2 Nisan Türkiye’de ve tüm dünyada Otizm Farkındalık Günü olarak kutlanıyor. Otizmin görülme sıklığı günümüzde hızla artıyor. 1985 yılında her 2.500 çocuktan birine konan otizm tanısı, 2001 yılında 250, 2013 yılında ise 88 çocuktan birine denk gelirken günümüzde doğan her 68 çocuktan biri otizmli olarak dünyaya geliyor. Otizmin erkek çocuklarındaki yaygınlığı ise, kızlardan 4 kat fazla. Türkiye’de Tohum Otizm Vakfı, otizmle ilgili farkındalık oluşturmak ve otizmli bireyleri topluma kazandırmak için öncülük ediyor.
Otizmin belirtileri neler?
Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bir sürecin sonucu ortaya çıktığı düşünülüyor. Çocuğun çevresi ile yeterli sosyal ilişkiler kuramaması, dil-iletişim alanında belirgin gelişimsel sorunlar göstermesi ve takıntılı davranış biçimlerine sahip olması ile tanımlanıyor. Otizmin temel belirtileri arasında; başkalarıyla göz teması kurmamak, gözlerin bir yere takılıp kalması, ismi söylendiğinde bakmamak, sözleri tekrarlamak, parmağıyla ile istediği şeyi gösterememek, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek, sallanmak, çırpınmak, parmak ucunda yürümek, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi ve takıntılı davranışlar gözleniyor.
Dünya Otizm Farkındalık Günü etkinlikleri
Tohum Otizm Vakfı Başkanı Mine Narin, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde yapabileceklerimizi şöyle anlatıyor: “Toplumdaki herkesi 2 Nisan günü mavi ışık yakarak, mavi giyinerek eğitim bekleyen binlerce çocuğumuzun ve ailelerinin yanında olduklarını göstermeye onlara daha iyi bir gelecek hazırlayabilmek için yardıma çağırıyorum. Otizmin kamuoyunda bilinirliğinin artması için hepimiz el ele vermeliyiz. Çünkü son yıllarda görülme oranı çok büyük bir hızla artan otizmin tek çaresi var; erken tanı ve eğitim. Eğitim otizmin tek çaresi başka bir deyişle ilacı. Tohum Otizm Vakfı olarak, otizm spektrum bozukluğu ve diğer yaygın gelişimsel bozukluğu olan çocukların erken tanısının konulması, özel eğitimi ile topluma kazandırılmasına öncülük edilmesi ve bunun yurt çapında yaygınlaştırılması amacıyla 2003 yılından beri çalışıyoruz. Bu 12 yıl içerisinde yaklaşık 83.000 otizmli çocuk ve ailenin hayatında fark yarattık. Ancak daha yapılacak çok işimiz var çünkü 0-18 yaş grubu arasında yaklaşık 352.000 otizmli çocuk ve gencimiz eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden faydalanmak için bekliyor. Bu çocuklar için hepimiz üzerimize düşen görevleri en iyi şekliyle yerine getirmeliyiz.”