Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ağır bakım hemşiresi olarak misyon yapan Abdullah Gül, zelzele sonrası 80 hastanın mevte terk edildiğini öne sürdü.
Halk Tv’den İsmail Saymaz, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapılırken Bağımsız Kamu Vazifelileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) üyesi sağlıkçıların, hastanenin bulunduğu pozisyonunun zelzele riskli olduğunu belirtip ‘Birinci derece sarsıntı riski olan bu noktaya hastane yapılması hem maliyeti katlar hem de can kaybı olur” diye uyardığını aktardı. Saymaz şunları kaydetti:
‘O tarihte aksiyonları düzenleyenlerden Abdullah Gül, açılmasını protesto ettiği Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 2019’da ağır bakım hemşiresi olarak atandı.
BASK’a bağlı Birlik Sıhhat Sen temsilcisi olan Gül, zelzeleden dört saat öncesine kadar nöbetteydi. Hemşire, sarsıntıya meskende yakalanırken, hastane de kullanılamaz hale geldi. Duvarlar çatladı, yer göçtü ve asma tavanlar çöktü. Yıkım bu kadarla sonlu kalmadı.
Önceki gün Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi ağır bakım ünitesinde vefata terk edilen ve oksijen verilmediği için can veren çocuğun manzarasını yayınlamıştım. Meğer o tek değilmiş!
Gül’e nazaran acil serviste, ikinci ve üçüncü katta 14’ü çocuk, 112 ağır bakım yatağı vardı. Zelzeleden sonra vazifeliler 28 hastayı çıkardı. Lakin Gül, dördü çocuk olmak üzere en az 80 hastanın içeride öldüğünü öne sürüyor. Sistemine girilmediğinden kesin sayının verilemediğini söylüyor.’
“Tekerlekli sandalyede öldüklerini görmüşler”
Saymaz’ın aktardığına nazaran, Gül şu bilgileri paylaştı:
“Elektrik eksiliyor. Jeneratör devreye girmiyor. Oksijen sistemi patlıyor. Oksijen sistemi olmadığı vakit hastanın yaşama ihtimali yok. 15-20 dakika sonra ölmeye mahkumlar. Arkadaşlar çıkarabilecek kadar hastayı çıkarıyor. Üst çıktıklarında artçılar oluyor. Üstlerine asma tavan düşüyor, geri iniyorlar. Su boruları da patlıyor. Acil servisteki arkadaşlar avludaki kantinde hastalara müdahale ediyor. Acile giremiyorlar. Sarsıntılar sürüyor. Müdahale edecek ortam yok.”
Saymaz, Gül’ün indirilen kimi hastaların, müdahale imkanı olmadığı için öldüğü savında bulunduğunu ve “Hastaların acilde tekerlekli sandalyede öldüklerini görmüşler. Bunlar esasen entübe dediğimiz, makineye bağlı hastalar. Oksijen verilmediği için ölmüşler’ dediğini kaydetti.
