Çocuklarınıza örnek olarak gösterebileceğiniz Türkler serisinde her gün bir biyografi ile karşınızda olacağız. Bu biyografilerde nispeten daha az bilinen ancak milletlerarası üne sahip bireyleri içeriğimize mevzu etmeyi planlıyoruz. Bu hususta sizlerin de teklifleri olursa bekleriz. İçeriğimizin bugünkü dünyaca ünlü konuğu ise: Galip Kulaksızoğlu
1889’da Kadıköy’de dünyaya gelen Kulaksızoğlu, Midilli Mutasarrıfı Kulaksızzade Mustafa Paşa’nın oğludur. Birinci ve Orta tahsilini Saint Joseph Lisesi’nde tamamlayan genç Galip’in hayatını da bu okul belirler.
Okuldan edebiyat öğretmeni ve Fenerbahçe’nin kurucu üyesi Enver Yetiker, 1907 yılında şimdi yeni oluşturulmuş Fenerbahçe takımına Galip Bey’i önerir ve böylelikle 17 yaşındayken futbol hayatına başlar.
Futbol hünerinin yanı sıra tenis, hokey, kürek sporlarıyla da ilgilenir Kulaksızoğlu ve akranlarının ortasından basitçe sıyrılarak 1910 yılında kadro kaptanlığına yükselir. Hatta birebir yıl Fenerbahçe kapanma basamağına gelip kulüp liderleri istifa edince kulübe vekaleten başkanlık dahi yapar.
Bu yıllarda Fenerbahçe’ye genç oyuncular bularak ekibi ayakta meblağ ve kendisine yapılan İngiliz ve Rum gruplarına katıl davetlerine ise şöyle yanıt verir:
Ve sahiden Fenerbahçe 1911-1912 İstanbul Ligi’nde namağlup şampiyon olur. 1911-1915 yılları boyunca teknik yöneticilik de yapan Kulaksızoğlu böylelikle Fenerbahçe’nin tarihteki birinci teknik yöneticilerinden biri olarak kadroya ünlü futbolcu Wilhelm Kohlhammer’ı kazandırır.
Takımına futbol alanında tam 17 yıl hizmet veren Galip Beyefendi mesleği boyunca Fenerbahçe formasıyla 5 İstanbul Ligi şampiyonluğu elde eder. Hamle oyuncusu olarak başladığı mesleğini savunma oyuncusu olarak bitiren Kulaksızoğlu, çıktığı 216 maçta 73 gol atar.
Futbolculuk, teknik yöneticilik, başkanlığın yanında tenis, hokey ve kürek gruplarında Fenerbahçe’ye hizmet eden ve tam manasıyla bir sportmen olan Galip Kulaksızoğlu 1939 yılında, genç bir yaşta ortamızdan ayrılır lakin kendisi bilhassa Fenerbahçelilerin gönlünde bir efsane olarak yaşar.