Bugün 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü! Otizmli çocuklarımızın içlerindeki cevheri ortaya çıkarmak için otizmin erken teşhisi ve otizmli çocukların iyi eğitim alması çok önemli. Bu nedenle otizmin aileler tarafından daha fazla tanınması, erken teşhis ve iyi eğitim ile fark yaratma fırsatı olan çocukların çok iyi bir şekilde gözlemlenmesi gerekiyor.
Otizmli çocukların ayrıştırılmak değil, tüm çocuklarla bütünleşmesi için gelin birlikte otizm hakkında daha fazla bilgi sahibi olalım. Yazarlarımız arasında bulunan Çocuk – Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç Dr. Mine Elagöz Yüksel Pudra.com için rehber niteliğinde bir yazı hazırladı.
otizm spektrum bozukluğunda erken tanı ve tedavinin önemi olmuştur. En iyi bildiğimiz çıkarımlardan biri tedavinin ne kadar erken başlarsa çocukta gidişatın o kadar iyi olduğudur. Öyle ki otizmden şüphelenilen ancak kesin tanı konmamış durumlarda dahi bu riskli çocuklar erken müdahalelere yönlendirilmektedir.
Bu belirtilere dikkat!
- Çocuğun göz temasının az olması
- İşaret etmemesi
- Konuşmasının gecikmesi
- İsmine tepkisinin az olması
- Oyuncaklarla anlamlarının dışında alışılagelmedik oynaması
- Daha önceden edindiği becerileri bırakması
- Tekrarlayıcı davranışlarının olması
Sadece otizm değil tüm psikiyatrik ve nörolojik rahatsızlıklar için durumu erken tespit etmek ve tedaviye başlamak önemlidir. Çünkü beyin plastisitesi yaş ne kadar erken ise o kadar fazladır. Beyin plastisitesi beynin değişebilme kapasitesidir. Beyin bunu nöron hücreleri arası yeni bağlantılar inşa ederek sağlar. Dolayısıyla aynı eğitim erken yaşta uygulandığında daha fazla sonuç getirir. Bu nedenle erken yaklaşımlar çocuğun doğuştan getirdiği kapasitesini daha fazla kullanabilmesini sağlar.
Otizmli bireyler için “uygulamalı davranış analizi”
Otizm spektrum bozukluğunda erken tedavi ile kastedilen yöntemlerden ilki ABA programıdır. Açılımı Applied Behavioral Analysis olan bu program ülkemizde Uygulamalı Davranış Analizi olarak adlandırılmaktadır.
Uygulamalı Davranış Analizi eğitimi programı hem genel otizm belirtilerine yönelik hem çocuğa özgü hedeflenen davranışların iyileştirilmesine odaklıdır.
Uygulamalı Davranış Analizi ile
- İletişim becerileri, günlük yaşam becerileri, bilişsel, motor, davranışsal beceriler, oyun ve davranışları incelenip iyileştirilmesi hedef alınır.
- Çocuğun istenmeyen davranışlarını tetikleyen ve arttıran unsurlar da saptanır.
- Haftalık en az 30-40 saat uygulanması gerekir.
- Çocukların güçlü ve zayıf yönleri tespit edilerek çocuğa özgü bir eğitim ve davranış programı oluşturulması amaçlanır.
Zaman içinde farklı rahatsızlıklar da görülebilir
Otizm spektrum bozukluğu bulunan bir çocukta zaman içinde başka rahatsızlıklar da görülme ihtimali bulunmaktadır.
Bunlardan en sıklıkla görülenleri
- Depresyon
- Kaygı bozukluğu
- Dikkat eksikliği
- Öğrenme problemleri
- Davranış problemleri
- Uyku problemleri
- Yeme problemleri
Erken tanı konan çocuklarda takip ile bu rahatsızlıkların otizme eklenmesini en aza indirgemek, var ise tedavilerini yapmak amaçlanmaktadır. Sadece ruhsal değil kabızlık ya da epileptik nöbet gibi fizyolojik rahatsızlıklar da tablonun bir parçası olabilmektedir.
Tedavisi multidisipliner yaklaşımla uygulanmalı
Çocukta istenmeyen davranışın nereden kaynaklandığını öngörebilmek önemlidir. Çocuğun doğru programa yönlendirilmesi ancak bu durum yetersiz kalıyorsa bir medikal tedavi ile desteklenmesi ihtiyacı olabilir.
Otizmi bulunan bir çocuğun ek duyusal hassasiyetleri varsa ergoterapi, dil alanında gecikmesi varsa dil konuşma terapisi de tedavinin bir parçası olmaktadır.
Kimi yeme bozukluklarını ve sindirim sorunlarını bir beslenme uzmanı ile desteklemek gerekebilmektedir.
Otizmin takibinde multidisipliner bir yaklaşımla tüm uzmanların birbirleri ile koordineli çalışması en uygun yaklaşımdır. Medikal tedaviler özellikle dikkat eksikliği, dürtüsellik, davranış problemleri, depresyon, kaygı bozukları gibi belirtilerde faydalı olabilmektedir.
Erken tanı ebeveynler açısından da önemli
Erken tanı ve tedavi sadece çocuğun kendisi için değil ebeveynleri için de önemlidir. Bir ebeveynin tanı hakkında erken bilgi sahibi olması çocuğunu daha iyi anlamasına, olası davranış sorunlarını daha erken fark etmesine yol açmaktadır. Dolayısıyla ebeveynlerin de psikoeğitiminin otizm tedavisinin bir parçası olduğu unutulmamalıdır.
Henüz kesin tedavisi bulunamadı
Otizm spektrum bozukluğunun kesin tedavisi henüz mümkün olmamakla beraber son zamanlarda daha detaylı genetik testlerin yapılabiliyor olması hastalığa dair daha fazla bilgi tespit edilmesine neden olmaktadır. Bununla beraber çocukların etkili yöntemlerle otizm spektrum bozukluğu tanı kriterlerinin dışına çıkması yani otizm tanısından uzaklaşması mümkün olmaktadır. Tüm çalışmalar gösteriyor ki tedavi planları erken oluşturulduğunda, yoğun uygulandığında ve aile de dahil edildiğinde daha etkili oluyor.
Yazarımızın diğer yazısı için
Bu haberler ilginizi çekebilir: