Çok başarılı bir kardeşe sahip olmak sıkıntı olabilir ama bu kardeşin dehasıyla dünyayı hayrete düşüren bir yeteneğe sahip bestekar Wolfgang Amadeus Mozart olduğunu hayal edin. Mozart nasıl Mozart oldu? Pek bilinmese de onun müzikle kaynaşmasının en büyük sebeplerinden biri ablası, Maria Anna Mozart’tı! Periyodun tabuları ve bayana bakış açısı nedeniyle erkek kardeşi üzere hayallerinin peşinden gidemeyen Maria Anna Mozart’ın kıssasını anlatıyoruz👇
Kaynak: https://www.messynessychic.com/2023/0…
Maria Anna Walburga Ignatia Mozart, Mozart olarak bilinen Wolfgang Amadeus Mozart’ın kendisinden beş yaş büyük ablasıdır.
Maria, ailenin yedi çocuğundan hayatta kalan iki kardeşten biriydi. Ailesinin ‘Nannerl’ olarak çağırdığı Maria, çocuk yaşta kusursuz bir müzikal gelecek vaadediyordu. Babası Leopold; bir bestekar, kondüktör ve kemancıydı. En büyük ve hayatta kalan tek kızının, kendisinin müzik birikiminden faydalanması gerektiğine karar vermişti. Maria, yedi yaşında piyanonun atası olan klavsen ve fortepiano çalmaya başladı ve kısa bir müddet içinde başarılı bir piyanist oldu. Maria’nın müzik çalışmaları ise küçük kardeşi Wolfgang’ın içindeki müzik şevkini uyandıracaktı.
Leopold, çocuklarının yeteneklerinin gün geçtikçe geliştiğini fark etti ve 1762’de onlarla birlikte bir Batı Avrupa cinsine çıkmaya karar verdi.
O vakitler Maria on bir, Wolfgang ise yedi yaşındaydı. İki kardeş, çocuk dahiler olarak ilan edildiler; soylular ve seçkinler için kraliyet saraylarında çalmaya başladılar. 1763’te yayınlanan bir makale, o vakitler Maria’nın erkek kardeşinden daha çok öne çıkarıldığını ve onun müzik alanındaki maharet ve hüneri anlatıyordu.
Wolfgang Mozart tarafından 1762 ile 1764 yılları ortasında bestelendiği kabul edilen, birlikte çaldıkları bir eser👇
Babaları Leopold, onlar için otoriter bir figür olmakla birlikte şimdiki vakitlerinin ve geleceklerinin mimarıydı.
1764 tarihli bir mektupta Leopold, kızı hakkında şöyle yazıyordu:
‘Küçük kızım, sahip olduğumuz en sıkıntı yapıtları inanılmaz bir hassasiyetle ve o kadar eksiksiz bir halde çalıyor ki… Şimdi on iki yaşında olmasına karşın Avrupa’nın en yetenekli çalgıcılarından biri.”
1769’da Maria on sekiz yaşına girdi ve kendini hayatının dönüm noktasında buldu. Artık evlenebilecek yaşta olduğundan ötürü erkek kardeşiyle birlikte turneye çıkıp çalmaya devam ederse pek çok kişinin yansısını alacaktı.
Maria, bayanların hayatının denetiminin babadan kocaya geçtiği bir çağda yaşıyordu. Hayatı talibine bağlı hale gelecekti; hakları ve hayalleri, nişanlısının dayattığı toplumsal maddelere tabi olacaktı.
Aslında Maria ve Wolfgang, bir vakitler geniş olan ailenin geri kalan kardeşleri olarak epeyce yakındı; erkek ve kız kardeşlerinin trajik kayıpları onları müzikte buluşturmuştu.
Gençken onları birbirine bağlayan inanılmaz bir yeteneği paylaştılar. Binlerce saatlik prova ve performans bir müzik arkadaşlığı, bir bağ yaratmıştı. Kendi ortalarında saklı bir lisanları vardı.1764 yılında Maria, Londra’da kalırken Wolfgang’ın birinci senfonisini yazıya dökmesine yardım etti.
Maria’nın uygun bir talip bulunana kadar meskende annesiyle kalması bekleniyordu.
Erkek kardeşinin şöhreti ve virtüözlüğü artarken Maria evlendirilmeyi bekliyordu. Maria tüm bu beklentilere karşın müziği bırakmadı. Çalmaya ve besteler yapmaya devam etti. Maria’nın küçük erkek kardeşi üzerindeki tesirinin tam olarak ne olduğunu tanımlamak sıkıntı zira hayatı ve çalışmaları yeteri kadar bilinmemekte.
Wolfgang’ın yıldızı, Maria’nın yeteneklerini gölgeleyecek kadar parladı.
Geriye, bize onun hayatına dair fikir veren mektuplar kaldı:
‘Ne kadar güzel beste yapabildiğinizi görünce hayrete düştüm. Müzik tek sözle çok hoş. Bunu daha sık dene. ”Bu cümleler, Maria’nın bestesini gönderdiği kardeşi Mozarta aitti. Görünüşe nazaran Mozart, ablasının bestesinden hayli etkilenmiş ve onu cesaretlendirmişti.
Maria’nın müzik kitabından bir kesim:
Zaman içerisinde Wolfgang devrinin yıldızı haline geldikçe irtibatları koptu. Maria sonunda otuz üç yaşında, o vakitler için hayli geç bir evlilik yaptı. Babası, Maria’nın sevdiği söylenen eski bir talibi reddetmişti. Maria’nın geç evlenmesinin sebebi, babası Leopoldın eşini kaybettikten sonra kızının varlığına alışması ve onun üzerindeki denetimi bırakmaya hazır olmayışıydı.
Maria’nın nişanlısı; iki sefer dul kalmış, beş çocuk babası olan yargıç Johann Baptist von Berchtold zu Sonnenburg’du. Maria’nın konutun denetimini ele alması ve çocukları büyütmesi bekleniyordu. Erkek kardeşi Wolfgang’ın kendi süratli ve kaotik hayat biçimi, Leopold tarafından onaylanmayan bir evlilikle sonuçlanmış ve onu aileden daha da uzaklaştırmıştı.
1787’de babaları Leopold vefat etti ve iki kardeş Mozart’ın 1791’deki beklenmedik vefatına kadar kısa bir mühlet yazıştılar.
Maria, erkek kardeşinin müzik mirasının bugünlere taşınmasında epeyce tesirli oldu. Wolfgang’ın biyografilerine katkıda bulundu; aile mektupları ve Wolfgang’ın toplu yapıtları halinde birincil kaynak sağladı. Maria’nın tüm bu yaptıkları, erkek kardeşinin yapıtlarının bu kadar âlâ bilinmesinin nedenlerinden biridir.
Maria kocasını kaybettikten sonra, Salzburg’a geri döndü ve müzik öğretmeni olarak çalıştı. Müziğe olan tutkusunu diğerleriyle paylaştı.
Günümüzde pek bilinmese de Maria, tarihin bilinen birinci ünlü bayan piyanistleri ortasındadır. 1829 yılında yetmiş sekiz yaşındayken vefat etti.
Cinsiyeti yüzünden yeteneği ve hayalleri bir kenara atılmış, Maria Anna Walburga Ignatia Mozart ismine; geçmişin bilinmeyen ve tanınmış bayan bestekarlarının yapıtlarını araştırmak, yayınlamak ve yorumlamak ve tıpkı vakitte kabul edilmesini teşvik etmek emeliyle “Maria Anna Mozart Society Salzburg” kuruldu.