Beynimiz kendini daima yenileyen, eski bilgileri yeni bilgilerle değiştiren bir yapıya sahip. Doğal bunu yapabilmesi için bir nevi kendisini yemesi gerekiyor. İçeriğimizde sizler için beynimizin kendisini yeme olayı fagositoz hakkındaki bilgileri derledik.
Kaynak: https://www.sciencefocus.com/the-huma…
Yaptığımız her şey, bütün hareketlerimiz beynimizde oluşan hücreler ortasındaki ilişkiler sayesinde gerçekleşmektedir.
Vücudumuzun çeşitli noktalarından beynimize saniyede milyonlarca kere sinyal gitmekte. Beyin de nöronlar ortası ilişkiler kurarak hareketleri, kanıları gerçekleştirir.
Tüm bu karmaşık yapıya ek olarak beynimizin kendini faal olarak tüketiyor olması sizce kulağa nasıl geliyor?
Bir hücrenin başka hücreyi sitoplazması içine alması yani bir nevi yemesi olayına fagositoz ismi verilmekte.
Bağışıklık sistemimiz de bu olaya dayanmakta.
Herhangi bir vakitte beyinde çok fazla fagosit bulunur.
Hastalığa neden olan her türlü maddeyi dışarıda tutmak çok kıymetli olsa da, fagosit yalnızca beyni olduğu üzere çalışır durumda tutmak için var.
Beynimiz gerekli gereksiz birçok şey biriktirir ve takdir edersiniz ki gereksiz şeylerin bir yerde de atılması gerekiyor.
Bu döküntülerin birçok biz uyurken fagositler tarafından temizlenir. Bu birebir vakitte neden uyuduğumuz hakkında üretilmiş bir teoridir.
Bu paklık yalnızca günlük değil, dönemsel de olabilmekte.
Örneğin ergenlik çağına geldiğimizde beynimiz çocuklukta sahip olduğumuz ve artık kullanmayacağımız birçok nörolojik ilişkiyi budama ismi verilen süreçte temizler.
Beynimiz durağan değil esnektir ve birçok şeye uyarlanabilir. Fakat şu da var ki kendini yiyor olmasaydı bunu yapamazdı.
