Gazeteci Fatih Altaylı, vize krizine dair üst seviye bir diplomat ile ortalarında geçen diyalogu köşe yazısında anlattı. Altaylı’nın aktardığına nazaran diplomat vize meselesine ilişkin ‘Vize sorunu yaşayan Türk vatandaşları bunun nedenini bize değil, Türk hükümetine sormalı’ diyerek okları iktidara yöneltti.
‘Türkiye mülteci oteli olacak’
Türkiye, son periyotta Schengen vizesi müracaatlarında en fazla ret yanıtı alan ülkelerden biri olmaya devam ediyor. Pandeminin akabinde yine hızlanan müracaatlara Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden çok fazla ret karşılığı gelmeye devam ediyor.
Yaz öncesi de vize randevularında yoğunluk artıyor. Son günlerde başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinden Schengen vizesi için başvuran bireyler, randevu almak için uzun müddet beklemek durumunda kalıyor.
‘Ya Avrupa sizi kandırıyor, ya siz bizi kandırıyorsunuz’
Birçok kişi randevu alamıyor, alsa da reddediliyor. Başvurusu olumlu sonuçlanan kimi bireylerinse fakat birkaç günlük vize alabildiği görülüyor.
Türkiye’den Schengen vizesi için yapılan müracaatlara ret oranı, pandemi öncesine kıyasla artış eğilimini sürdürüyor. Sayılar, birtakım Avrupa ülkelerinin 2022’de Türkiye’den müracaatları reddetme oranlarının 2019’a kıyasla iki katına çıktığını gösteriyor.
‘Türkiye’de pek çok milletlerarası hatalının yerleşik hale geldiği de bir sır değil’
Son olarak gazeteci Fatih Altaylı, kendi ismini taşıyan web sitesinde kaleme aldığı köşe yazısına ‘vize krizini’ taşıdı.
Yazısında sığınmacı problemini hatırlatan Altaylı, vize reddi konusunda üst seviye bir diplomat ile ortalarında geçen diyalogu anlattı.
‘Türkiye yol geçen hanına döndü, 2012 yılında 100 bin olan Suriyeli göçmen sayısı, fotoğraf sayılara nazaran 2014’de 1,5 milyon, 2016’da 3 milyona yaklaştı. 2016’da resmi sayı 3,6 milyon, gerçek Suriyeli göçmen sayısı ise 8 milyon civarında idi’ diyen Altaylı, yazısında ‘Avrupa işin buraya geleceğini baştan gördü ve 2013 yılında Türkiye’ye masaya oturttu ve Geri Kabul Mutabakatı imzalattı’ sözlerine yer verdi.
Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, bu muahede ile Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği’ne vizesiz seyahatinin yolunun açılacağını sav ettiğini hatırlatan Altaylı, şöyle devam etti:
‘Davutoğlu bu tezini Başbakan olduğunda da sürdürdü. Ben ise ‘Ya Avrupa sizi kandırıyor, ya siz bizi kandırıyorsunuz. Türkler vizesiz Avrupa’ya gidemeyecek ancak siz mültecileri burada tutacaksınız. Türkiye mülteci oteli olacak’ diyordum.’
‘Türk vatandaşları bunun nedenini bize değil, Türk hükümetine sormalı’
‘Türk vatandaşlarının vizesiz Avrupa’ya gitmesi kelamı ise asla gerçekleşmediği üzere, artık vize alıp gitmek bile imkansız hale geldi’ diyerek vize krizine değinen Altaylı ‘Bir mühlet evvel büyük bir Avrupa ülkesinin, Türk dostu bir üst seviye diplomatına bu sıkıntıyı sordum’ sözleriyle, diplomat ile ortalarında geçen diyalogu şöyle anlattı:
‘Samimi olarak söyleyin, sizce Avrupa haksız mı!’
‘Söylediği motamot şu:
”Doğru, vize müracaatlarına eksiye oranla daha düşük oranda onay veriyoruz. Lakin bunun Türklerle ilgili bir durum olmadığını bilmenizi isterim.
Daha az vize veriyoruz zira Türkiye önemli ölçüde göçmen var. Bu göçmenlerin sayısını bilmediğimiz bir kısmına Türk vatandaşlığı da verilmiş. Türkiye’nin vatandaşlık verme prosedürlerinin ince eleyip sık dokumadığını biliniyor.
Bu yüzden de müracaatlarda eskisine oranla çok daha sıkı bir güvenlik soruşturması yapmak zorunda kalıyor vize ofislerimiz. Bunun bize getirdiği yük epey fazla.
Bu yüzden de en küçük bir soru işarete oluştuğu anda vize reddi çok daha kolay bir seçenek haline geldi. Öte yandan da Türkiye’de pek çok memleketler arası cürümlünün yerleşik hale geldiği de bir sır değil.
Buna bir de Türkiye’deki politik ortamdan ötürü Avrupa’ya kalıcı olarak gitme isteği artan Türk vatandaşlarının da bizim için yaratması beklenen meseleleri da eklerseniz niçin eskisine oranla daha güç vize verildiğini de anlarsınız. Vize sorunu yaşayan Türk vatandaşları bunun nedenini bize değil, Türk hükümetine sormalı.’
Bunları dinleyince Avrupa’nın kendi sonlarını müdafaa dileğini anlıyorsunuz.
Siz güney ve doğu sonlarınızı yol geçen hanı yapınca, Batı sonunuzda tam zıddı bir durum ortaya çıkması çok olağan.
Samimi olarak söyleyin, sizce Avrupa haksız mı!’
