HBO’nun eleştirmenler ve izleyiciler tarafından çok beğenilen ‘The Last Of Us’ dizisi aşkı, kaybı ve hayatta kalmayı anlatan bir görüntü oyunundan uyarlandı. Parazitlerle işgal edilen bir dünyayı temsil eden imal anlaşıldığı üzere kıyamet sonrasını anlatan bir kıssaya sahip. Pekala, ‘The Last of Us’ ve gibisi üretimler neden bu kadar ilgi görmekte? Gelin, bu nedenleri uzmanlarından öğrenelim👇👇
Kaynak: https://www.huffpost.com/entry/apocal…
The Last Of Us; A Quiet Place, The Hunger Games, Station Eleven, The Handmaid’s Tale üzere distopik yahut kıyamet sonrasına odaklanan üretimlerin en yeni örneği sayılabilir.
‘Kıyamet senaryoları 19. yüzyıldan beri yaygınlaştı ve kalıcı bir yer edinmeye devam edecek üzere görünüyor.’
-Chris Begley, Arkeolog ve Yeni Kıyamet Sonrası: Hayatta Kalmanın Sanatı ve Bilimi isimli kitabın yazarı
Bu öykülerin aktardıkları tehlikelerin de vakit içinde değiştiği çarpıcı bir gerçek. 1950’lerde nükleer tehditler odak noktasındayken, 90’lı yıllarla bir arada salgınlar tehdit olarak görülmeye başlandı.
‘Bu cins, artık her zamankinden daha tanınan. Bu durum iklim değişikliğinin yarattığı korkuyu, otoriterliğe hakikat siyasi kaymaları, ekonomik gerilimi yahut diğer rastgele bir tasayı yansıtıyor olabilir. Kıyamet anlatılarının ölçüsü son birkaç on yılda kıymetli ölçüde artmış görünüyor.’
-Chris Begley, Arkeolog ve Yeni Kıyamet Sonrası: Hayatta Kalmanın Sanatı ve Bilimi isimli kitabın yazarı
Bu üretimlerin yüksek talebi karşıladığı izlenme oranlarından da görülmekte.
‘Araştırmalarım, insanların tehlikeli ve tehditkar durumları merak ettiklerini gösteriyor. Kıyamet sonrasını anlatan üretimler, bizim daha evvel hiç deneyimlemediğimiz tehlike ve tehditlerle dolu. Bu kurgular, bizim bilinmeyen bu durumları inançlı bir halde keşfetmenin keyfini yaşatıyor. Oturduğumuz koltuktan bunu yapabiliyoruz.’
– Coltan Scrivner, davranış bilimci ve araştırmacı
Diziler ve sinemalar bize mevt ve karanlığa olan bu ilgiyi keşfetme, endişelerimizle yüzleşme ve bu süreçte biraz heyecan duyma fırsatı veriyor.
”The Last of Us’ üzere üretimleri izlediğimizde, vücudumuz ve beynimiz güya olaylar hakikaten oluyormuş üzere -daha az tehlikeli olsa da- temas kuruyor. Dehşet, adrenalin ve tansiyon akışını deneyimleyebiliyoruz. Bu, bazen sıradan olabilen şahsî dünyamızı çok daha değişik hale getirmeye yardımcı olabilir.”
-Courtney Tracy, psikoterapist
Uzmanlar bu çeşit üretimleri izlemenin bir ayrıcalık olduğunu düşünen izleyicilerin var olduğunu belirmekte. İzleyicilerin bu türlü düşünmesinin sebebi ise dünyada filmlerdekine misal şeyler yaşayan beşerler olması.
‘Böylece, hayatınızın bir çabadan ibaret olmadığı konusunda biraz rahatlayabilir yahut onların açısı, kaybı, gücü ve zayıflığıyla ilişkilendirebildiğiniz kadar karakterlerle bir beraberlik duygusu ve empati hissedebilirsiniz.’
-Courtney Tracy, psikoterapist
Klinik psikiyatri profesörü olan Dr. Sue Varma ise bu üretimleri izlerken şahısların nasıl hissettiklerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
‘Bu biçim sinema yahut dizileri çok izlersek, ruh halimizde önemli bir düşüş görebiliriz.’
-Dr. Sue Varma, klinik psikaytri kolunda profesör
Davranış bilimci ve araştırmacı Coltan Scrivner, şu notları paylaştı:
‘Bu içerikler, derdimizi azaltmakla birlikte bu usul olaylara daha hazırlıklı olmamıza yardımcı olmakta. Araştırmam, gerçek dünyada emsal bir şey olursa bu tıp dizi ve sinemaların tasamızı azaltabileceğini gösteriyor.’
Araştırmalar, COVID- 19 salgınından evvel pandemi temalı sinemalar izleyen yahut karantina sırasında bu sinemaları izleyen bireylerin birinci aylardakinden daha az tasa yaşadıklarını gösterdi.
‘Pandeminin -kıyamet üzere olmasa da- mümkün toplumsal bir felaket senaryosundan bizim deneyimlediğimiz bir gerçeğe dönüştüğünü düşünüyorum.’
-Chris Begley, arkeolog ve yazar
Kıyamet sonrası temalı üretimleri izlemek, insanların en berbatına hazırlanıyormuş üzere hissetmelerine yardımcı olur. Seyirciler, geniş çaplı bir toplumsal çöküş yahut global bir felaket durumunda neler yapabilecekleri hakkında fikir edinebilirler.
‘Bu kurgular, bu türlü bir dünyada yaşamanın nasıl olacağını test etmemize ve karşılaşacağımız tehlikelere zihinsel olarak hazırlanmamıza imkan tanıyor.’
-Coltan Svricner, davranış bilimci ve araştırmacı
Hayat, geçinme derdi ve kendimizi toplumsal medyada gördüğümüz imkansız standartlarla karşılaştırma dürtüsü üzere tasalarla doludur. Ekranda canlanan distopik senaryolarda bu kaygılar yok.
‘Bu üretimleri izlemek korkutucu olabilir ancak tıpkı vakitte kolay, manalı, net bir hayatı temsil ediyor ki bu seyirciye çok cazibeli gelebilir.’
-Chris Begley, Arkeolog ve Yeni Kıyamet Sonrası: Hayatta Kalmanın Sanatı ve Bilimi isimli kitabın yazarı
Bu kıssaların karakterleri, bizler üzere sıradan beşerler.
‘Seyirciler, kıyamet sonrası kıssalara uzun müddettir ilgi duymakta. ‘Maymunlar Cehennemi’, ‘Terminatör’ ve ‘Matrix’ üzere sinemalar çok başarılıydı. Bu üretimlerin bu kadar ilgi görmesinin bir sebebi, sıradan insanların müthiş ihtimallere karşın kahramanlık potansiyellerini kendi kendilerine keşfetmelerini izlemek olabilir.’
-T. Makana Chock, psikolog ve irtibat profesörü
Araştırmalar, bu çeşit öykülerdeki ana karakterlerin tipik olarak kahraman olarak başlamadıklarını, bunun yerine seyahat boyunca temel insanlıklarında ve dürüstlüklerinde güç bulduklarını belirtti.
‘Kıyamet sonrası kıssalar, klasik kahraman destanına bugünlerde değişik bir boyut katıyor. Bu tıp kurgularda kıyamet, çoklukla iktidar sahipleri ortasındaki yozlaşma nedeniyle meydana gelir. Hayatta kalanlar, yeni hayatlar kurmayı başaran sıradan bireylerdir.’
-T. Makana Chock, psikolog ve irtibat profesörü
“The Last of Us” üzere dizilerdeki ümitsizliğe ve karanlığa karşın karakterler, dünyayı kurtarmak üzere ortak bir maksat için çalışırlar.
‘Küresel salgınların hissedilir tehdidi ve iklim felaketlerinin tesiriyle karşı karşıya kalan izleyiciler, olabilecek en berbat şey gerçekleştikten sonra bile insanların bir formda hayatta kalmayı ve gelişmeyi başaracağını hayal ederek umut bulabilir.’
-T. Makana Chock, psikolog ve bağlantı profesörü
“The Last of Us” ve “Station Eleven” üzere üretimdeki karakterler sadece kıyametten sağ çıkmakla kalmayıp toplumun ve münasebetlerin değerini de gösterdi.
‘Birçok kıyamet sonrası anlatıda, hayatta kalmak ferdî kahramanlıklara bağlıdır. Gerçek toplumsal çöküşlere baktığımızda, insanların bir topluluk olarak hayatta kaldıklarını görüyoruz.’
-Chris Begley, Arkeolog ve Yeni Kıyamet Sonrası: Hayatta Kalmanın Sanatı ve Bilimi isimli kitabın yazarı
‘The Last of Us’, Frank ve Bill’in inşa ettiği hayatın üçüncü kısmında olduğu gördüğümüz üzere hayatta kalma motivasyonunu çok direkt ele aldı.
“Kabul edilebilir bir hayat inşa etmek için hayatta kalmanın ötesine geçmenin kıymetli olduğuna inanıyorum. Mesela ‘Station Eleven’ üretiminde sanat ön plandadır. Bence bu noktada umut verici şeyler var ve bu iki imali da seyirciler için çok ilgi alımlı kılıyor.”
-Chris Begley, Arkeolog ve Yeni Kıyamet Sonrası: Hayatta Kalmanın Sanatı ve Bilimi isimli kitabın yazarı