var. Bu süreç olmasaydı, bugün borcumuz 1 milyar TL daha aşağıda olacaktı. Biz başarmak için çok uğraştık ve birçoğunu da başardık. Takipçi sayısını artırarak fenomen olma çabası veren şahıslara de topluluğun sahip çıkmamasını rica ediyorum. Enflasyonda taraftarlarımızın ekonomik ezasını düşündük ve bu nedenle düşük fiyat siyaseti izledik. Taraftarlarımızın da bu devirde verdiği takviye çok kıymetliydi, değerli olmaya da devam edecek. Üye giriş fiyatının 5 bin TL olduğu periyotta, bizden evvel 800 kişi üye yapılmışken, bizim devrimizde 3 bin 300 üye yapıldı. ‘Ben Beşiktaşlıyım’ diyen herkese kapımızı açıyoruz. Bilhassa bindirilmiş kıtalarla çaba etmeye devam edeceğimizi, herkesin kendi aidatının yatırması gerektiğini ve bununla ilgili verdiğimiz gayret, Disiplin Konseyi tarafından ilgi bulmamıştır. Gelecekte uçuk kaçık bütçeler olmayacak. Yıldız almak çok kolaydır. Parayı verip sonra meskeninize gidiyorsunuz, sizden sonra gelenler acısını çekiyor. Amacımız yıldız almak değil, yıldız oluşturmak. 20 kişilik takımın içinde 3-4 adet gençlere örnek olacak, grubun marka bedelini artıracak değerli isimler olacaktır. Bunlardan birisi golcü olacaktır. Rıdvan dahil birçok altyapı oyuncumuz için kapımız çalınıyor. Başımızdaki sayıları almadığımız sürece kimseyi yollamayız. Ersin’in gerisinden gelen kalecimiz Emre’nin son maçtaki performansı, dediklerimizi yaptığımızın ispatıdır” açıklamasını yaptı.
“Artık daha sağlıklı kontratlarımız var”
İdare konseyi listesi hakkında “Yönetim Şurası için arkadaşlarımla konuşuyorum. Hepsiyle keyifli ve huzurlu çalıştım. Bir kısmıyla devam edeceğiz, bir kısmı olmayacak, bir kısmı kendisi devam etmeyecek. Bunun daha günü var, günü gelince bunu açıklarız” sözlerini kullanan Çebi, mevcut kuralların sıkıntı olduğunu söyleyerek, “Geldiğimiz gün de durum zordu, bugün de güç. Ancak artık daha sağlıklı kontratlarımız var. Bundan sonra da daha sağlıklı kontratlar yapacağız. Ancak ağır sorun hala duruyor. Bunun durması ve hafifletilmesi ismine spor yasası yapıldı. Gereksinim nedeniyle yapıldı bu yasa. Bu maddeyi yapanları eleştirmek haddimize değil zira bizler bunları hak ettik. 100 yıllık çınarları, koskoca toplulukları egolarımız yüzünden çok büyük borçların içine soktuk. Bu borçlar artık yürütülebilir değil. Esasen biz de bunun için buradayız. Bugün bu kadar sorunlu olmasaydı aslında 2 aday değil, 12 aday olurdu. Kimileri benim uygun yönettiğimi düşünüp aday olmamış olabilirler. Toplumsal medyada sabahtan akşama kadar muharrirler lakin aday olmazlar. Buraya gelmeyenler, diğerlerini lider adayı göstermek için dilekçe veriyorlar. Spor yasası bizi çok zorlayacaktır lakin bu da kulüplerin düzgün yönetilmesini sağlayacaktır. Fakat kimi sorunlar var. Yöneticilerin borç verip alması üzere unsurlar biraz daha rahat tutulabilirdi. Geçmişten gelen borçlar konusunda yeni yöneticilerin de sorumluluk almasıyla ilgili kimi problemler var. Buraya gelebilecek sağlıklı, güzel niyetli yüzlerce genç yönetici adayımız var. Onların da önünü kapatmamak lazım. Gençlerle yapılacak mukaveleler yapılır. Ancak Beşiktaş’ın menfaatine karşıt şeyler yapılmaz. 2 telefon gelip ‘Seni istediler’ deyip 10 katı para isterlerse olmaz. Bunu bizim çocuklarımız yapmıyor, bunları menajerler yapıyor. Bu menajerlerin elinden kurtarmamız lazım çocuklarımızı. Bizim unsurlarımıza, fiyat siyasetlerimize uyarlarsa bu imzaları atabiliriz. Yürüyen kontratlarımız var ve kontratlar bitmeden, atılan imzalar yok. Beklemesini de biliriz bekletmeyi de biliriz” diyerek devam etti.
“TFF’nin bütün kurumları istifa etmeli”
Hakemler hakkında sorulan soruyu yanıtlayan Çebi, “Hakem konusuna bir defa daha değinmemiz gerekecek. Hakemlerle ilgili elimizi masaya her vurduğumuzda sorunu çözebilseydiniz, bugün bu bahisler konuşulur muydu? 50 yıldır her ekip her maçın akabinde bunu konuştu. Bir şeyi çözebilmek için sorunun olduğu yere gidip konuşacaksınız, elinizi orada masaya vuracaksınız. Ben misyonumu yaptım. TFF ve MHK Lideri’nin istifasını istemekle sorun çözülmez, sorun hakemlerde demiştim. Oradakiler gitmeli, yerine genç hakemler gelmeli. Eski hakemler artık yıprandı dedik ve sonuç olarak da bir operasyon yapıldı lakin eksik kaldı. Beşiktaş’a ziyan verenler kaldı, öbürleri gitti. Ben liste vermedim, tamamının değişmesi gerektiğini söyledim. Önümüzde yeni bir dönem başlıyor. Hakemler yenilenmeli, genç hakemlerin önü açılmalı. Demek ki ben gerekeni yapmışım. Şayet bu bir ileti olmadıysa, diğer ne yapmalıydım? Bizi eleştirecek bir şey bulamadıkları için hakemler üzerinden gidiyorlar. Bunlarla ilgili her türlü çabayı verdim. Lakin operasyon eksik yapıldığı için hala düzelmiyor. İnşallah yeni gelecek olan TFF İdaresi bunları düzeltir. TFF’nin bütün kurumlarına da buradan sesleniyorum, istifa edin. Tahkim, PFDK dahil hepsi taraflı. Bu bir fırsattır, hakemleri ve şuraları değiştirelim. Tahkim’in son kararında da bunu gördük. Beşiktaş’ın tekrar edilme talebine evet demesi gereken Tahkim de umarım önümüzdeki haziran ayında yerinde olmaz. Artık daha genç olan herkese baht tanımalıyız. Türk futbolunun kurtuluşu için bütün heyetler değişmeli. Mevcut olanların haziran ayında koltuklarını bırakmalarını bekliyorum” dedi.
TFF Başkanlığına aday olacağı istikametindeki savlar hakkında da konuşan Çebi, “Seçim haziran ortasında ve Beşiktaş seçimi mayıs ayının sonunda. TFF Başkanlığı için bir fikrim olsaydı, Beşiktaş Başkanlığı için dün dilekçemi vermezdim. Sıhhatim el verdiğince burada hizmet etmek istiyorum. Hakem operasyonunu ben yaptırtmadım lakin bunun yapılması gerektiğini anlattım. Yapılan operasyon, benim sözlerimin paralelinde olmuştur. Demek ki Beşiktaş’ıma ziyan verenlerle gerekli halde uğraş etmişim. Fakat bu operasyon eksik yapıldı. Tamamı yapılmadığı için bu iş yürümedi ve sulandırılmaya başlandı. Bilhassa çiçek verenler ve bu operasyon gerçek değil diyenler ve hatta geri dönüşlerinde bir nebze sebebi olanlar, her maçtan sonra mağdurum diyenlerdir. Hem mağdurum diyorsunuz hem de bunu çözmek isteyenlere ‘Yanlış yaptın’ diyorsunuz. Buyurun, bakalım önümüzdeki dönem neler olacak. Temenni ediyorum ki, yeni gelen TFF İdaresi bütün şuraları ve eski hakemleri gönderirler. Benim kadar Türk futbolundaki bütün grupları mağdur etmişlerdir. Bu kadar şikayet edilen hakem topluluğuna düdük verip alana çıkarmak ‘Çok özelsiniz, sizden daha yetenekli genç çocuğumuz yok. Allah sizden razı olsun’ demektir” tabirlerini kullandı.
“Başka kulüplerin borçlarını mı bize ciro ettiler?”
Bütçenin aşılması halinde kulüp liderleri ve yöneticilerine yansıtılmasıyla ilgili de konuşan Çebi, “Ne hikmetse bugüne kadar kimse bütçeyi yüzde 10 aşmamış lakin borç 4 milyar TL’yi aşmış. Bugüne kadar denk bütçeler yapılmışsa, bu borç nasıl oldu, öbür kulüplerin borçlarını mı bize ciro ettiler. Kulüp tüzüğüyle spor yasasında birbirine paralel unsurlar var. Ben topluluğa her şeyi açıkça anlatırım. Başkan Karaveli’nin de, Sergen Yalçın’ın da ardında durmaya kararlıydım. Sergen hocam 2 kere ayrılmak istedi. Daha fazlası kendisine eziyet etmekti, bunu yapmam. Başkan hocamız Katar’da kupayı aldı, herkes alkışladı lakin sonrasında yazılmayan kalmadı. Sonra hoca ben dayanamıyorum dedi. Abdullah Avcı da dahil, ben geldiğimden bu yana hoca göndermedim. Valerien Ismael’den çok ümitliyim ve Sportif Yöneticilik sisteminin de gerisindeyim. Biz yöneticiler olarak birçok işle uğraşırken, Ümraniye’yle de ilgilenemeyiz. Ben oradaki grubun seçimlerine güveniyorum. Ismael hocanın bugüne kadar kaçırdığı U19 maçı yok. Her maç sonrasında çocuklarla ve hocalarla konuşuyor. Gençlere de güvendiğini söz ediyor. Kendisi gitmek istemediği sürece ardında duracağım. Hocamın gençlerle başaracağını düşünüyorum, başarısız olacağını düşünmüyorum” dedi.
“Arabasını konutunu satan Beşiktaşlı görmek istemiyorum”
“Ben o kelamı Ali Koç’a söylemedim”
Toplumsal medyadaki yorumları yapanları kulübe davet eden Çebi, “Beşiktaş Kulübü’nün adresi muhakkak. Ben her gün buradayım. Orada yazana kadar gelip yüzüme de konuşabilirler. Ben maça gelirken, taraftarların omuzlarında geliyorum, seviliyorum. İstifa etmemi isteyenler, genel şuraya gelecekler, beni seçtirmeyecekler. Yazma çizmeyle olsaydı, ülkede hiçbir yerde lider bulamazlar. İstifamı isteyenleri kulüpte makamımın önünde bekliyorum. Cüreti olanlar gelsin. Topluluğun yüzde 99’nun sevgisini gördüğümü ve bunun da beni motive ettiğini söyleyebilirim. Altyapı tesisi olmazsa olmazımız. Maalesef mevzuatlar önümüzü tıkıyor. Yapmak zorundayız. Elimizde proje var. Umarım en kısa vakitte realize ederiz. Seçimde konseylerin hiçbirisine müdahil olmayı düşünmüyorum. Arkadaşlarımıza muvaffakiyetler diliyorum. Disiplin Konseyi’nde ikili standart uygulamamalarını diliyorum. Kurallar belirli. Şahıslara nazaran kararlar alınmamalı. Sicil Konseyi’nde, bindirilmiş kıtlara hayır diyoruz. Herkesin kendi aidatını kendisinin ödediği, Beşiktaş’a yakışan bir Sicil Konseyi istiyorum. Kontrol Heyeti olarak da, bugüne kadar yapılmayanları yapan, yapması gerekeni yapan bir Denetleme Şurası istiyorum” dedi. Ali Koç’la ilgili olarak söylediği argüman edilen ‘Şaklabanlık’ konusuna da değinen Çebi, “Ali Koç’a, aileye ve bütün kulüp liderlerine hürmetim var. Geriden gelen bir arkadaşın ‘Elinizi masaya vurmuyorsunuz’ diyen birisine ‘Şaklaban değilim’ dedim. Rahmi Beyefendi de, Koç Ailesi de çok kıymetlidir benim için. Ağaçlı yolda 2 çocuğun yaptığını ya provokasyon ya da bir anlık hiddet olarak düşünüyorum. Umarım bir daha kusur yapmazlar. Benim de çok heyecanlı olduğum bir Fenerbahçe maçıydı. Ayrıyeten taraftarı bu biçimde galeyana getirmekle ilgili cümleler kurdum. Adaletten bahsediyorsanız bizim ismimizi kullanmayın. Kendi maçlarınızdan örnek verin dedim. Tahminen niyeti o değildir ancak o gün Beşiktaş Lideri’ni sıkıntı durumda bırakmıştır. Türk futbolundaki adaletsizliği her kulüp lideri lisana getirebilir. Ali Koç da bununla ilgili konuşan bir arkadaşımız. Lakin Beşiktaş için biz gerekeni konuşuruz” diyerek devam etti.
“1959 öncesi şampiyonluklara, herkese eşit uygulanırsa olumlu bakarım”
Misyonda olduğu süreçte yorulduğunu da söyleyen Ahmet Parıltı Çebi, “Buranın işleri kolay değil. Yoruluyorsunuz. Türk futbolunun sıkıntıları çok ağır. Yayıncı kuruluş, yabancı sayısı, konseylerin tarafları, hakemlerin yıpranmış durumları üzere mevzuları çözmek için deneyimli ve bilgili, bu işi bilen birine gereksinim var. Seçimde biz birinin tarafında olmayız. Bu işlerde deneyimi olan birinin en azından 1 yıllık süreçte vazife almasının yararlı olacağını düşünüyorum. Kısa devir olması, deneyimli birini daha yararlı kılar diye düşünüyorum” dedi. 1959 öncesi şampiyonluk hakkında “1959 öncesi şampiyonluklar herkese eşit olarak uygulanıp bir kurala dayanıyorsa, benim için sorun yok. Fakat birinin işine yarıyor, oburunun yaramıyor dersek, o vakit olmaz. Hak ve adalet kelam mevzusuysa neden olmasın lakin laf olsun diye yapılacaksa olmasın” diyen Beşiktaş Lideri Ahmet Parıltı Çebi, “Sorunları çözmek için beşerler gelip vazife alacak. Münasebetiyle sağlıklı olan seçilmiş olur. Yabancı hakem konusu, benim yalnızca derbilerde olsun diye kullandığım bir tabirdi. Genç Türk hakemlerin önünün açılması lazım. Taraftarlar bunu unutmuyor. 30 sene evvelki maçın imajı buluyor ve hakeme ‘Sen bizi bu maçta doğramıştın’ diyor. Derbilere dışarıdan hakem gelmesi, mevcut olanların yıpranmasını engelleyecekti. Ancak artık hepsi yenilenirse, dışarıdan hakem almaya gerek kalmaz” açıklamasında bulundu.
“Atiba bu kulübün simgesi”
Kontratı bitecek olan oyuncularla ilgili olarak “Veda edilip edilmeyeceğinin kararını şimdi almadık. Vida’yla şimdi anlaşamadık. Kendisiyle devam etmek istediğimizi de söyledik. Beşiktaş’ın kaidelerine uymayan hiçbir transferi yapmayacağım. Bir futbolcunun yıllık maliyetiyle ilgili bir balans var. Atiba çok başarılı ve simge olmuş bir oyuncu. Yabancı kuralında bizi zorlayacak bir durum olmazsa, Atiba’yla yola devam etmek istiyorum. Vida’nın eski kontratının koşulları çok ağırdı. Bu koşullarda olmaz. Neredeyse borcun yüzde 10’u. Lakin Vida’dan faydalandık. Başkaları üzere değildi. Beşiktaş gençleriyle devam edecek, birisi golcü olacak formda 3-4 değerli isim ortalarında olacak. Altyapının başında Türkiye’nin en düzgün hocalarından birisi var. Altyapıdaki çocuklarımızın A gruptaki oyuncularla bir ortaya gelmelerine, yemek yemelerine itina gösteriyoruz. Son maçta kaleci Emre’ye teknik yöneticimizin nasıl yaklaştığının fotoğrafını bulsunlar ve altyapıdaki öteki arkadaşlarımız odalarına assınlar. Biz hepsine güveniyoruz” açıklamasını yapan Çebi, önümüzdeki yıl kulübün 120. yılı olması sebebiyle de “Önümüzdeki sene 120. yılımız. Şampiyonlukta kutlamalarda eksik kaldık birtakım şeyleri yapamadık. Bir kutlama yapmak istiyoruz” dedi.
“TFF’nin kutlaması acemice yapılmış bir hareketti”
Cenk Tosun’un Beşiktaş’ın evladı olduğunu vurgulayan ve kendisiyle görüştüğünü söyleyen Çebi, “Görüşmeye de devam ediyorum. Fakat fiyat konusunda ortada fark var” tabirlerini kullandı. Trabzonsporlu olduğu konusunda yazılanlara da değinen Çebi, “Trabzon’la olmamla ilgili olarak, yazan ve söyleyenlerin en aşağılık halleridir. Ben bu ülkenin bir yerinde doğmak zorundaydım ve Trabzonluyum. Trabzonsporlu değilim, Trabzonlu olmaktan da gurur duyarım. 30 yıllık genel heyet üyesiyim. Bunu yazanlara yazıklar olsun. Beşiktaş taraftarının 15-20 milyon olduğunu düşünüyoruz, Beşiktaş’ta bu kadar doğan yok. Ben Beşiktaşlıyım. Trabzonspor’un başarılı olmasını istememi gerektirecek bir durum yok” diye devam etti. TFF’nin, Tahkim kararını beklemeden Trabzonspor’un şampiyonluğunu kutlaması hakkında “Tahkim kararı netleşmeden, TFF’nin Trabzonspor’un şampiyonluğunu kutlaması acemice bir hataydı” diyen Çebi, Abdullah Avcı’ya ödenen tazminatla ilgili olarak da “Abdullah Avcı’ya tazminat ödedik. Ona ödediğimiz tazminatla, öteki hocalarımıza ödediğimiz fiyatları topladığımızda, kendisinin maaşı kadar bir ölçü oluyor. Avcı’nın tazminat alması hakikat değildi, fakat Beşiktaş’ın da çok yüksek bir kaybı olmadı” tabirlerini kullandı.