Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, partisinin vilayet liderlerine 6 Kasım’da seçim olacakmış üzere alanlarda olmaları talimatı vererek, “Seçim kampanyamız fiilen başlamıştır” dedi. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili “Ortak aday kim olursa olsun Türkiye’yi 6 genel liderin ortak iradesi yönetecektir, bunun için gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır” dedi.
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, bugün partisinin genel merkezindeki Vilayet Liderleri toplantısında konuştu. Ülkenin tarihi bir eşikte olduğunu, seçime daha bir yıl olmasına karşın erken seçim de yapılabileceğini söyleyen Davutoğlu, “Bu bizim için son yaz. Seçim bir sene sonra da olsa faaliyet göstereceğimiz diğer bir yıl olmayacak” dedi.
Ziyaret ettiği yerlerde hem büyük bir umutla karşılandıklarını hem de insanların çektikleri geçim badireleri ile yüz yüze geldiklerini belirten Davutoğlu, Anadolu’dan “açız” feryatları yükseldiğini tabir etti. Davutoğlu, “Anadolu’dan yükselen bu feryada Ankara’da duyarsız bir ses, kendi yakınları, aileleri dışında hiçbir vatan evladına kulak vermeyen bir ses bu tabloyu reddetti. Sayın Cumhurbaşkanı’na ben buradan sesleniyorum; vicdanlı ol. Sizi iktidara getiren bu milletin vicdanıydı, siz o vicdandan koptuğunuz için bugün ülkeyi de partinizi de kendinizi de uçuruma götürüyorsunuz” diye konuştu.
Davutoğlu, şunları söyledi:
“BU İKTİDARI YERİNDEN EDECEK OLAN MİLLETİN VİCDANINDAN KOPMUŞ OLMASI”
“Domates 30 lira bir minimum fiyatla ne kadar domates, karpuza alınır. Dilimle karpuz, taneyle domates satılan kaidelere geldik. Cumhurbaşkanının elinin altındaki sarayda, villalarda ve onlarda yaşayan topluluklarda bir açlık sorunu yok lakin halkın bir açlık sorunu var. Vicdan dediği şeyi aynaya bakıp söylesin. Bu iktidarı yerinden edecek olan milletin vicdanından kopmuş olması.
“GELİR ADALETİNİN BU KADAR BOZULDUĞU DİĞER DEVİR GÖRÜLMEMİŞTİR”
Bir tarafta 3-4 ay içinde kur muhafazalı mevduat ismi altında ortaya atılan, akıl, İslam dışı, faiz yasağını çiğneyen uygulamayı ortaya atacaksınız ve milletten topladığınız kuruşları 3-5 haramzadeye, faizciye aktaracaksınız sonra da İslam’dan kelam edeceksiniz, utanın. 4 aylık hazineye maliyeti 120 milyar Türk lirası, milyonlarca çiftçiye verecekleri dayanak de 29 milyar Türk lirası utanmaları lazım. Bu parayı cebine koyan zümre ne yaptı, bir mal mı üretti, ıstırap mı çekti? Gelir adaletinin bu kadar bozulduğu öbür periyot görülmemiştir.
“BİZİM ALNIMIZ AÇIK, SİZİN BÜTÇELERİNİZ AÇIK”
Dün Sayıştay’ın kuruluş yıldönümünde Cumhurbaşkanı’nın yaptığı konuşma nereden baksan rezalet. Dünkü konuşma Sayıştay’ın kayıtlarına geçse Sayıştay’ın mevt fermanı olur. Cumhurbaşkanı ne diyor; açık aramayın diyor, Sayıştay’ın işi esasen açık aramak, biliyorlar her yerleri açık. Cumhurbaşkanı vazifenizi yapmayın diyor, bu cürümdür lakin dokunulmazlık zırhına bürünmüş. Madem siyasi olarak yetki sahibisiniz o vakit cumhurbaşkanının dokunulmazlık zırhını kaldırın. Bizim alnımız açık, sizin bütçeleriniz açık.
“YA BU YAZI SONRAKİ YAZLARA HAMİLE YAPACAKSINIZ YA DA BUNDAN SONRA BU ÜLKENİN HER YAZI KARA KIŞ ÜZERE GEÇECEK”
Bu son yazdır; ya bu yazı sonraki yazlara hamile yapacaksınız ya da bundan sonra bu ülkenin her yazı kara kış üzere geçecek. Onun için teşkilatların ayağa kalkmasını istiyorum. Oburlarının gördüğü dayanağa sahip olmadığınızı biliyorum lakin biz oburlarının takviyesi ile değil, rabbimizin takviyesi milletimizin teveccühü ile yola çıkmaya karar verdik.
“GÜN BİR ORTAYA GELME AÇIK YÜREKLİLİKLE FARKLILIKLARIMIZI BİR ORTAYA GETİRME GÜNÜDÜR”
6’lı iş birliği sürecinin en değerli aşmalarından birine bu ay geçtik. Türkiye’de iktidardan ümit kesilince, sıkıntılara derman olmayacağını görünce evvel kendi partimizi kurduk sonra da başka partilerle siyasi yer oluşturduk. Bu süreci birileri palavra yanlış, iftira dolu sözlerle küçük göstermeye çalışabilir. Türkiye’nin ötekileştirmeye, ayrıştırmaya değil birleştirmeye gereksinimi var. Bu masa Tanzimat boyunca süren bütün çağdaş akımları temsil eden bir masa, iş birliğinin değeri burada. Gün bir ortaya gelme açık yüreklilikle farklılıklarımızı bir ortaya getirme günüdür.
“BURAYI ÖFKE VE KİN ÜZERİNE KURMADIK KİM İSTERSE BİZE KATILABİLİR”
Gücünün doruğunda olan Erdoğan tarafından bile araçsallaştırılamayan bizleri öbür hiçbir güç araçsallaştıramaz. Kimse bizi irademiz dışında bir şeye, milletin iradesi dışında bir yere götüremez fakat biz herkesle konuşuruz, özgüveni olan politikler konuşur. Cumhurbaşkanı, 6 siyasi parti önderinin bir ortaya gelmesini alaycı bir formda tabir ediyor zira kendisinin o yüreği yok, gözümüzün içine baka baka siz haklısınız biz haksızız demeye niyeti yok. Bu genel merkez gelmek isteyen herkese açık, burayı öfke ve kin üzerine kurmadık kim isterse bize katılabilir.
“DÜN İLAN ETTİĞİMİZ UNSURLAR 3-4 AY EVVELDEN BİRİNCİ TOPLANTIDA LİSANA GETİRDİĞİMİZ BİR İHTİYAÇTI”
Bu iş birliğine en baştan beri bakışımız açıktı. Şayet bir yola çıkacaksak muhakkak unsurlar etrafında deklarasyonumuzu açıklamamız lazım, temel prensiplerimizi açıklamamız lazım ki kimse niyetimiz konusunda kuşkuya düşmesin. Dün ilan ettiğimiz unsurlar 3-4 ay evvelden birinci toplantıda lisana getirdiğimiz bir gereksinimdi. Bu iş birliği süreci muvaffakiyete ulaşacaksa 3 kaideyle ulaşır. Birincisi, ruhsal ortam hazır olacak, hazır da oldu 6 başkan ortasındaki karşılıklı anlayış takdire şayan. İkincisi, bu sürecin temel prensipleri, amacı, vizyonu. Üçüncüsü, yapısal bir nitelik kazanması, yalnızca ayda bir ortaya gelinip yapılan bir süreç değil gruplarımızın birlikte çalışacağı bir yapısal süreç kazanması.
“SİZİN SANDIĞINIZ BİZİM NAMUSUMUZDUR, OYUNUZU KORUMAK NAMUS BORCUMUZDUR”
6 siyasi partinin genel liderlerinin ve partililerinin imzasının olduğu temel unsurlarımız bildirisi bir manifestodur. Bir ay içinde genel merkezimizde, Geçiş Süreci Uyumu Komitesi, Anayasal ve Yasal Mevzuat Kurulu, Seçim Güvenliği Kurulu, Ekonomik Kurumların Islahatı Kurulu düzenlendi. Seçim güvenliği ile ilgili metin de hazır, 6 Haziran’da 6 parti, seçim güvenliği konusunda ne önlemler alacağımızı kamuoyu ile paylaşacağız. Kim Türkiye’de seçim sandığına şaibe düşürmeye kalkarsa ona karşı gayret etmeye hazırız, seçime şaibe düşeceği tasası ile sandığa gitmeye tereddüt edenler olursa hiç korkmasın. Sizin sandığınız bizim namusumuzdur, oyunuzu korumak namus borcumuzdur.
“SENİN GÖZÜNDEKİ IŞILTI MAZOT, GÜBRE, YEM PARASINI ÖDÜYOR MU? ONU ÖDEYECEK OLAN AY YILDIZIN IŞILTISI”
13 Haziran’da da Ekonomik Kurumların Islahatı Kurulu, açıklamasını yapacak. Bu da halkın tabanda çektiği problemlerin tümü, Ankara’daki ekonomik kurumların bilgisiz, liyakatsiz bir takım tarafında istismar edilmesinde kaynaklanıyor. Başta Merkez Bankası olmak üzere para siyasetini yok eden Türk lirasındaki ay yıldızın ışıltısını yok edip benim gözümdeki ışıltıya bakın diyen bilgisiz zihniyete karşı çaba etmeye hazırız. Senin gözündeki ışıltı mazot, gübre, yem parasını ödüyor mu? Onu ödeyecek olan ay yıldızın ışıltısı. Türk lirasını pul, bedeli olamayan bir para durumuna düşürdünüz.
“BU TEMEL UNSURLAR 6’LI SÜRECİN ANAYASASIDIR”
Nedir bu temel unsurlar, neden buna gereksinim hissettik? Birincisi, bu halkımıza bir taahhüttür; artık bizlerin ağzından çıkan kelamlar değil, bu halkımızı bağlar. Buna uyup uymamak bizi bağlar. Bu 6’lı sürecin anayasasıdır, biz millete bu anayasa ile kendimizi bağladık, bu temel prensiplere uyulduğu ölçüde 6’lı iş birliği muvaffakiyete ulaşır. Yoksulluğu yok edecek de bu reçetedir. İkincisi, bunlar başkanların de birbirine taahhüdüdür bunlara sadık kaldıkça bağlılığımız bir siyasi mana tabir eder.
“ÜLKENİN BAHTINI TEK ADAMADAN ALIP ÖBÜR ADAMA DEVRETMEK İSTEYEN ÇIKARSA BUGÜNKÜ TEK ADAMA NASIL KARŞI ÇIKTIYSAK ONA DA KARŞI ÇIKAR ÇABAMIZI VERİRİZ”
Hala temel soru cumhurbaşkanı kim olacak sorusu. Tek adam rejiminden şikayet ettikten sonra, bilhassa muhalefet cenahının bu tek adam gidecek öteki bir tek adam gelecek mantığı ile öbür bir cumhurbaşkanının ismini konuşması büyük bir zaaf. Biz sorunun zihniyetten geldiğini ve bunun değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Anket kampanyaları ile birtakım isimler üzerinde yürütülen tartışmalarla ülkenin bahtını tek adamdan alıp öbür adama devretmek isteyen çıkarsa bugünkü tek adama nasıl karşı çıktıysak ona da karşı çıkar gayretimizi veririz.
“ORTAK ADAY KİM OLURSA OLSUN TÜRKİYE’Yİ 6 GENEL LİDERİN ORTAK İRADESİ YÖNETECEKTİR, BUNUN İÇİN GEREKLİ YASAL DÜZENLEMELER YAPILACAKTIR”
Prensipler yerine şahıslar öne çıkarmak ülkeye ihanet etmektir. Biz birbirimize bu taahhütle bağlıyız. Biz sitem kuracağız yeni cumhurbaşkanı ya 6 önderden biri olur ya dışarıdan biri olur, bu prensipler üzerinde onun taahhüdünü isteriz ve cumhurbaşkanı unsurlar üzerinden bir garantör olur. Aday ilan edildikten sonra o aday tek başına hareket edecekse ortak bir aday çıkarmanın ne manası var? Biz o masadayken yalnızca bir aday belirlenmeyecek önümüzdeki periyot Türkiye’nin bahtı belirlenecekse o yazgıda kelam sahibi oluruz. Bunun önündeki hiçbir kısıtlamayı kabul etmeyiz. Ortak aday kim olursa olsun Türkiye’yi 6 genel liderin ortak iradesi yönetecektir bunun için gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır.
“MEKANİZMA KURULMADAN İSİM BELİRLENMESİNE MÜSAADE VERMEYİZ”
Bu cumhurbaşkanının nasıl denetleneceği, parlamenter sisteme geçene kadar 6 siyasi partinin nasıl faal olacağının sistemini kurarız, ondan sonra ismi tespit ederiz. Sistem kurulmadan isim belirlenmesine müsaade vermeyiz. Olacak olan evvelden isim tartışmak değil, bundan sonra seçilecek cumhurbaşkanı kim olursa olsun bu prensiplere sadık kalacağını temin edecek bir düzenek kuracağız
“BU ÜLKEYİ ANKET MANİPÜLASYONLARINA, TROL ÇETELERİNE, GEÇMİŞTE TERK ETMEDİK, BUGÜN DE GELECEKTE DE TERK ETMEYECEĞİZ”
Biz kendi şahsi hesaplarımız, siyasi geleceğimiz için bu partiyi kurmadık. Gün gelir buna muhtaçlık hissedilirse, güçlü olduğu devirde bu iktidara meydan okumaktan çekinmediysem gereksinim olursa bu türlü bir emel için meydana çıkmak için de çekinmem, kimseden de ruhsat istemem, her senaryoya açık olacaksınız. Bu ülkeyi anket manipülasyonlarına, trol çetelerine, geçmişte terk etmedik, bugün de gelecekte de terk etmeyeceğiz.
“İKTİDAR TABANINDAN KOPMAYI DİLEK EDENLER BİR TAAHHÜT GÖRMEK İSTİYORLAR”
Üçüncü bildiri, iktidar tabanından kopmayı dilek edenler bir taahhüt görmek istiyorlar. 28 Şubat geri gelecek diye korkutulanlara o masa orada olduğu sürece asla 28 Şubat geri gelemeyecek diyeceksiniz. Sanki bu metnin altına Beştepe’de oturan 28 Şubatçılar imza atabilir miydi? Cumhurbaşkanı Ethem Sancak üzerinden beslediği Doğu Perinçek’e bu imzayı attırabilir miydi? Yanlış bir işe bulaşmadıysanız sizi Erdoğan artık koruyamaz ancak size zulmedilmesine biz müsaade vermeyiz. AKP’li kardeşlerime sesleniyorum; asla korkmayın, kamu kaynakların el uzatmamış, hak, hukuk çiğnemeyip adaletsizliklere alet olmamışsanız size haksızlık yapılmasına asla müsaade vermeyiz.
“KARARSIZ KİTLELERİN İKTİDAR PROPAGANDASINA KARŞI DA BİR TAAHHÜDÜDÜR, BU METİN”
Biz gidersek toplumsal yardımlar biter diye insanları korkutuyorlar. Güya Erdoğan bunu kendi cebinden veriyormuş üzere, hazineden verilen şeyi insan kendi lütfu üzere gösteremez. Hiçbir toplumsal yardım kesilmeyecek. Biz bu masadayız birinci yapacağımız iş gelir adaletsizliğini bitirmek garibin yanında olmak. Kararsız kitlelerin iktidar propagandasına karşı da bir taahhüdüdür, bu metin.
“SEÇİM KAMPANYAMIZ FİİLEN BAŞLAMIŞTIR; 6 KASIMDA SEÇİM OLACAKMIŞ ÜZERE ALANLARDA OLACAĞIZ”
Bunun son yaz olduğunu bilerek 6 Kasım’da seçim olacakmış üzere çalışacaksınız. Türkiye’de seçimlere Erdoğan değil Bahçeli karar verir 2018’de olduğu üzere. Seçim kampanyamız fiilen başlamıştır; 6 Kasım’da seçim olacakmış üzere alanlarda olacağız.”