Yazdığı barış daveti dolu mektubu ile Rusların bile kalplerini ısıtan Samantha Smith’in öyküsü bir vakitler bütün dünyayı şoke etmişti. Gelin birlikte öğrenelim.
Kaynak: https://nypost.com/2023/06/18/the-gir…
1977 yılının yazında Manchester, Maine’deki bir okul kızı olan Samantha Smith, İngiltere kraliçesine tahttaki 25 yılını kutlayan bir mektup yazmıştı.
Kraliçenin hizmetkarı ona karşılık verdi ve mektubu yazdığı için teşekkür etti. Samatha, mektubu karşılık aldığı için çok memnundu.
Samantha, Soğuk Savaş periyodunda Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği ortasındaki gerginlikler nükleer savaş tehdidini artırdığı için telaşlıydı.
Annesi Jane’in önerisi üzerine, Samantha kalemini tekrar alıp Sovyetler Birliği’nin yeni başkanı olan Genel Sekreter Yuri Andropov’a yazmaya karar verdi.
Öncelikle, ‘Yeni işiniz için tebrikler’ dedi.“Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bir Nükleer savaşa gireceği konusunda endişeleniyorum… Siz savaşa oy verecek misiniz, yoksa?” diye yazan Smith, ‘lütfen mektubuma geri dönün’ diyerek mektubunu sonlandırdı.
O andan itibaren, Smith ailesinin hayatı hiçbir vakit tıpkı olmayacaktı.
Samantha’nın mektubunun Rusya devlet gazetesi olan Pravda’da yayınlandığı haberi aileye ulaştığında, lokal, ulusal ve memleketler arası medya birdenbire aileye yönelmişti ve ‘Amerika’nın En Genç Elçisi’ hakkında daha fazla bilgi talep ediyordu.
“İngiltere, Avustralya, Almanya ve Bulgaristan’dan gelen TV grupları vardı.”
‘Hatta bir fotoğrafçı aileyi ön verandalarında fotoğraflamak için Paris’ten geldi.’ Sovyetler de özel müsaade alarak Manchester’e TV takımını gönderdi’ diye annesi yazıyor.
25 Nisan’da, Andropov’tan bir mektup geldi.
Rus generali de mektuptan etkilenmişti ki mektubunda dünya genelinde barış dileğini anlatıyordu. Ayrıyeten mektubunda Andropov, Samantha ve ailesini Rusya’ya davet ediyordu.
Samantha, Temmuz 1983’te Sovyetler Birliği’ne gelişinde Rusya Genç Öncüleri tarafından karşılandı.
Çok geçmeden her TV kanalı Samantha ile röportaj yapmak için hengame ediyordu. Samantha büyük bir ün kazanarak birçok televizyon programına çıktı.
Hatta Samantha, Kobe’deki 21. Yüzyıl Çocuklar Memleketler arası Sempozyumu’nda konuşma yapmak için Japonya’ya gitti ve konuşması için biraz Japonca da öğrendi.
Ancak 25 Ağustos 1985’te bir trajedi gerçekleşti!
Londra, İngiltere’de bir ‘Lime Street’ kısmı çekmek için bir seyahat sonrası, Samantha ve babası meskenlerine dönerken uçak seyahati yapıyordu. Uçak, Auburn-Lewiston, Maine’deki küçük bölgesel havaalanına iniş yapmaya hazırlanıyordu.
Uçak, sis ve hafif yağmurda iniş yapacakken piste çok alçak ve süratlice yaklaştı.
Pistin bir buçuk kilometre kadar uzağında bulunan kavak ağaçlarına çarparak yere çakıldı.
Uçaktaki sekiz kişi öldü, bunlar ortasında Samantha ve babası da vardı.
Samantha öldüğünde yalnızca 13 yaşındaydı. Birçok devlet adamı Samantha’nın konutta kalan annesine hüzünlerini anlatan mektuplar yazdı.
Ekim 1985’de uçak kazasından iki ay sonra Jane Smith, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği ortasında daha yeterli bir anlayışı teşvik etmeye adanmış bir vakıf olan Samantha Smith Vakfı’nı kurdu.
Vakfın kurulmasından yalnızca 1 ay sonra Amerikan lideri Ronald Reagan ve Sovyet Genel Sekreteri Mikhail Gorbachev, İsviçre’de bir ortaya geldi ve iki ülke ortasındaki görüşmeleri ağırlaştırmayı kabul ettiler.
“Amerika’nın En Genç Elçisi” olan Samantha Smith bu vakitlerde bir umut ışığıydı.
Bazılarına nazaran Samantha’nın bu küçük ancak güçlü gayreti savaşı engelleyen sebepti. Siz ne düşünüyorsunuz?
