Ergen gelişimi genç insanların büyüdüğü ortamdan bağımsız olarak anlaşılamaz. Kimlik bunalımları, kuşak farkları ve akran baskısı çağdaş toplumda ergen yaşamının özellikleri olabilir; ancak bunların yaygınlığı yaşam döngüsünde bir dönem olarak bizim toplumumuzun doğasında olduğundan daha önemlidir (Steinberg, 2007).
Okul (akranları) ve aile, ergenin tüm sosyal çerçevesini oluşturur ve ergen bu alanlardaki bireylerin gözlerinden, kendini tanımaya çalışır.
Her ne kadar ergenlik süresince akranları ergenin hayatında başrolde görünseler de aile ile ilişkiler, konuşulmadan hissedilen duygu ve düşünceler bu engebeli yolda ergene benlik saygısını kazandıranlardır.
Hamilelik ile ergenlik arasındaki benzerlik
Genel toplum bilgisi ergenliğin zorlu bir süreç olduğu ve ergenlerin anne ve babaları ile kötü ve çatışmalı bir ilişkileri olduğu yönündedir. Aksine yapılan birçok araştırma ise ergenlik döneminde geçirilen çetrefilli yılların asıl sebebinin bebeklik itibari ile ebeveyn tutumları ve aile dinamikleri olduğunu gösterir. Fakat elbette, ergenlik süresince çocuğunuz, sürecin bir gereği olarak bir başkalaşım geçirir.
Aslında kadınların dilinden konuşmak gerekirse ‘ergenlik’ ve ‘hamilelik’ arasındaki benzerliğe değinmek için şunu ifade etmek gerekir: Her ikisi de bir ‘hastalık’ değildir. Yaşam döngüsünün bizlere sunduğu, sağlıklı ve normal yaşamsal bir olgudur.
Göze en çok çarpan ve belki de aileleri sıklıkla evhamlandıran ‘başkalaşım’ alanlarından biri ise ‘akran ilişkileri’, yani ergenin arkadaşlıklarıdır.
Daha geçen yıl, en büyük kahramanı siz anne ve/veya babası iken, okul arkadaşlarının ya da en yakın arkadaşın(!) söyledikleri, yaptıkları çok daha önemlidir artık. Kendisini evde kimsenin anlamadığından yakınır. Konuşma, giyim sıklıkla beğenilen ya da o sıra en yakın olunan arkadaşa göre farklılık gösterir. Ve bunun gibi sizi şaşkına çeviren birçok yeni durum…
İşte bu gibi değişiklikler ebeveynleri ilk etapta ürkütür ve değişimin, gençlerin varoluşlarını tamamlayabilmeleri adına, normal döngünün bir parçası olduğunun bilincine varana kadar işlerin kötüye gittiğini düşündürür, kendilerini üzmelerine sebep olur.
Akran ilişkileri ile ilgili karşılaşılması olası durumlar ve birkaç önemli bilgi:
- Ergenlik boyunca bireylerin akranları ile geçirdikleri sürede ciddi bir artış vardır.
- Ergenler uyanık oldukları zamanın yarısını akranları ile birlikte, %15 aile ve geriye kalan zamanı da yanız geçirirler.
- Ergenlik boyunca aile ile geçen zamanda ciddi düşüş vardır.
- Ergenlik boyunca daha ‘bağımsız’ olmak isterler. Eve dönüş saatleri ve hayata yeni giren sosyal aktiviteler ile ilgili daha fazla izin ve serbestlik talep ederler.
- Çocukluk yıllarına kıyasla, etkileşimde bulunulan arkadaşlar sıklıkla karşı cinsiyettendir.
- Çocukluk yıllarında oluşan arkadaş grupları daha az kişiden oluşurken, ergen grupları çok daha kalabalıktır.
- Büyük ve kalabalık grupların yanı sıra ‘klik’ olarak tanımlanan az sayıda ve genellikle hemcins akran grupları da mevcuttur.
- Klikler 3 kişi olduğunda genellikle kızlar aralarında sorun yaşarlar.
- Kliklerin kimi yeni katılımcılara açık, kimi ise tamamen kapalıdır.
- Grup içeriklerinde, kız-erkek ilişkileri arttıkça yakınlık boyutlarında zamanla değişim olur.
- Anne ve babaların genel inanışının aksine akranlar, akademik başarıyı olumlu yönde etkilerler.
- Akran ilişkilerine, ünlülere yönelik yoğun hayranlık da eşlik eder. Kimi zaman arkadaşlıklara eşlik eden bu süreç kimi zaman arkadaşlıkların temelini oluşturur.
Ebeveynin ergenlik dönemindeki çocuğun arkadaşlarına yaklaşımı nasıl olmalı?
Akran ilişkilerinin değişimine hazır olmak ve ergenlik yıllarında arkadaşının çocuğunuzun hayatındaki önemine vakıf olmak anne-baba-çocuk ilişkinizde çatışma yaşamamanız için önemli bir koşuldur. Bu yıllarda arkadaş ortamında kabul görmek, sevilmek, tanınmak gibi süreçler gençlerin tüm yaşamlarına etki eder.
Bu hassas ilişkiler kapsamında siz anne ve babalara düşen görevler:
- Çocuğunuzun emniyeti için gerekli kontrolü sağlamaya çalışın, fakat asla özelini karıştırmayın, arkasından iş çevirmeyin.
- Gençlerin mahremine saygı duyun.
- Gizli mesajlar vermeyin. İnanın bu davranım sadece karşınızdakinin öfkelenmesine sebep olur. Bir düşünceniz var ise açıkça söyleyin.
- Gencin size anlattıkları kadarı ile yetinin, olaylar ve/veya kişiler hakkında soruşturma yapmayın.
- Sınırlarınızı muhafaza edin. Ancak ‘hayır’larınızın ve ‘kurallar’ınızın nedenlerini açıklayın. Siz onun iyiliği için bir karar verdikten ve açıklama yaptıktan sonra yine de çatışma yaşasanız dahi içiniz rahat olsun. Siz doğru olanı yaptınız!
- Aşkları ile dalga geçmeyin. İstenmedikçe yorum yapmayın. Ama ailenizin meselesi haline de getirmeyin.
- Hayranı olduğu müzik grupları, oyuncular, vb. kişileri eleştirmeyin, takip ettiği için onu küçümsemeyin. Bu kişileri teknolojik ürünler aracılığıyla takip etmesinden memnun değilseniz yasaklar ve eleştiri yerine keyifli alternatifler oluşturmayı deneyin.
- Sizin mevcudiyet ve kapsayıcılığınızda bırakın hayatı kendi öğrensin.