Hepimizin etrafında sosyopat yahut psikopat olarak nitelendirdiği birisi vardır. Sonuçta televizyonda sıkça kullanılan bu tabirler gerçek hayatta da çokça bulunmalı? Aslında yanıt biraz daha karmaşık. Öncelikle bu terimi tanımlayacak sonra farklarını öğreneceğiz.
Kaynak: https://health.howstuffworks.com/ment…
Dizi izlemeyi seviyorsanız sosyopat yahut psikopat tabirlerini duymuşsunuzdur.
Her ne kadar dizilerde bu tabirler ortalarında bir fark yokmuş üzere ortaya atılsa da aslında farklılar.
Sosyopat yahut psikopatlar tabirlerinin ikisi de kendi çıkarları için her şeyi yapabilecek bireyleri nitelendirmek için kullanılır.
Örneğin birisini öldürmek, hırsızlık yahut manipülasyon bunlardan yalnızca birkaçıdır. Pekala iki karakter ortasındaki ana fark ne?
Psikoterapist, müellif ve podcaster Terri Cole’un açıklamasına nazaran “Sosyopatlar, antisosyal kişilik bozukluğu (ASPD) olan bir kişi iken, psikopatlar bir dizi olağan dışı kişilik özelliğine sahip birisidir.”
Cole, “Sosyopat dediğimiz terim, davranışlarının diğerlerini nasıl etkilediğine dair çok az vicdanı olan ve düzensizce dürtüsel davranan birini tanımlar” diye açıklıyor.
Psikopatlar ise benzeri formda dürtü denetimi olmayan ve şiddet içeren davranışlardan çekinmeyen birisiyken, “genellikle daha planlı hareket eder ve tehlikeli olarak kabul edilir.” diyor.
Eileen Anderson ise ‘Psikopatlar davranışları için vicdan acısı yahut pişmanlık duymazlar’ diyor. ‘Hedeflerine ulaşma hakkına sahip olduklarını hissederler ve maksatları için palavra söylemek, çalmak ve hatta birini öldürmek bile olağandır.’ Eileen Anderson, Case Western Reserve Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’nde biyoetik profesörü ve yardımcı psikiyatristtir.
Ayrıca sosyopat yahut psikopat tabirleri yüzyıllardır var olsa bile bu iki terim için olan tariflerimiz son yıllarda epey değişti.
İki terim birbirlerine benzediğinden ötürü değişimli olarak kullanılsa da günümüzde birine psikopat yahut sosyopat tarifi konulması epey ender.
Günümüz tıbbında ise birine sosyopat yahut psikopat demek yerine “psikopatımsı karaktere sahip” biçiminde tanımlar koymak daha sağlıklı görülüyor.
Bunun sebebi ise bu iki teriminde insan karakterinin bir kesimi olması ve bütünü tanımlamak için kâfi olmamasıdır.