Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, “Seçime artık 15 ay üzere kısa sayılabilecek bir müddetin kaldığını da dikkate alarak her anımızı, her günümüzü çok âlâ değerlendirmeliyiz.” dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, son küme toplantısının yapıldığı 12 Ocak’tan bu yana TBMM Genel Şurasında 31 kanun teklifinin yasalaştığını hatırlattı.
Bu tekliflerin 27’sinin milletlerarası kontrat olduğunu, oburlarının ise Nükleer Düzenleme Kurumu Kanunu, Öğretmenlik Meslek Kanunu, Vergi Tarz ve Kurumlar Vergisi Kanunları, Ferdî Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Birtakım Kanunlarda ve 375 sayılı KHK’de yapılan değişiklikler olduğunu söyleyen Erdoğan, Anayasa Mahkemesine üye seçimi, global iklim değişikliğinin tesirlerinin en aza indirilmesi, kuraklıkla gayret ve su kaynaklarının verimli kullanılmasına ait Meclis Araştırma Komitesi raporu, Somali’deki Türk Silahlı Kuvvetleri ögelerinin misyon mühletinin uzatılması ile HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in yasama dokunulmazlığının kaldırılması raporunun da Genel Heyette görüşülüp oynandığını lisana getirdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da Ukrayna’da yaşanan son gelişmelerle ilgili Genel Konseyi bilgilendirdiğini belirten Erdoğan, dün bayana yönelik şiddetin araştırılması emeliyle kurulan Meclis Araştırması Kurulu raporunun görüşmelerinin tamamlandığını, bugün ve yarın da Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik kanun teklifinin görüşmelerinin nihayete erdirilmesinin planlandığını tabir etti.
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın uyumunda bakanlıkların hizmet ve siyasetlerini, milletvekilleri ile istişare ettikleri toplantılara, Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile devam edildiğini anlatan Erdoğan, milletvekilleriyle artık gelenek haline getirdikleri 50-60 kişilik kümeler halindeki kahvaltılı istişare toplantılarının yeni çeşidini da sürdürdüklerini söyledi.
“Her anımızı çok düzgün değerlendirmeliyiz”
Milletvekilleri, kümeleri, komiteleri ve Genel Konseyi ile TBMM’nin çalıştığını, ürettiğini ve ülkeye hizmet ettiğini vurgulayan Erdoğan, Meclis çalışmalarına katkıda bulunan milletvekillerine teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Milli iradenin tecelligahı bu Gazi Meclisi ne kadar yeterli ve verimli çalıştırırsak milletimizin umutlarını o derece güçlü tutarız. Yasaması, yürütmesi ve yargısı ile demokrasimizi daima geliştirerek gençlerimize emanet edeceğimiz 2053 vizyonumuzun rehberi ve taşıyıcısı haline dönüştürmek öncelikli sorumluluğumuzdur. Bu hususta en değerli vazifenin de sizlere, kümemize, Cumhur İttifakı’nın Meclis’teki samimi ve sağlam iş birliğine düştüğünü asla unutmamalıyız. Seçime artık 15 ay üzere kısa sayılabilecek bir müddetin kaldığını da dikkate alarak her anımızı, her günümüzü çok güzel değerlendirmeliyiz. Hem Meclis çalışmaları hem genel merkez faaliyetleri hem de vilayetlerimizdeki teşkilat programları ile partimizi sandıktaki 16’ncı zaferine daima birlikte hazırlayacak, daima birlikte taşıyacağız. Emeğiniz, çabanız, fedakarlığınız, uğraşınız için her birinize başka ayrı teşekkür ediyorum.”
Sadece demokraside değil hayatın olağan akışı içinde de iktidarın olduğu yerde muhalefetin de bulunacağına değinen Erdoğan, “Bizler kendi şahsi tarihimizde uzunca bir mühlet muhalefette verdiğimiz gayretin akabinde iktidara gelmiş bir takımız. Bunun için de siyasi muhalefeti kıymetli, gerekli, saygıdeğer bir vakıa olarak kabul ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“CHP, 28 Şubat ittifakı kurdu”
Türkiye’nin talihsizliğinin, uzunca bir müddettir bu sıfatları hak edecek bir muhalefet liderliğinden, üslubundan, tertibinden ve faaliyetinden yoksun bulunması olduğunu lisana getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Karşımızda bırakın millete, kendine bile hayrı olmayan bir CHP vardır. Girdiği 16 seçimin istisnasız tamamında hezimete uğrayan CHP, kendini geliştirmek için en küçük bir çaba göstermemiş, tam bilakis daima geriye gitmiştir. Artık bu CHP, güya peşine taktığı ve hepsinin ismini açıkça zikretmeye cüret dahi edemediği bir 28 Şubat ittifakı kurdu. Güya bu ittifakla seçimi kazanarak ülkenin idare sistemini değiştirecek, dünyayı güzelleştirecek, bölgemizi krizlerden kurtarıp çiçek, böcek diyarı haline getireceklermiş. Biz savlı bir insan olarak karşımızdaki muhalefetin de savlı olmasını severiz, isteriz. Fakat en azından şu ana kadar karşımızdaki ittifakın ortaya koyduğu fotoğraf bizi bu istikamette motive etmek yerine kah güldürüyor, kah hüzünlendiriyor, kah hayrete düşürüyor. Daha masada hangi sırayla oturacaklarına, koridorda hangi sırayla yürüyeceklerine karar veremeyenlerin, ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın içinden geçtiği şu kritik periyotta gereken süratli, aktif, dirayetli, yürekli adımları nasıl atacaklarını doğrusu merak ediyoruz. Şimdi yolun başında birbirlerine bu derece güvensizlik içinde olanlara milletimiz nasıl itimat edecek onu da bilemiyoruz.
Daha şimdiden kalkıp işte bu dev yatırımları yapan müteahhitleri, onları tehdit etmek suretiyle ‘sakın ha’ diyen bir muhalefet mantığını dünyanın hiçbir yerinde bugüne kadar görmedik, işitmedik, duymadık, bilmiyoruz. Bu nasıl bir anlayıştır, bu nasıl bir yaklaşımdır? Bütün bunlara karşı enflasyonu nasıl indirecekleri, PKK ve FETÖ ile nasıl uğraş edecekleri başta olmak üzere milletin gerçek gündemi ile ilgili rastgele bir program ortaya koyduklarını görmedik, göremedik. Tek işleri koalisyon güzellemesi yapmak, bunu da o denli bir hararetle yapıyorlar ki sanırsınız Türkiye, hükümetlerin ömürlerinin bir yılı bulmadığı, hiçbir programın, bırakın orta ve uzun vadeyi, kısa vadeyi bile göremediği devirlerden geçerek bugünlere gelmedi.”
(Sürecek)