Garip Ritüellere Sahip Olan ve Bilinmezlerle Çevrili Meşhur Kapalı Tarikatlar

1872’de kurulan Bohemian Club, yalnızca erkek üye kabul eden ve yalnızca davetli olanların girebildiği, kendilerini büsbütün sanata adadığını düşünen özel bir kulüp. Kulübün mottosu, siyaseti ve işle ilgili sohbetleri içeri girerken kapının ardında bırakmak ve içeride yalnızca sanata dair sohbetler başlatmak!

Bohemian Club’ın üyeleri, ritüellere, yeni ağlar oluşturma fırsatlarına ve çeşitli merasimlere katılmak için 2 bin 700 dönümlük, Sonomo’da bulunan korularında, her yıl, iki hafta inzivaya çekiliyor. Çağlar boyunca Bohemian Club üyesi olan ünlü yüzler ortasında George H.W. Bush, Clint Eastwood, Richard Nixon ve Mark Twain üzere isimler yer alıyor. Söylentiye nazaran, 1882 yılında kulübü ziyaret eden Oscar Wilde, Bohemian Club’ı “Hayatım boyunca hiç bu kadar yeterli giysili, düzgün yemek yiyen, iş adamı görünümlü “bohem” görmemiştim” diyerek tanım etmiş!

Bohemian Club, kurulduğu günden bu yana yalnızca erkek üyelere özel bir kulüp olduğu için, 2001 yılında güçlü bayanlar tarafından kurulmuş ve sadece güçlü bayanları kabul eden öteki bir saklı topluluk kuruldu. Belizean Grove olarak isimlendirilen bu küme, 50li, 60lı yaşlarındaki mesleğinde üst düzeye gelmiş, profesyonel bayan üyelerden oluşuyor.

Belizean Grove’un üyeleri her ocak ve şubat ayında günlük gerilimlerinden uzaklaşmak ve bölümler ortasında irtibat kurmak için dört günlük bir inzivaya çekiliyorlar. Haklarında çok fazla şey bilinmiyor, yaptıkları yardımları da üstü kapalı bir halde yapıyorlar…

Skull & Bones, bir Yale öğrencisi tarafından 1832 yılında kurulan bir kapalı topluluk. Üyeleri ortasında tekrar Geroge H.W. Bush, Bush ailesinin tüm erkek üyeleri ve dünyanın en saygın haber ve siyaset mecmualarından biri olan Time’ın kurucusu Henry Luce üzere ünlü isimler bulunuyor.

Doğru mu yanlış mı kimsenin net bir fikri yok ancak söylentiye nazaran Skull & Bones üyelerinin, tabutların içinde çıplak bir formda yatarak, cinsel istismarlar hakkında konuştukları bir ritüeli var…

Kaşifler Kulübü, şu ana kadar listemizde yer alanların bilakis, üyelerinin nelere sahip olduğuyla değil de nerelere gidip, neleri keşfettiğiyle ilgilenen bir zımnî tarikat. Genel merkezi New York’ta bulunan Kaşifler Kulübü’ne girmek için sırf maceracı biri olmanız ve yeni keşiflere açık bir karaktere sahip olmanız kâfi olmuyor…

Kaşifler Kulübü’nün genel merkezi, Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’in aya götürdükleri ve geri getirdikleri bayrak üzere değişik şeylerle dolu! Yıllık akşam yemeklerinde sunulan son derece egzotik yemeklerle ünlü olan Kaşifler Kulübü hakkında daha evvel 250 bin yaşında bir mamut yediklerine dair bir dedikodu çıkmış. Gelin görün ki, sonradan yapılan DNA testlerine nazaran o bahsedilen mamutun aslında bir kaplumbağa olduğu tespit edilmiş…

Independent Order of Odd Fellows, Türkçesiyle Bağımsız Tuhaf Adamlar Topluluğu’nu tuhaf yapan şey hangi maksatla kuruldukları değil, sistemli olarak yaptıkları ritüelleri… Olağanda topluma yardım etmek, birlik ve barış içinde çalışmayı ve dostluğu teşvik etmek gayesiyle kurulan IOOF’nin kökenleri 18. yüzyıl İngiltere’sine dayanıyor.

Söylentiye nazaran, üyelere dünyanın fani olduğunu hatırlatma maksadıyla yapılan ritüellerde IOOF’nin üyelerinin gözleri bağlanırmış, zincirlenerek karanlık bir odadan geçirilirlermiş. Gözlerindeki bağ açıldığındıysa kendilerini mezarların içinden çıkartılmış gerçek bir iskelet, yani cesetle göz göze bulurlarmış!

Yıllardır “Var mı?” “Yok mu?” diye tartışılan ve tam manasıyla bir efsane haline gelen Illuminati sahiden var. Lakin hala var mı? İşte asıl merak konusu olan o. Kesin ve net olan birkaç bilgi var yeniden de. Illuminati 1776 yılında Adam Weishaupt isimli bir profesör tarafından Bavyera’da kuruldu. Gayesi, üyeler ortasında açık ve tarafsız tartışmayı, özgür ifadeyi teşvik etmek ve dinin toplum üzerindeki tesirlerini azaltmaktı.

Illuminati, hükumet tarafından kapatılana ve kurucusu Adam Weishaupt sürgüne gönderilene kadar on yıl boyunca etkindi. Olağan koşullarda artık Illuminati diye bir şeyin olmaması gerekiyor fakat Masonlara katılıp hala var olduklarını savunanlardan tutun Fransız İhtilali’ni onların kurguladığını inanlara, Illuminati hakkında bitmek bilmeyen sağlam komplo teorileri üretilmeye devam ediliyor….

Bullingdon Club, Oxford Üniversitesi’nde, 1780 yılında kurulan bir av ve kriket kulübü olarak kuruldu. Fakat kısa mühlet içerisinde uyuşturucu, seks ve alkole çok bağımlılık ile birlikte gelen uçarılıklarıyla tanınmaya başladılar.

Kulüp vakit içerisinde o kadar makus bir şöhret edindi ki birçok müellifin kitabına dalga konusu bile oldu. Bullingdon Club, şimdilerde seçkin bir akşam yemeği kulübü lakin vaktinde üstüne yapışan makûs prestijden kurtulabilmiş değil!