Bayanların Koşarak Kaçtığı 13 Erkek Özelliği!

Ayy biz bile yazarken bir makus olduk, bu türlü bir erkeğin hayatına girecek bayanı düşünemiyoruz. Her cümlenin ortasına sıkıştırılan küfürler, bir soruya sırf bir küfürle karşılık vermeler ve daha neler neler… Asla sağlıklı ve önemli irtibat kurulamayan bir erkek tipini oluşturuyor bu kümemiz. Evet yerine nazaran yapıldığında size güldürecek küfüler de olabilir, her insanın bazen deşarj olmaya da ağzına geleni söylemeye de muhtaçlığı var. Ancak hayatın her alanında olduğu üzere bunun da fazlası ziyan. İlgilerimizde hayatımıza alacağımız kişiyi, bizden bir yansıma bulunmadığımız yerlerde ise bir temsilimiz olarak görürüz ve hiçbir bayan ağzından her an hakaret, küfür çıkmaya hazır biri tarafından temsil edilmek istemez beyefendiler, şayet bu türlü bir eğiliminiz varsa ivedilikle nezaket kuralları öğrenmenizi ve hitabet eğitimi almanızı öneriyoruz.

Allahım korusun dediğimiz bir erkek tipi daha: bakımsız erkek! Sevgili bayanlarımızın en çok ortak noktada buluştuğu ve hakikaten koşarak kaçtığı erkekler; bakımsız olanlar. Bakımsız genel bir tarif natürel. Burada asıl kastettiğim noktalar; tertipli dişlerini fırçalamaması, tırnaklarının pis olması üzere özellikler. Elhasıl, öz hijyenine dikkat etmemesi. Bayanların gözünden söyleyebiliriz ki öz bakımına dikkat etmeyen erkek, kendine hürmeti olmayan erkektir. E daha kendine hürmet duyamayan erkek, karşısındaki bayana nasıl hürmet gösterebilir diye düşünürüz. Her gün bir duş almak, ağız bakımına dikkat etmek, deodorant kullanmak ve pak kıyafetler giymek o kadar da sıkıntı olamaz, değil mi beyler!? Unutmayalım ki; nahoş erkek yoktur, bakımsız erkek vardır 🙂

Öncelikle bu söze aşina olmayanlar için; laubali, çekinmesi ve hürmeti olmayan, senlibenli kişi demektir. Alışılmış kimseden bir İstanbul beyefendisi tutumu takınmasını ya da çok ağdalı bir lisan kullanımı beklemiyoruz. Ancak hiçbir bayan hayatındaki erkeğin herkesle içli dışlı olduğunu görmek istemez. Her mevzuyu dalga konusu haline getirmesi ise bardağı taşıran son damla olmasa bile ondan bir evvelki damla olabilir. Zira bayanlar, kendilerine özel olarak yapılan davranışlardan ve kendilerine özel olarak oluşturulmuş bir samimiyetten hoşlanırlar, farklı hissetmek isterler. Onları başkalarından ayıran bir özellik isterler. Bir erkeğin yapabileceği en hoş şey de etrafındaki başka insanlara karşı aralığını koruyup hayatındaki bayana kendini açması olacaktır. O denli daha iki dakika evvel tanıştığı beşere yersiz latifeler yapan, kendi farkını ortaya koyacak diye sonları aşan bir erkeği maalesef birçok bayan itici bularak hayatından en kısa müddette uzaklaştırır.

Cesaretsiz erkeği sırf annesi sever. Zira özgüvensizlik yalnızca kişiyi değil hayatındaki insanları ve onların psikolojilerini de etkileyen bir durum. Özgüvensiz erkek, bahadır olması gereken bir hususta birden kendini geri plana atabilir yahut o olayı çarçabuk yok sayabilir. Zira kendine güvenmiyor, nasıl bu işi halledebileceğine inanıp hamasetle yaklaşabilir ki! Bundan mütevellit, bireyde daima bir gerginlik hakimdir. Karşı tarafa karşı hayli kıskanç ve kısıtlayıcı olur. Bayanlar da bağın birinci aylarında bu durumda bir sorun göremese de aşk perdesi gözlerinden kalktığı anda bu duruma daha fazla tahammül edemezler. Bu bireylerin bir başka özelliği ise yok olanı çarçabuk var gösterebilmeleri.

Şimdi ben narsistik özellikleri tek tek sayacağım, siz de ona nazaran okudukça başınızda tiklerinizi atarsınız. Daima haklı çıkacağı senaryolar kurup haklı çıkmak ve onaylanmak ister, kendi yeteneklerini abartarak anlatır, manipülatif davranışlar stantlar, öbür bireyleri kendi kazanımları doğrultusunda kullanır. Bu liste daha uzar masraf, lakin sonlarınızı daha fazla germeye gerek yok diye düşünüyoruz. Beyefendiler bu saydığım özelliklerden bir yahut birkaçı sizde mevcutsa lütfen artık olmasın. Zira bu davranışlar büsbütün merkeze sizi alan, travmalarınızın dışarıya yansımış hali olarak beliren hareketler. Hem sizi hem de karşı tarafı nitekim yorup yıpratır. Narsist erkekler çoklukla karşı tarafı kendine bir formda layık göremediğinden içten içe o kişiyi aşağıya çekmeye meylederler, ki kelamda onun olduğu ‘seviyeye’ hiç ulaşamasın. Bu yüzden de nerede enerjik, cıvıl cıvıl, kendi ayakları üzerinde duran bayanlarımız varsa; onları bulurlar.

Evet tüm bayanların sesi olarak söylüyorum bunu, evet bu yapışık imgeyi sevmiyoruz erkekler. Ve görünce arkamıza bakmadan kaçasımız geliyor. Şayet bu türlü pantolonları tercih ediyorsanız ve size bunun hakkında bir şey demiyorsak, nitekim aşık olmuşuzdur!

”Delibal’ın fazlası zehir Füsun’um…Delibal zehir…”Bir periyot birden fazla genç kızın kalbini kaptırdığı bu haller artık günümüzde epeyce gereksiz görülüyor. Kurban rolü, etrafında gelişen olayların sorumluluğunu almak istemeyen erkeklerimizin farkında olmadan en sık büründüğü rol.  Mutsuz yahut rahatsız olduğu durumla baş edemeyince çabucak bu rolü benimseyen erkeklerimiz var. ‘Ben yaralıyım kızım’ ‘Benim sorunlarım var, ben üzerim seni’ ‘Cehennemdeyim gel kurtar beni’ üzere süslü cümleler bu erkeklerimizin vazgeçilmezidir. Kendilerine bir masal prensesi ararlar, hayatlarına girecek bayanın bir değnekle her şeyi düzeltmesini beklerler, kendileri işleri yoluna koymak için çabalamazlar. Ne tesadüf, hayatta her şey de onların başına gelir; en çok onu yaralayıp kırmışlardır. Bayanların büyük bir çoğunluğu bu türlü hareketlere ve yansılara sadece göz deviriyor erkekler, aklınızda bulunsun.

Bu iki şart daima art geriye gelir; çabucak bir hafızanızı yoklayın, bize hak vereceksiniz. Beton duvar üzere bakışlar, ismi geçenlerin pek birçoklarıyla rakip bile değiliz duruşu, sabahlar olmasın dercesine alkol tüketimi… Bayanlar bu türlü erkeklere çekiliyor ve daha çok tercih ediyormuş üzere gözükse de bu türlü bir erkekle münasebete başladıkları an biteceğini bilerek başlıyor ve ekseriyetle bu türlü erkeklerle evlilik üzere önemli mevzuları konuşmaya yanaşmıyorlar bile. Bir bayan için, hislerinin ve hislerinin karşı taraf tarafından anlaşılması büyük bir değer arz eder. Anlaşılmadığını hissettiğinde bir bayan, buz dolabına dönüşmeye başlar. Bu erkek tipimizse ne kendi hayatından ayrıntılı ve sağlıklı bir irtibat yoluyla bahseder ne de karşısındaki bayanı anlamaya çalışır. E hal bu olunca bayanlarımız da son kelamı söyler; Adios!

Biz bayanların birbirimizi en çok uyardığımız mevzulardan biri: anneci erkekler! Annesinin pohpohlamasıyla, küçüklüğünden beri sadece erkek olduğu için kendini üst görmesi sağlanıp büyütülen, birden fazla vakit hayatı boyunca bir yumurta kırıp pişirmemiş erkek tipi. Annesinden asla tam olarak kopamaz. Başındaki ülkü bayan annesine en yakın bayandır, hayatına giren her bayanı annesiyle kesinlikle kıyaslar. Sevdiği bayanla değil, annesine en çok benzeyen bayanla evlenir. En ufak bir hengamede, kayınvalidenizden bir telefon almaya hazırsınızdır, birinci gidilecek kapı olağan ki de o’dur. Olduğun üzere her halinle sevilmediğin bir münasebette kalmak da makul olmayacağından bir müddet sonra hayatındaki bayandan olur bu erkeklerimiz ve annesinin şefkatli yuvasına geri dönerler… Onlar için keyifli olan son da budur zati.

‘Ayy tamam sensin sen’ demek istenilip bir türlü bunun söylenilemediği tip erkeğimizdir. Niyeti düzgünmüş, beni düşünmüş o kadar demezler. Yaptığınız her işte kesinlikle onun gözüne batacak bir kılçık vardır. Zira her şeyin en düzgününü o bilir, son karar o ne derse o olmalıdır. Biraz memnuniyetsiz olan bu erkek tipimiz, nitekim sabır küpü değilseniz hemen koşmaya başlamanız gereken cinsten.

Kadın- erkek fark etmeksizin, birçok insanın gördüğü anda kaçacağı insan erkek tipidir. Birçok güldürü programına bile mevzu olmuştur. Hayatın özeti ‘Para, para, para’dır onlar için. Burada bayanlarımız için karşı tarafın maddi gücü değildir değerli olan. Cimri bir tavrın altında kişisel olma hali ve tek başına hayat yatar. Paylaşımcılık cimri insanlara nazaran değildir. Ancak bayan; Venüs’tür, bolluk ve rahmettir. Senin malın mülkün, senin paran- benim param olayını sevmezler. Bayan için ‘biz’ olmak kavramı epey değerlidir. Erkek esirgeyici rolünü münasebette karşı tarafa gösterebilmeyi ve eli açık olmayı bilmelidir. Bu enerjiyi karşı taraftan alamadığında bayanlarımız, koşarak değil uçarak kaçarlar 🙂

Bu ikiliyi birebir kategoriye almamızın sebebi ikisinin de gerçek dünyadan ve oradaki sorumluluklardan kaçıp kendilerine ilişkin bir dünya hayaliyle yanıp tutuşuyor olmaları. Gerçek dünyanın sonları onlar için yetersiz, daha fazlasını istiyorlar. Bu da alakalarının dinamiğine gerekli ilgiliyi karşı tarafa veremeyip oyuna ya da telefonlarına gömülmelerinin akabinde, karşı taraftan hala üstün bir ilgi beklemek olarak yansıyor. Vermeden almak Allah’a mahsustur deyip mevzuyu burada kapatıyorum.

Hayat gücü bitmiş, artık her şeye yorgun olan erkek tipimizdir. Kadınların katlanamadığı tek bir erkek tipi yazacak olsaydık, o da tembel erkekler olurdu. Fazla kelama gerek yok, bir hevesle ‘haydi hayatım şuraya gidelim’ dediğinde ‘çok yorgunum ya boşver, yatalım’ karşılığı almak, bayanların en çok hevesini kıran cümlelerdendir. Ekseriyetle bu tip erkeklerimiz, bu cümleyi en çok kullanan bireyler olurlar.