Göç sorunu dünya tarihinde her daim gündemde olurken, birçok gelişmeye de damga vurmuştur. İnsanoğlunun temel gereksinimlerini karşılamak emeliyle temel güdüsü olan ‘kaçmayı’ kullanması, hudutlarla ayrılmış dünyada gelişmiş addedilen ülkelere hakikat sürüyor. Göçün ana nedenlerinden biri olan can güvenliği bilhassa savaş olan bölgelerden etraf bölge ve ülkelere, ağır mülteci akınlarına neden oluyor. Türkiye de bu mülteci akınlarından Suriye’deki iç savaşla birlikte 2011 yılından bu yana nasibini alıyor. Yıllardır çok tartışılan ve siyasetin ana materyallerinden biri olan bu bahiste Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı yayında yaptığı açıklama da konuşuldu.
Değişik rivayetler olan mülteci sayılarında yıllar içinde vatandaşlıklar, doğumlar, kaçaklar, Türkiye’den gidenler gidi değişkenlikler derken, resmi datalara nazaran yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli bulunduğu biliniyor.
Erdoğan’ın açıklamalarından biri de uzun yıllardır tartışılan mülteci konusuna yönelik oldu. Cumhurbaşkanı, “Ağırlıklı Suriye’den olmak üzere göç konusunda daha hassas davranacağız” dedi.
Yıllardır, toplumsal ve siyasi boyutları çok fazla tartışılan, mülteci konusuna toplumsal medya da kayıtsız kalamadı.
Ekonomik ve kültürel alanlarda da tartışılan plansız göç konusu Suriyelilerin akabinde Afganistan ve Pakistan bölgesinden olan akınla da çok gündeme gelmişti.
Sosyal medyadaki yorumların birçok ironik göründü.
12 yıldır süregelen mülteci akınında ülkesinden kalanlar da vardı şüphesiz.
“Yorucu olmaz mıydı?” dedirtenler oldu.
Genetik bir özellik olması çok beklenen yorumlar görüldü.
Tüm süreci bilenlerin alacağı kararlara güvenmek gerektiği de düşünülmüş olabilirdi.
“Nereye?” diye sorgulatanlar vardı.
“Belki de öyledir” diye araştırma teklifleri yapılması gerekti.
“Çok olmaz mı?” diye de merak ettirenler görüldü.
Bazı isimleri dikkatli söylem etmek gerektiği de düşünüldü.
Geç olsun, güç olmasındı.
Ufak birtakım değişikliklerin kelamı bile olmazdı.
Kimileri de güldürdü. Siz mülteciler konusunda hassas davranılması gerektiğini düşünüyor musunuz? Yorumlarda buluşalım.
