Hepimiz gökyüzünün pamukları bulutlara baktığımızda yumuşacık ve havadan bile hafiflermiş üzere görürüz. Lakin aslında durum hayli farklı. Bulutların da varsayım ettiğimizden çok daha fazla yükleri var. Pekala ne kadar bu tartı ve nasıl ölçülüyor? Gelin uzmanların bu bahisteki araştırmalarına birlikte bakalım. 👇
Kaynak: https://www.livescience.com/how-much-…
Bulutlar, havadan ve milyonlarca küçük su damlacığından oluşur.
Bir bulutun tartısını ölçmenin birkaç yolu vardır. Birincisi, onu oluşturan su buharını tartmaktır.
Arizona Üniversitesi’nden bir hidrolog olan Armin Sorooshian :
‘Bunun için bulutun boyutlarına ve damlacıkların ne kadar yoğunlukta olduğuna dair bir şeyler bilmeniz gerekiyor.’ diyor.
Birkaç yıl evvel, Colorado Boulder’daki National Center for Atmospheric Research’de, ‘atmosferik bilim’ alanında uzman olan Margaret LeMone, ortalama bir küme buluttaki suyun yükünü merak ederek makul ölçümler yaptı.
İlk olarak, bir bulutun gölgesinin boyutunu ölçtü ve kübik bir form varsayarak yüksekliğini iddia etti. Bulutlar tipik olarak küp formunda değildir, lakin küme bulutlar ekseriyetle geniş ve uzundur. Bu nedenle bu varsayım hacim hesaplamasını kolaylaştırmaya yardımcı oldu.
Daha sonra, evvelki araştırmaları göz önünde bulundurarak, su damlacıklarının yoğunluğunu metreküp başına yaklaşık 1/2 gram olarak varsaydı.
LeMone, ‘Yaklaşık 550 ton su olduğunu hesapladım’ dedi. (Bu, başınızın üzerinde asılı duran yaklaşık 100 filin yüküyle birebirdir. 🙂
Tabii ki, farklı bulut tiplerinin farklı tartıları vardır.
Örneğin, ‘cirrus bulutları’ çok daha hafiftir, zira ünite hacim başına çok daha az suya sahiptirler. kümülonimbus bulutları (bir fırtınadan çabucak evvel gördüğünüz karanlık gök gürültülü bulutlar) çok daha ağır olma eğilimindedir.
Ancak bulutun tüm hacmi yalnızca damlacıklar değil, hava da var elbette. Birisi Leone’un hesaplamalarını bir adım daha ileri götürmek isteseydi, her damlacık ortasındaki havanın yükünü da hesaba katardı muhtemelen.
Peki bulutlar bu kadar ağırsa, nasıl havada süzülüyor ve düşmüyorlar?
LeMone:
‘Damlacıklar o kadar küçük ki çok süratli düşmüyorlar.’
Bir buluttaki ortalama su damlası, bir yağmur damlasından yaklaşık 1 milyon kat daha küçüktür. Yüksek rakımdaki rüzgar akımları bu küçük damlacıkları havaya uçurarak onları çok daha uzun müddet havada fiyat.
Ayrıca ısı konveksiyonu da damlaları havada tutmaya yardımcı olur.
Sorooshian:
‘Bir bulut aslında direkt altındaki havadan daha az yoğunluğa sahiptir.’
Ilık hava (ve ılık su) yükseldikçe, altındaki soğuk havadan (ve soğuk sudan) daha çok yüzer duruma gelir. (Bu açıdan bir lattenin üstündeki köpük katmanının yüzmesine benzetebiliriz.)
Elbette bulutların yağmur halinde ‘düştüğü’ söylenebilir.
Bulut damlacıkları soğuyup yoğunlaştıklarında büyürler ve sonunda ağırlaşıp Dünya’ya düşerler. University Center for Atmospheric Research’e nazaran, bir yağmur damlası bir bulut damlasından çok daha büyük olmasına karşın, her yağmur damlasının çapı sırf 2 milimetredir. Bu küçük damlalar, 550 ton suyun bir anda başınıza düşmeyeceği biçimde yükü yayar.
Artık bulutlara her bakışınızda 100 fil yüküyle tepenize düşmediklerine şükredebilirsiniz. 🙂
