Son günlerin gündeminden düşmeyen olay, Titanik’i ziyaret ederken kayıplara karışan denizaltı Titan oldu. Pazar gününden beri haber alınmayan Titan’ın bugün prestijiyle oksijen düzeyinin ise bittiği söyleniyor. Birden fazla kişi için kulağa hayli vahim gelen bu olay, kimi kimselerin ise merakını celbetti. O denli ki son birkaç yıldır gündemimizde olan denizaltı çeşitlerine olan ilgi epeyce revaçta!
1912’de Atlantik Okyanusu’nun soğuk sularına batan Titanik, üzerinden yıllar geçse de cazipliğini koruyor desek yeridir.
Son olarak OceanGate Expeditions isimli şirketin Titan isimli deniz aracı, Titanik’e turistik hedefli bir seyahat düzenledi. İçerisinde 5 kişinin bulunduğu araçtan ise Pazar gününden itibaren haber alınamıyordu.
Arama kurtarma çalışmalarına ağır bir formda devam edildiği halde, hiçbir sinyale rastlanmadı. Ayrıyeten bugün prestijiyle Titan’ın içerisindeki oksijen düzeyinin bittiği öğrenildi.
Çoğu kişi tarafından ‘ürkütücü’ olarak isimlendirilebilecek bu olay, kimi bireyler için ise yeni bir ‘macera’ olarak düşünülmeye başlandı.
Küçük bir araç içerisinde, kısıtlı imkanlarla, karanlık ve soğuk suların binlerce metre tabanına gitmek bazılar için bir kabus olabilir. Ancak bunu sadece cümbüşüne yapanların sayısı son yıllarda hayli fazla!
Öyle ki ünlü direktör James Cameron’ın yatırımcılarından biri olduğu Triton Submarines ‘süperyat denizaltılarının’ satışını yapmaya başlamıştı.
Dünyanın en derin çukuru olan “Mariana Çukuru” ise James Cameron tarafından 2012 yılında şahsen görüntülenmişti.
Çocukluğundan beri okyanuslara ilgi duyan Cameron, hem Titanik batığını araştırmak hem de Mariana Çukuru’nu gözlemlemek için kendi tasarladığı araçla dalışlar yapmıştı.
Tabii dünyanın en derin dalışlarını yaparak Guiness Rekorlar Kitabı’na giren ve bugünkü olayın başkahramanı Victor Vescovo’dan da bahsetmeden olmaz. Yıllar evvel Vescovo’nun kendi özel aracı olan ‘Limiting Factor’ü ziyaretler için uygun bir hale getireceğini ve Mariana Çukuru’na ‘gezi’ düzenleyeceğini öğrenmiştik. Limiting Factor isimli bu araç, yolcularına okyanusun en derin noktasına götürmek için özel olarak tasarlanmıştı.
‘Limiting Factor’ü bilimsel araştırmalar yapan bir şirkete satan Vescovo, güçlü insanların turizm ve cümbüş anlayışını ise yavaş yavaş değiştirmeye başladı diyebiliriz.
Outside Mecmuası’nda yer alan habere nazaran, Vescovo denizaltısının satışını yapmıştı. Ama onun bu cümbüş anlayışı birçok güçlü insanın dikkatini çekince, Titanik’e seyahatler düzenlenmeye başladı.
Hatta birinci olarak 750 bin dolar olarak açıklanan seyahat fiyatının geçen sene 250 bin dolara kadar düştüğü söyleniyor. Vescovo, bu tecrübeye dair verdiği bir röportajda ise ‘Yolcular saatlerce kapalı, zifiri karanlık bir alanda kalmaya hazırlanmalı’ tabirlerini kullanmıştı.
Elbette bu derece ürkütücü olaylar bir yana, denizaltı turizmi son yıllarda birçok kişinin ilgisini çekmeye başladı.
Denizaltı turizmi yalnızca dünyanın en zenginleri yahut gazeteciler için değil elbette. Bu maceraya atılmak isteyen birçok insan bulunuyor. O denli ki global turistik denizaltı kesiminin geçtiğimiz yıllarda bir milyon ziyaretçiyi ağırladığı belirtiliyor.
Limiting Factor yahut Titan yolcuları kadar olmasa da, bilhassa Avustralya’daki turistik denizaltı araçları ziyadesiyle ilgi görüyor. Bu araçlar, yaklaşık bin fit derine kadar inebiliyor. Yolcularına ise lüks bir gemi hizmeti sunuyor.
Mavi sulara dalış yapmak için ise çok uzağa gitmeye gerek yok. Ülkemizin birinci sivil turistik denizaltı olan ‘Nemo Primero’ geçtiğimiz yıl dalışlara başladı!
Türkiye’nin ik denizaltısı olan Nemo Primero, 2022 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda dalışlara balamıştı. Toplam 20 metre uzunluğunda, 4 metre genişliğinde ve 6,5 metre yüksekliğinde denizaltı, 44 kilik bir kapasiteye sahip.
Geçtiğimiz sene Antalya’nın Kaleiçi Yat Limanı’nda seferlerine başlayan denizaltı, her gün 4 dalış gerçekleştirdi. Bilhassa dönemin açılmasıyla birlikte bu sene de birçok yerli ve yabancı turisti ağırlaması bekleniyor.
Yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan Nemo, 35 metre derinlikteki St.Didier batığına ziyaretler gerçekleştiriyor.
Denizaltı çeşidinin yaklaşık 1 saat sürdüğü biliniyor. Nemo, bu dalışları sırasında İkinci Dünya Savaşı sırasında batan St. Didier batığını ziyaret ediyor.
1941 yılında batan bu geminin hala bütünlüğünü muhafazası, ziyaretçilerin dikkatini çekiyor elbette. Ayrıyeten yalnızca 35 metre derinlikte olması da, bu tecrübesi bir sefer olsun yaşamak isteyenlerin pek de gözünü korkutmuyor.
