Science mecmuasında yürütülen araştırmada yapılan deneyler sayesinde balıkların oksitosin ismi verilen ve aşk hormonu olarak bilinen hormon sayesinde empati kurdukları açıklandı! İçeriğimizde sizler için bu araştırmanın ayrıntılarına yer verdik.
Kaynak: https://www.ndtv.com/science/fish-can…
Neredeyse yalnızca suda yaşayabilen ve solungaçlarıyla teneffüs yapabilen balıklar, yaşadıkları etrafa ya da yapılarına nazaran çeşitlere ayrılabilmekte.
Yeni yapılan bir araştırmaya nazaran farklı cins balıklar bir arada yaşayabildikleri üzere bu balıklar birbirlerindeki endişeyi da tespit edebilmekteler.
Science mecmuasında yayınlanan araştırmanın deneylerinde Güney Asya’ya mahsus bir tatlı su balığı olan zebra balığı kullanılmış.
Korku hissinin zebra balığı ortasında bulaşıcı olduğu ve bu hissin tespit edilmesinde oksitosin hormonunun sorumlu olduğu açıklanmış.
Halk ortasında “aşk hormonu” ya da “bağlılık hormonu” olarak bilinen oksitosin, insanlarda doğumdan emzirmeye, cinsellikten toplumsal bağlantılara birçok olayda büyük bir rol oynamakta.
Oksitosin tıpkı vakitte toplumsal ilgilerde insanların birbirlerini tanımalarını, inanç ve empati duymalarını sağlamakta.
Bunlarla birlikte, oksitosin hormonunun ortadan kaldırıldığı durumda endişenin tanınmadığı ve akabinde gelen tepkinin azaldığı öne sürülmüş.
Ayrıca, balıkların kaygısının bulaşmasını düzenlemekten sorumlu beyin bölgesinin, kimi taraflardan göğüslü beyninin duygusal merkeziyle karşılaştırılabilir olduğunu da bulmuşlar.
Çalışma, empati hissinin düşünülenden daha eski bir evrimsel tarihe sahip olabileceğini de öne sürmekte.
Araştırma çerçevesinde yürütülen deneyde bilim insanları zebra balıklarıdan sadece birini bir kaba kalanlarını ise topluca başka kaba koyarak farklı kümelere ayırmış.
Ardından topluca balıkların koyulduğu kaba endişe hissini tetikleyecek bir unsur atılmış. Araştırmacılar bu durumda tek başına kalan balığın başka balıkların endişelerini gördükten sonra donakaldığını gözlemlemiş.
Araştırma sürerken birebir deney genetiğiyle oynanmış balıklarla da sürdürülmüş ve tek başına bırakılan balıkların yansısında yarı yarıya bir azalma görüldüğü gözlemlenmiş.
Daha sonra bu balıklara bir doz oksitosin hormonu verilmiş ve reaksiyonlarında değişim gözlemlenmiş.
