Bakan Soylu: 10'unuz Değil, 100'ünüz Gelse Türkiye'ye Zerre Toz Konduramazsınız

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, 10 büyükelçinin Osman Kavala hakkındaki açıklamasına reaksiyon göstererek, “Hukukun üstünlüğünden ve demokrasiden bahseden Batı, Türk yargısına talimat veremez. ‘Derhal birisini hür bırakın’ diyemez. Bunu kabul etmiyoruz. Burası bir çadır devleti değil. Herkes aklını başına alsın, herkes haddini bilsin. 10’unuz değil, 100’ünüz gelse Türkiye‘ye zerre toz konduramazsınız” dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, ’19 Ekim Muhtarlar Günü’ nedeniyle 81 vilayetten gelen muhtarlarla birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. Bakan Soylu daha sonra Ankara Ticaret Odası Kongre ve Fuar Merkezi’nde düzenlenen programda muhtarlarla bir ortaya geldi. Programa, Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin, Ankara Valisi Vasip Şahin, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Lideri Bekir Aktürk ile çok sayıda davetli katıldı. Burada konuşan Soylu, muhtarlığın 200 yıllık mazisi olduğunu, bugün konuşulması gerekenin muhtarlığın geleceği olduğunu belirterek, “Çünkü; birileri ısrarla geriye döndürmek istese de bugünün Türkiye’si yarınlarını konuşan Türkiye’dir. Aklı geriye takılıp kalan değil, 2023 ve sonrasını planlayan Türkiye’dir. Birileri şunu çok yeterli anlamalıdır; bizim gündemimiz dün değildir. Bizim gündemimiz, Azerbaycan’da, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, güney hududumuzun altında olan bitenle, oralarda attığımız adımlarla ve Recep Tayyip Erdoğan’ın hudutlarımızın ötesinde ortaya koyduğu vizyonla ilgilidir. Bizim gündemimiz, yalnızca terörle uğraş değildir; terör devirlerinin her alandaki izlerini silmek, Doğu ve Güneydoğu’yu yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın cazibe merkezi haline getirmekle ilgilidir” dedi.

‘ŞİMDİDEN HAZIRLANMALIYIZ’Bakan Soylu, muhtarlık kurumunu dünün anıları üzerinden konuşulamayacağını belirterek, “Artık 20 yıl sonrasının muhtarını, gelecek hayalimizi konuşmalıyız. İdarede muhtarı nerede konumlandırdığımızı tartışmalıyız. Muhtarın, münasebetiyle millet iradesinin daha fazla merkezde olduğu bir kamu sistemi fikrine, şimdiden hazırlanmalıyız. Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli, temel prestijiyle bunun birinci adımıdır. Şimdi bunu bir adım ileriye taşımak, yarının muhtar profilini, bugünden tanım etmek durumundayız. Muhtarlık kurumu bu topraklar var olduğu sürece devam edecektir” diye konuştu.’BUNU KABUL ETMİYORUZ’Bakan Soylu, dün akşam 10 ülkenin büyükelçisinin tutuklu Osman Kavala için ortak bildiri yayımladığını hatırlatarak, “Malum bu ortalar çok moda oldu, canı sıkılan bildiri yayınlıyor. 10 tane büyükelçilik bir ortaya gelmiş, içinde ABD’si de var Almanya’sı da var. Diyorlar ki, ‘Ey Türk yargısı, Osman Kavala’yı derhal özgür bırak, talimatımızın dışına çıkma’. Osman Kavala için seferber olmuş batıya diyeceğim şudur: ‘Türk yargısı bitti’ demeden bitmez, bunu da herkes bu türlü bilsin. ve Türkiye, o dışarıdan parmak salladığınız, parmak salladıkları vakit süklüm büklüm olan Türkiye değil. İki satır açıklamayla istediğiniz üzere yönetebileceğiniz bir ülke hiç değil. Hukukun üstünlüğünden ve demokrasiden bahseden Batı, Türk yargısına talimat veremez. ‘Derhal birisini özgür bırakın’ diyemez. Bunu kabul etmiyoruz. Burası bir çadır devleti değil. Burası 2 bin yıllık Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Herkes aklını başına alsın, herkes haddini bilsin” tabirlerini kullandı.’KİMSE KUSURA BAKMASIN’Bakan Soylu, merkezi Paris’te bulunan Avrupa Birliği Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nün ‘Avrupa Güvenlik Yıllığı 2021’i yayımladığını belirterek, “Orada da bizimle bütün sıkıntılarını, neye kızıp alındıklarını tek tek yazmışlar. Unsur madde yazmışlar. Efendim neymiş; Türkiye Libya ile münhasır ekonomik bölge mutabakatı imzalamış. Bunu yapamazmışız. Öbür, Türkiye Maraş’ı tekrar açmış. Bunu yapamazmışız. Diğer, Türkiye Ayasofya’yı açmış. Bunu yapamazmışız. Öbür, PKK’nın yönettiği belediyelere kayyum atamışız. Bunu yapamazmışız. Tırnak içinde söylüyorum, güya onlar açısından ‘kusurlarımızı tek tek saymış’. Değerli kardeşlerim; kimin kiminle nasıl kanka olduğunu herkes güzelce görsün diye bunları anlatıyorum. Dün 10 tane büyükelçi ortak bildiri yayımlamış. 10’unuz değil 100’ünüz gelse Türkiye’ye zerre toz konduramazsınız. Sıkıntıları, hazmedemedikleri şu; siz nasıl olur da bizim dediğimizden dışarı çıkarsınız. Siz nasıl bizim yapma dediğimizi yaparsınız. Sıkıntı budur, tezgah budur. Kimse kusura bakmasın. Biz özgür bir ülkeyiz, özgürlüğümüzü de kimseden armağan almadık” dedi.