CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İstanbul seçimine ait “AK Parti’nin adayı çıkmış, ‘oyları çaldılar’ diyor. YSK, polisler, yargıçlar, savcılar emrinizde, sandıkta 280 binin üzerinde görevliniz var, 17 yıldır iktidardasınız, güç sizin elinizde. Şayet bir oy hırsızlığı varsa, kusura bakmayın bunu sizlerden öbür kimse yapmış olamaz.” dedi.
CHP Merkez İdare Şurası (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantı sürerken açıklamada bulunan Öztrak, kelamlarına hafta sonunda Tunceli’de şehit olan askere Allah’tan rahmet, acılı ailesine başsağlığı, millete sabır dileyerek başladı.
Bu akınların önlenmesini ve teröre gereken yanıtın verilmesini iktidardan beklediklerini tabir eden Öztrak, “Türkiye seçim atmosferinden bir türlü kurtulamazken, terörün zembereği yine boşalmaya başladı. Adeta karanlık bir el düğmeye bastı ve arkası gerisine gelmeye başlayan şehit haberleriyle acıya boğuluyoruz.” diye konuştu.
Bu yetmezmiş üzere Türkiye’de bir müddettir bir merkezden planlanarak yönetildiğini düşündüklerini, mevcut iktidara muhalefet edenleri susturmaya yönelik bir linç kampanyasının başladığını ileri süren Öztrak, ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in meskeninin önüne bir kadro kendini bilmezlerin yığıldığını, Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesinde linç edilmek istendiğini, muhalif kimliğiyle bilinen muharrir Yavuz Selim Demirağ’ın konutunun önünde darp edildiğini söyledi.
Öztrak, Kılıçdaroğlu’na saldıranların hür bırakıldığı üzere Demirağ’a saldıranların da kısa bir müddette hür bırakılmalarını not ettiklerini belirterek, kısa müddette özgür bırakılmalarının, bu saldırganların himaye edildiğini açıkça gösterdiğini savundu.
Tekirdağ Süleymanpaşa’da Ekrem İmamoğlu kampanyasına bağış yaptığını açıklayan bir bayanın bıçaklandığına dikkati çeken Öztrak, şöyle devam etti:
“Memlekette linç sıradanlaşırken, AK Parti’nin Genel Lideri tarafından atanan, ülkenin güvenliğinin emanet edildiği İçişleri Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri için oradan oraya gezip duruyor. Kutuplaştırıcı telaffuzuna de devam ediyor. Yeniden birebir İçişleri Bakanı, seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının gasbıyla ilgili olarak bu olaya kılıf dikmeye çalışıyor. Memleketin başşehrinin sokakları ise sahipsiz. Nedense yeri ve vakti gelince bu ülkenin başşehrinde devlet aniden ortadan yok oluveriyor. Bu akınların senaryosunun tek bir adreste yazıldığından kuşkumuz yok. Muhalefete gözdağı vermeye yönelik bu taarruzlara pabuç bırakmayacağımızı bir defa daha açıklamak istiyorum.”
“Hala gerekçeli karar açıklanmadı”
Terörü ve şiddeti, siyasi menfaatleri için araç olarak görenleri ve kullananları bir defa daha lanetlediklerini lisana getiren Öztrak, yılmadan demokratik çabayı sürdüreceklerini, Türkiye’ye hak ettiği huzuru, kardeşliği ve rahmeti getirmek için var güçleriyle çalışacaklarını vurguladı.
İmamoğlu’nun mazbatasının gasbedildiği 6 Mayıs sandık darbesinin üzerinden bir hafta geçmiş olmasına karşın, bu darbeye aracı olanların hala gerekçeli kararlarını yazamadığının altını çizen Faik, şöyle konuştu:
“YSK’nin 7 üyesi öbür mahfillerde hazırlanan ve bir kısmı da kamuoyuna açıklanan seçimi iptal münasebetlerini kaleme alma işini yavaştan alıyorlar. YSK’nin, iktidardaki darbe mahfillerine yeni senaryolar yazabilmeleri için vakit ve yer kazandırmaya çalıştığı anlaşılıyor. Ekrem İmamoğlu’nun gasbedilen mazbatasına hukuksal kılıf bulmaları mümkün değil. YSK’nin geçmiş içtihadı, kararları ve uygulamaları ortada. İşte Bursa Mustafakemalpaşa ilçesindeki kararları, Erzurum Pasinler ilçesindeki kararları… Bütün bu kararlar, bu seçim sürecinde vermiş olduğu kararlar, eski de değil. Tüm bunları yok sayarak İstanbul’da sandık konseylerine yapılan itirazları kabul eden ve duruma özel bir karar vermiş olan YSK’nin türel değil, siyasi bir karar vermiş olduğu artık gün üzere ortada.”
Öztrak, YSK’nin, sandık heyeti liderlerinin memur olmamasının seçim sonucuna nasıl etki ettiğini söylemediğine dikkati çekerek, “Sandıkların liderlerinde ve üyelerinde bir yanılgı yapıldıysa, tıpkı sandıklardan çıkan ilçe belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği ve muhtarlık seçimlerinin neden yenilenmediğini kamuoyuna bir türlü açıklamıyorlar. Müracaat ettik, kararlarını bekliyoruz.” dedi.
“Allah ıslah etsin”
Seçim gecesi oyları çalamayan demokrasi ve hukuk cellatlarının, sandık darbesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçilmiş lideri Ekrem İmamoğlu’na verilen mazbatayı gasbettiğini savunan Öztrak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şimdi çaldıkları bu minareye kılıf biçme derdindeler fakat ne yapsalar boşuna. Güneşi balçıkla sıvamak mümkün değil. AK Parti’nin adayı çıkmış, ‘oyları çaldılar’ diyor. YSK, polisler, yargıçlar, savcılar emrinizde, sandıkta 280 binin üzerinde görevliniz var, 17 yıldır iktidardasınız, güç sizin elinizde. Şayet bir oy hırsızlığı varsa, kusura bakmayın bunu sizlerden öteki kimse yapmış olamaz. Seçimi çalanlar, artık utanmadan bizleri oy çalmakla suçlama savına girdiler. Cetlerimiz boşuna ‘yavuz hırsız konut sahibini bastırırmış’ dememiş. Lakin çaldı kelamını bu ülkede Bakanlık, Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı yapmış biri söylüyorsa, nitekim bu çok daha üzücüdür. Merhum İnönü’nün çok hoş bir kelamı var, ‘Önemli olan iktidarda değil, prestijde kalmaktır’ diyor. Bugünlerde AK Parti’nin belediye lider adayının içine düştüğü duruma bakınca, insan ister istemez bu kelamı hatırlıyor.”
“Şu mübarek Ramazan ayında, yedikleri kul hakkının üzerine palavra ve iftirayı da ekliyorlar. İstanbul’un rantı için bıraktık prestijlerini, ahiretlerini bile yakmayı göze almışlar, ne diyelim artık. Allah ıslah etsin.” diyen Öztrak, demokrasinin tüm köşe taşlarının altını oyan iktidarın, elde kalan tek meşruiyet kalesi olan sandığı da ateşe verdiğini ileri sürdü.
“Sloganı itibarsızlaştırmak istiyorlar”
“Venezuela Lideri için sandığın meşruiyetini ağzından düşürmeyen Erdoğan, nedense seçimle iş başına gelmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri’ni sandık darbesiyle devirmekten çekinmemiştir. Venezuela Liderine hak görülen, Ekrem İmamoğlu’na hak görülmemiştir.” görüşünü savunan Öztrak, şu değerlendirmede bulundu:
“Şimdi çıkmış bizi er meydanına çağırıyorlar. Biz er meydanından kaçmayız. Göbeğiniz güneşi görüp yenik düştünüz lakin her yenik düştüğünüzde hakem masasında güreşi çalmaya kalktınız. Biz, meydandan kaçmayız lakin siz yenildikçe bir türlü güreşe doymuyorsunuz. Bu tutarsızlıklar, iki yüzlülükler kuşkusuz milletimizin terazisinde tartılacaktır. 7 Haziran 2015 seçimlerinde milletin iradesini yok sayıp 1 Kasım’ı dayatanlar, artık de 31 Mart 2019’da sandığa kumpas kurup, demokrasi cellatlığı yapmışlardır lakin bu senaryonun müelliflerine İstanbullular tıpkı ırmakta ikinci kere yıkanamayacaklarını 23 Haziran’da çok açık seçik verdikleri oylarla anlatacaklardır.”
Bir gencin İmamoğlu’na söylediği “Her şey hoş olacak Ekrem Abi” kelamının iktidarı korkuttuğunu öne süren Öztrak, “Saray, milletin gönlünde taht kuran ve bir umudu seslendiren bu sloganı itibarsızlaştırmak için olmadık hakaretler ediyor, suçlamalarda bulunuyor, tehdit ediyor. Eski ortaklarını terörist ilan ettiler ama daha düne kadar onlarla yaptıkları iş birliğinin hesabını veremediler. Yetmez üzere kendilerine muhalefet eden herkesi de eski ortaklarıyla işbirliği yapmakla suçluyorlar lakin her nasılsa bu eski ortaklar da hala onların değirmenine su taşımaya devam ediyor.” tabirini kullandı.
“Türkiye tekrar ayağa kalkacak”
İktidarın bu rahatsızlığının kaynağını çok düzgün bildiklerini belirten Öztrak, “İktidarın baskı ve endişe üzerine inşa ettiği kalenin ipinin Erdoğan elinden kaçıp gittiğini artık çok âlâ görmeye başladı. Ne diyelim, dehşetin ecele yararı yok. Artık ördükleri endişe duvarları çatladı, taşlar birer birer devrilmeye başladı.” dedi.
Öztrak, sanatkarın, sendikacının, iş adamının, akademisyenin, milletin, herkesin konuşacağını, konuşan Türkiye’nin tüm renkleriyle yine ayağa kalkacağını söyledi.
İstanbul seçimini gasbedenlerin yalnızca seçimleri değil, milletin aşını, işini, geleceğini de çaldığını ileri süren Öztrak, “Ülkede yalnızca hukuk cinayeti işlenmiyor, iktisatta de cinayet işleniyor. Bugüne kadar bilerek ve isteyerek, taammüden, kendi siyasi hedefleri için iktisada bu kadar ziyan veren bir öbür iktidar iş başına gelmemiştir.” diye konuştu.
İktidarın, döviz kurunu denetim edebilmek için hem faizleri artırdığını hem de kamu bankaları eliyle en az 4,5 milyar dolarlık rezervi sattığının altını çizen Öztrak, “Mart ayı ödemeler istikrarı sayılarından tünelin karşısından gelen ışığın aslında gelen süratli trene ilişkin olduğu ve bizi ezip geçeceği çok net anlaşılıyor. İktisattaki sert daralmaya bağlı olarak cari açık tahminen geriliyor ancak bu gerileyen, sıfıra yaklaşan açığı dahi finanse edecek durumumuz yok.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye’nin rezervleri azalıyor”
Öztrak, Türkiye’nin rezervlerinin azaldığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Türkiye’nin borçlanma risk primini gösteren borç temerrüt risk primi kriz düzeyi olan 500’ü aşmıştır. Dolar 6,12’ye geldi dayandı. Bütün bunlar şunu gösteriyor, pahalılık ve işsizlik önümüzdeki günlerde artarak sürecek. Fakat bundan daha da vahimi iktisat idaresinin başındaki damadın durumun hiç farkında olmaması. Dün çıktığı bir televizyon programında ‘dengelendik, dengeleniyoruz, faizleri, enflasyonu düşürdük, düşürüyoruz’ diye konuşuyor. İktisat süratle daralırken, ‘cari açığı sıfırlamak üzereyiz’ diye kıymetlendirme yapıyor. Yetmiyor ‘Tünelin ucundaki ışık artık büyüyor’ diyerek milletle alay ediyor. Damat dışında herkes büyüyen o ışığın, son hız yaklaşan süratli trenin ışığı olduğunu ve nasıl bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu görüyor.”
İktidarı iktisat konusunda uyardıklarını fakat kendilerinin dinlenmediğini vurgulayan Öztrak, “Bir söylenti var, Merkez Bankasının elinde makus günler için tutulan ihtiyat akçelerini Hazineye aktarmanın hazırlığını yapıyorlarmış. Daha ne kadar bu iktisada kötülük yapacaklar bunu anlamakta zorluk çekiyorum.” sözünü kullandı.
“Mitili İstanbul’a atınca…”
CHP Genel Lider Yardımcısı Öztrak, açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Merkez Bankasının ihtiyat akçelerinin Hazineye aktarılması ne manaya geliyor?” sorusunun yöneltildiği Öztrak, bunun Türk iktisadını olduğundan daha kırılgan hale getireceğini lisana getirdi.
“İstanbul seçiminde 4 pusuladan yalnızca birinin iptal edilmesiyle ilgili iktidar kanadı ‘itiraz etselerdi’ diye savunma yapıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Öztrak, itirazı yaptıklarını, neticeyi beklediklerini bildirdi.
“İstanbul Vilayet Seçim Konseyi Lideri emekliliğini istedi. Bu bahiste ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Öztrak, “Emeklilik nedeniyle ayrılması gereken İstanbul Vilayet Seçim Heyeti Lideri değil. Bu hukuk cinayetini işleyen YSK üyelerinin derhal istifa etmesi lazım.” karşılığını verdi.
“MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesiyle ilgili ‘Tabii ki görüşebilir’ tabirini kullandı. Bu hususta değerlendirmeniz nedir?” sorusunu Öztrak, “Bunun takdirini ben milletimize bırakıyorum. Meydan meydan dolaşıp ‘Abdullah Öcalan’ı asın’ diye ip atanların geldiği nokta bugün budur. Demek ki mitili İstanbul’a atınca yumuşuyorlar.” diye cevapladı.
