Kahramanmaraş merkezli zelzeleler sonrası birçok çocuk için kayıp başvurusu yapıldı. Adıyaman’da kaybolan 12 yaşındaki Hira Işık Tümsavaş ve 3.5 yaşındaki Furkan Alp Alsan onlardan ikisi. Çocuklar, en son beyaz bir arabaya bindirilirken görüldü. İkisinden de bir daha haber alınamadı.
Türkiye, Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların akabinde ihmaller zinciri nedeniyle yitirilen canların yasını tutarken bir yandan da kayıpların akıbetini sorguluyor.
Çocukların tarikatlara teslim edildiğine ait argümanlar peş peşe gündeme yansırken evlatlarına ne olduğunu bulmak için çalmadık kapı bırakmayan acılı ailelere iktidardan tatmin edici bir açıklama gelmiş değil.
Adıyaman’da yaşayan Funda Öznacar, 12 yaşındaki yeğeni Hira Işık Tümsavaş’ın bir an evvel bulunmasını istiyor.
Cumhuriyet.com.tr’den Sena Tufan’ın haberine nazaran; aileler beyaz bir arabanın çocuklarını götürdüğünü ve bir daha ulaşamadıklarını söylüyor. Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı yetkilileri de beyaz otomobil tezinden haberdar olduklarını fakat teyit edemedikleri için süreç yapamadıklarını belirtiyor.
Öznacar, sarsıntı olduğu andan itibaren yaşadıklarını ise şu ifadelerlerle anlatıyor:
“Hira Nur’un annesi, babası ve iki kız kardeşi Arzumkent Sitesi’nin enkazından çıkarıldı. Lakin Hira Nur’a ulaşamadık. Konuştuğumuz bir vazifeli, ‘Depremin birinci saatlerinde beyaz bir arabaya bindirilip götürüldü sağlıklı bir şekilde’ dedi. Bunu duyduğumuzdan beri tüm hastaneleri aradık, taradık lakin hiçbir sonuca varamadık. Söyleyen kişiyi de arıyoruz fakat ona da ulaşamadık. Adıyaman küçük bir yer. Bu otomobil kimdir nedir bilmiyoruz. Bize ulaşsın ve nereye götürüldüğünü söylesin. Daima birileri arıyor lakin hiçbir sonuca ulaşamıyoruz. DNA örneği de verdik, kimsesizler mezarlığından bakacaklar fakat bundan da bir sonuç alamadık. Ümidimizi kesmek üzereyiz.”
Yine Adıyaman’da yaşayan ve 3.5 yaşındaki oğlu Furkan Alp Alsan’a ulaşamayan baba Uğur Alsan da beyaz araba argümanında bulunan ailelerden.
Furkan’ın enkazdan sağ çıkarıldığını belirten Uğur Alsan, “Burada yaşayan beşerler sağ çıktığını görmüş. Fizikî olarak da durumunun güzel olduğunu görmüşler. Hastaneye götürülmek üzere beyaz bir otomobile bindirilip götürüldüğünü söylediler. Çocuk hastanesine gönderildiğini öğrendik. Lakin ikinci zelzeleden sonra hastaların öteki yere gönderildiğini öğrendik. Biz de enkazdan çıkarılıp öteki hastanelere götürüldüğümüz için çocuğumuzun başında duramadık. Tahliyeden sonra ne olduğunu bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet gazetesinin argümanına nazaran, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı yetkilileri “beyaz araba” tezlerinden haberdar olduklarını söyleyerek doğruladı.
Bakanlık yetkilileri, “Ancak nasıl ispatlayacağız? Duyduğumuz her argüman ile ilgili harekete geçiyoruz. Tüm tezleri kıymetlendiriyoruz. Beyaz otomobil konusunda somut bilgi elde edemedik. Aileler bize ulaşırsa dönüş sağlarız. Bize ulaşan her aileye bir şey söyleniyor. Öteki bakanlıklarla entegre çalışıyoruz” dedi.
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, savlarının kendilerine de ulaştığını söyledi.
Hakverdi, “Haklı isyanımızı yenilmek istiyoruz. Ne Sıhhat Bakanlığı ne İçişleri Bakanlığı ne de Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı zelzelenin birinci gününden beri koordine olabilmiş değil. Beşerler çaresiz bir biçimde her duyumun peşine koşuyor, her kapıyı aşındırıyor. Karşılarında derli toplu bir yapı yok. Partimiz tarafından kurulan komite ve ihbar çizgisi bugün prestijiyle 134 kayıp ihbarını birebir kıymetlendirdi. Bize ulaşan datalara nazaran 90 kayıp var bunlardan 46’sı 18 yaş altında. Hâlâ bize ulaşıp bilgi isteyen bir bakanlık yetkilisi olmadığı üzere randevu taleplerimize dahi karşılık alamadık” dedi.
