Çocuklarınıza örnek olarak gösterebileceğiniz Türkler serisinde her gün bir biyografi ile karşınızda olacağız. Bu biyografilerde nispeten daha az bilinen ancak memleketler arası üne sahip bireyleri içeriğimize mevzu etmeyi planlıyoruz. Bu mevzuda sizlerin de teklifleri olursa bekleriz. İçeriğimizin bugünkü dünyaca ünlü konuğu ise: Ioanna Kuçuradi
1936’da İstanbul’da dünyaya gelen Kuçuradi’nin babası İstanbul doğumlu bir Sisam göçmeninin oğlu, annesi ise Çorlu’dan İstanbul’a göç etmiş bir ailenin kızıdır. Babası eczacı olan genç Ioanna, bu meslek yerine ideolojiyi seçer.
İsminin manası ise “Tanrı’nın armağanı”dır. 1954’te Zapyon Rum Lisesinden, 1959’da ise İstanbul Üniversitesi İdeoloji Kısmından mezun olur ve felsefi antropolojinin kıymetli ismi Prof. Dr. Takiyettin Mengüşoğlu’nun asistanı olarak bu kısımda vazifeye başlar.
1965’te hazırladığı “Schopenhauer ve Nietzsche’de İnsan Problemi” başlıklı tezle ideoloji tabibi olur ve 1965-1968 yılları ortasında Erzurum Atatürk Üniversitesinde misyon yapar.
1969’da ise (İstanbul ve Ankara Üniversitelerinden sonra Türkiye’deki üçüncü ideoloji kısmı olan) Hacettepe Üniversitesi İdeoloji kısmını kurar ve lisana kolay 34 yıl, 2003 yılında emekli oluncaya dek kısmın başkanlığını sürdürür.
10’dan fazla kitabı bulunan ve Türkiye İdeoloji Kurumu’nun başkanlığını yürüten Kuçuradi Hoca ayrıyeten yaptığı Kant çevirileri ile tanınır. Aydınlanma filozofu Immanuel Kant’ın Türkçe okunmasında ve Türkiye’de tanınmasında kendisinin hissesi büyüktür.
Alman Hükumeti tarafından verilen Goethe madalyası dahil birçok mükafata ve fahri doktoraya sahip olan Kuçuradi ayrıyeten Memleketler arası İdeoloji Kuruluşları Federasyonu’na yıllarca başkanlık eder.
Böylece memleketler arası ideoloji alanına Türkçe ideolojiyi de taşımış olan Kuçuradi Hoca’mız hala UNESCO İdeoloji ve İnsan Hakları Kürsüsü’nün başkanlığını yürüterek dünya insanlarını bedeller ve pahalar eğitimi konusunda aydınlatmaya devam etmekte.
Böylesine “filozof” bir insanı kendi sesinden dinlemek de baht olsa gerek, buyrun efendim: