Yeni doğmuş bir bebeğin kokusunu tanım etmek neredeyse imkansızdır – bilhassa de her bebeğin kendine has bir kokusu olduğu düşünüldüğünde – fakat yeni doğmuş bir bebeğe yaklaşıp derin derin içinize çektiyseniz, neden bahsettiğimizi çok âlâ bilirsiniz. Bu yalnızca bebek şampuanı ve kirli bebek bezi de değildir; birden fazla durumda tam olarak ne olduğunu bile tanımlayamazsınız. Ve sonra bir gün, birçok vakit siz farkına bile varmadan kaybolup masraf. Pekala bu ‘yeni bebek kokusu’ tam olarak nedir?
Kimse tam olarak emin değil…
2012 yılında yapılan bir çalışmada ‘yaşlı insan kokusu ‘na dair deliller bulunmuştur – CNN’in sözüyle, ‘tımar, diyet yahut öteki çevresel tuhaflıklarla tam olarak açıklanamayan tanınabilir bir beden kokusu.’ Çalışmanın muharrirlerinden biri, belli bir yaş kümesiyle ilgili bir kokunun, insanların eşlerini seçmelerine yardımcı olmak için tasarlanmış evrimsel bir kalıntı olabileceği teorisini ortaya attı. Münasebetiyle, bebeklerin de kendilerine ilişkin bir kokusu olması imkansız değil.
Bu yeni bebek kokusu evrimsel bir maksada da hizmet edebilir – örneğin, bebeklerin annelerini neredeyse anında kokularından tanıyabilmelerine benzeri formda, bir annenin bebeğini daha kolay tanımasına yardımcı olmak üzere.
Birçok çalışma, birçok annenin bebeklerini yalnızca kokularından tanıyabildiğini göstermiştir. Ayrıyeten bir bayanın bebeğine bağlanmasına da yardımcı olabilir.
Frontiers in Psychology’de 2013 yılında yapılan bir çalışmada, bayanlara üzerinde bebek kokusu olan bir atlet verildiğinde (kendi bebeklerinin kokusu değil), beyinlerinin ödül merkezinin aydınlandığı görülmüştür.
Frontiers in Psychology’de 2013 yılında yapılan bir çalışmada, bayanlara üzerinde bebek kokusu olan bir atlet verildiğinde (kendi bebeklerinin kokusu değil), beyinlerinin ödül merkezinin aydınlandığı görülmüştür.
Bu durum, bayanların kendileri anne olsa da olmasa da geçerliydi.
Bunun babalar için de bir yararı olabilir. 2008 yılında marmoset maymunları üzerinde yapılan bir çalışma, yeni doğan bebeklerini koklayan babaların testosteron düzeylerinde düşüş olduğunu ve bunun da babaları ‘bebeğine ve ailesinin gereksinimlerine odaklanmaktan alıkoyabilecek dış zorluklarla yüzleşirken bebeklerine karşı daha toleranslı’ hale getirebileceğini göstermiştir.
Yeni bebek kokusunun aslında amniyotik sıvı, bakteriler, anne sütü ve ekseriyetle tatlı kokulu bir parfümde aramayacağınız öbür bileşenlerin bir kombinasyonu olduğu öne sürülmüştür.
(Bir bilim adamı Washington Post’a bunun 250 kimyasalın bir kombinasyonu olduğunu söylemiştir)
Ve ne olduğu ve neden var olduğu konusunda hala çok fazla soru olduğu için, tam olarak tekrar yaratılması, üzülerek söylemek gerekirse, pek muhtemel değil.
Bu nedenle, bir dahaki sefere eski bebek kıyafetlerinden oluşan bir kutuyu açtığınızda ve tanıdık deterjan, sabun, pudra ve kumaş kokusunu aldığınızda, o yeni doğan günlere geri dönüp bebeğinizin kokusunu hafızanızda canlandırabilirseniz şaşırmayın.
