Yürüdükçe topuğunuza diken batıyormuş gibi hissediyorsanız bunun sebebi adı gibi gerçekten de topuk dikeni olabilir..
Topuk dikeni rahatsızlığı, isminden dolayı daha çok bir kemik problemi olarak düşünülmektedir. Aslında topuk ağrısı rastlanan en sık ayak rahatsızlıklardan biridir.
Eski ortopedistlerin bu problemi olan hastalarda röntgenlerde topuk kemiğinde bir çıkıntı oluştuğunu görüp bu hastalığa topuk dikeni adını vermişlerdir. Ancak topuk dikeninin oluşma nedenin tamamı ile ayağın altında ki bir kasın çalışması ile ilgili problemlerden dolayı gelişmektedir.
TOPUK DİKENİ NEDİR
Ayak tabanında mevcut olan plantar fasia adı verilen bir kas yürüme esnasında ciddi bir yaylanma göstermek zorundadır. Bu kasın yaylanması sayesinde yükün yere verilmesi sağlanır.
Topuk ağrısı probleminde ayak tabanında bulunan kasın yeteri kadar esneklik göstermediği için ağrı oluşur. Bu kas çeşitli sebeplerden dolayı kısalması ile topuğun yapıştığı yeri çekmeye başlar .
Bu bölgede bir kanama oluşmasına ve ağrıya yol açar. Zamanla yapıştığı yerde kalınlaşma oluşur. Buda röntgenlerde görülen diken olarak adlandırılan görüntüye yol açar.
Topuk ağrısı düz tabanlarda, yüksek kavisli ayaklarda, kilo problemi olanlarda, topuklu ayakkabı yada babet tarzı düz ayakkabı kullananlarda, çeşitli romatizmal hastalıklarda bir grup ilacın yan etkisi olarak kasın kısalması ile ortaya çıkabilmektedir.
TOPUK DİKENİ BELİRTİLERİ
Topuk dikeni sabahları atılan ilk adımla birlikte ağrıya neden olmaktadır. Bu ağrı gün içinde azalmalar gösterse de, gün sonunda artarak devam edebilmektedir.
Topuk dikenin en sık karşılaşılan belirtileri ise;
- Sabah yataktan çıkarken atılan ilk adımda topukta bıçak gibi keskin ağrı
- Gün içinde kesik kesik ağrı
- Topuk iltihabı veya topuk şişmesi
- Topuk altında kemik benzeri çıkıntı
- Topukta yürümeyi zorlaştıran bir hassasiyet hissi gibi durumlar gözlemlenebilir.
NEDENLERİ
Topuk dikeni problemi, aşağıdaki durumlardan dolayı gelişme gösterebilir:
- Uzun bir süre boyunca yanlış ayakkabı kullanımı,
- Ayak tabanının kaldıramayacağı düzeyde kilo artışı,
- Ayak tabanına ani şekilde yük bindirecek hareketlerde bulunma,
- Sık aralıklarla zıplama sonucunda topuk dokusunda meydana gelen gerginlik,
- Yeterince topuk desteği olmayan ayakkabı kullanımı,
- Sert yüzeylerde koşmak ya da uzun süre yürümek,
- Parmak arası terliği uzun süre kullanmak,
- Artrit ve benzeri durumlar,
- Yürüme sorunları deneyimleyerek belirli bir alana aşırı yük bindirmek.
TOPUK DİKENİ TEDAVİSİ
-
Topuk dikeninin tedavi edilebilmesi için “podo-taping” adı verilen bir yöntem uygulanabilir. Bantlama tedavileri arasında özel bant yapısı ile dikkat çeken ve yüksek başarı oranlarına imza atan podo-tapin, Dr. Kenzo Kase tarafından geliştirilmiştir. 70’li yıllarda geliştirilen bu yöntem, günümüzde kasların ve eklemlerin hareket kabiliyetinin hiçbir şekilde kısıtlanmadan iyileşme sürecini başlatmayı amaçlar.
-
Ağrı kesici ve iltihap giderici fonksiyonu olan ilaç türleri: Genellikle topuk dikeninin yoğun bir şekilde acı hissettirdiği durumlarda doktorunuz tarafından İbuprofen, naproxen gibi ilaçlar yazılabilmektedir. Doktorunuz tavsiye ettiği sürece bu ilaçları gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.
-
Krem ve jel gibi ilaçlar: İltihapların giderilerek iyileşme sürecinin hızlanmasını, aynı zamanda ilgili bölgenin nemlendirilerek yumuşatılmasını sağlayan krem, jel ve merhemler sıklıkla tercih edilmektedir ve rahatlatıcı özellikleri ile öne çıkmaktadır.
-
Steroid enjeksiyonu: Genellikle yüksek seviyedeki şikayetler için diğer tedaviler denendikten sonra sonuç alınamaması durumunda tercih edilen steroid enjeksiyonları, yüksek başarı oranlarına sahiptir.