Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ulusal geliri bu yıl 800 milyar doların üzerine, program devri sonunda da 1 trilyon dolar düzeyine taşımayı hedeflediklerini söyledi. Erdoğan, “Ekonomilerin derinden sarsıldığı 2020 yılında yüzde 1,8’lik bir büyüme kaydederek OECD ve G20 ülkeleri ortasında bu başarıyı elde edebilen birkaç ülkeden birisi olduk. Bu gelişmede salgın önlemlerinin iktisat üzerindeki olumsuz tesirlerini hafifletmek gayesiyle uyguladığımız kararlı siyasetlerle büyümeyi destekleyici adımlar değerli rol oynadı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın akabinde basın açıklaması yaptı. Son gerçekleşen kabine toplantısı sonrasında çok değerli programlar gerçekleştirildiğini tabir eden Erdoğan, geçtiğimiz sene dünyanın her türlü ekonomik ve toplumsal tertibin test edildiği epey güçlü bir devir yaşadığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pek çok ülke mevcut imkanları çerçevesinde krizin tesirlerini azaltmak için görülmemiş ölçülerde genişleyici siyasetlere yöneldi. Buna karşın global iktisatta küçülmenin önüne geçilemedi. Böylesine güçlü bir devirde Türkiye salgının olumsuz tesirleriyle gayrette son derece başarılı oldu. İktisatların derinden sarsıldığı 2020 yılında yüzde 1,8’lik bir büyüme kaydederek OECD ve G20 ülkeleri ortasında bu başarıyı elde edebilen birkaç ülkeden birisi olduk. Bu gelişmede salgın önlemlerinin iktisat üzerindeki olumsuz tesirlerini hafifletmek maksadıyla uyguladığımız kararlı siyasetlerle büyümeyi destekleyici adımlar değerli rol oynadı. Türkiye iktisadı global krizden bu yana iç ve dış konjonktürde yaşanan tüm aksiliklere karşın kesintisiz büyümesini sürdürdü. Bu yılın birinci yarısında da güçlü büyüme devam etti” dedi.
“Yılın birinci çeyreğinde yıllık yüzde 7,2 ve ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında bir büyüme sayısına ulaştık”
Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat alımlı bir öbür özelliğinin de yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmaları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatımız rekorlar kırmaya devam ediyor. Ağustos prestijiyle yıllık ihracatımız 207 milyar doları aştı. Dünya ihracatından aldığımız hisse da artıyor. Salgın nedeniyle tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de zayıflayan turizm dalı süratli bir toparlanma sürecine girdi. Seyahat gelirleri bu yılın haziran prestijiyle yıllık yüzde 31 oranında artarak cari istikrarın güzelleşmesine kıymetli katkı sağladı. Cari süreçler açığımız yılın birinci yarısında geçen yılın birebir devrine nazaran 7,6 milyar dolar azalarak 13,6 milyar dolar düzeyine geriledi. Milletlerarası rezervlerimiz de bariz bir formda artıyor. Geçen seneyi 93,3 milyar dolarla kapattığımız döviz rezervlerimiz bilhassa muhalefetin, ana muhalefetiyle oburu hepsi buraya çok dikkat etmesi lazım; 27 Ağustos prestijiyle 118 milyar doları aşmış durumdadır. Salgın devrinde tüm dünyada olduğu üzere iş gücü piyasamız da olumsuz etkilendi. Lakin iş gücü piyasalarında kısa vakitte bir toparlanmaya şahit olduk. O denli ki bu yılın birinci yarısında sağlanan istihdam artışı 1,5 milyon bireye çıkarak salgın öncesi düzeyleri bile aşmıştır” formunda konuştu.
“Önümüzde 100 yılın iktisattaki yol haritasını içeren orta vadeli programımızı Resmi Gazete’de dün yayımladık”
İktisadın en kıymetli problemlerinden birinin enflasyon olduğunu bildiklerinin altını çizen Erdoğan, “İnşallah bu problemin de üstesinden geliyoruz. Salgınla birlikte tekrar şekillenmeye başlayan global ekonomik nizamda ülkemizi daima daha üst sıralara taşımamanın uğraşı içindeyiz. Bu emelle programlarımızı, amaçlarımızı daima güncelliyoruz. Önümüzde 100 yılın iktisattaki yol haritasını içeren orta vadeli programımızı Resmi Gazete’de dün yayımladık. Makro ekonomik siyasetleri, temel unsurları, gaye ve gösterge niteliğindeki ekonomik büyüklükleri bu siyaset dokümanıyla ortaya koyduk. Program, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Bütçe ve Strateji Başkanlığımız tarafından hazırlandı. Bu süreçte ilgili tüm bakanlıklarımız, kurum ve kuruluşlarımız da iş birliği içinde çalıştılar. Öncelikleri daima birlikte belirledik. Programda temel emelimiz yüksek katma bedelli üretimi önceleyerek ülkemizin büyüme potansiyelini artıracak siyasetlere sürat vermektir. Özel kesim öncülüğünde güçlü bir büyüme için makro ekonomik istikrarı güçlendirerek iktisatta şeffaflığı, öngörülebilirliği, rekabetçiliği ve verimliliği artıracak bir dizi politikayı hayata geçireceğiz. Nitelikli istihdamı oluşturan, enflasyon ve cari açık üretmeyen, yeşil dönüşümü dikkate alan istikrarlı, istikrarlı gelir dağılımı, adaleti gözeten bir büyüme yapısını tesis edeceğiz. Büyümenin finansmanını ise yüklü olarak yurt içi tasarruflar ve direkt memleketler arası yatırımlarla yapmayı planlıyoruz. Global değişimleri dijital ve yeşil dönüşüm alanlarımdaki eğilimleri de bu süreçte dikkate alıyoruz” tabirlerini kullandı.
“Milli gelirimizi bu yıl 800 milyar doların üzerine, program periyodu sonunda da 1 trilyon dolar düzeyine taşıyacağız”
Program devri boyunca para ve maliyet siyasetlerinin eş güdümünü güçlendirmek, mal ve hizmet piyasalarında verimliliği artırmak suretiyle enflasyonun kalıcı olarak tek haneli düzeylere inmesini hedeflediklerini hatırlatan Erdoğan, “Mali disiplinin sürdürülmesi olmazsa olmazlarımızdandır. Bunu bir kere herkes bu türlü bilecek. Büyüme Türkiye’nin gayelerine ulaşmasının temel kaidesidir. Bu yılı istikrarlı bir iç ve dış talep kompozisyonunun katkısıyla yüzde 9 civarında bir büyüme ile kapatmayı ümit ediyoruz. Program periyodu boyunca iktisadın yıllık ortalama yüzde 5,3 oranında büyümesini öngörüyoruz. Ulusal gelirimizi bu yıl 800 milyar doların üzerine, program periyodu sonunda da 1 trilyon dolar düzeyine taşıyacağız. Bu büyümenin kaliteli kapsayıcı ve sürdürülebilir olması için makro ekonomik istikrarları gözeten ve yapısal ıslahatları destekleyen bir kalkınma modeli uygulayacağız. Bilhassa de yatırım teşvik sistemini sadeleştirmeye devam edecek, yenilikçi üretime yönelen öz sermaye yüklü gerçekleştirilen ve bölgesel kümelenme öncelikleriyle uyumlu yatırımları münhasıran destekleyeceğiz. Teknoloji odaklı sanayi programını sürdürerek desteklenecek proje için yenilikçi finansman modelleri geliştireceğiz. KOBİ’lerin çağdaş teknoloji ile çalışması kapasitelerini geliştirip salgın sonrası periyoda ahenklerini hızlandırmak için KOBİ’lerin dijital dönüşüm projelerine daha çok katkı sağlayacağız. Bilhassa yeşil dönüşüm alanında da argümanlı politikalarımız bulunuyor. Yeşil Mutabakat Hareket Planı’nda yer alan gayeler doğrultusunda gereken adımları atacağız. Geri dönüşüm teknolojileri başta olmak üzere verimliliği artıran ve sera gazı emisyon artışını sınırlayan yatırımlara daha çok takviye vereceğiz. Böylelikle memleketler arası ticaret alanında iklim değişikliği siyasetleriyle uyumlu bir halde ihracatımızın rekabet gücünü de artıracağız. Program devri boyunca istihdamın yıllık ortalama 1 milyon 170 bin kişi artmasını ve iş gücüne iştirak oranlarındaki artışa karşın işsizlik oranının kademeli olarak gerilemesini de hedefliyoruz” dedi.
Erdoğan konuşmasının devamında, “Evlatlarımızın istihdamını artırmak ve yeteneklerini geliştirmek bizim en temek önceliklerimiz ortasındadır. Eğitim-istihdam-üretim münasebetini güçlendirmek için bölüm iş birliklerini artıracağız. Gerçek kesimin gereksinim duyduğu kalfa ve usta talebini karşılamak üzere meslek eğitim merkezlerini güçlendirecek, yaygınlaştıracak ve kazanılan yeteneklerin belgelendirilmesini de sağlayacağız. Ülkemizin beşeri sermayesini güçlendirmek için okullar ortası muvaffakiyet farklarını azaltarak ve okul öncesi eğitimi yaygınlaştırarak eğitimde fırsat eşitliğini tahkim edeceğiz. Bayanların ekonomik hayata faal iştiraki için iş kurma ve geliştirme süreçlerini kolaylaştıracak elektronik ticaret platformlarındaki faaliyetlerini teşvik edeceğiz. İş ve aile hayatını uyumlu hale getirerek iş gücüne iştiraki teşvik etmek gayesiyle kaliteli, ekonomik ve kolay erişilebilir çocuk, engelli ve yaşlı bakım imkanlarını yaygınlaştıracağız. Enflasyon hedeflemesi uygulamasına devam ederek arz taraflı ve yapısal sorun alanlarına odaklanacağız. Güç piyasaları başta olmak üzere şeffaflık ve rekabet odaklı uygulamaları genişleteceğiz. Besin arz güvenliğini sağlamak hedefiyle tarım yerlerinin korunması ve faal kullanımı çalışmalarına tartı verecek, ekilebilir ve sulanabilir alanların artırılması için yatırımları hızlandıracağız. Tohum, gübre, yem, ilaç ve mazot üzere girdi maliyetlerinin yanı sıra çiftçilerimizin finansman yükünü hafifletici ve teknoloji odaklı dönüşümünü sağlayıcı programları uygulamaya koyacağız. Tarım, sanayi entegrasyonunu sağlamak gayesiyle kontratlı tarım sistemlerini geliştireceğiz” diye konuştu.
“İhracatın program periyodu sonunda 250 milyar doları aşacağını varsayım ediyoruz”
Orta vadeli programla ödemeler istikrarı tarafında da bir dizi kritik politikayı hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, “Program devri boyunca ihracattaki artışın devam etmesini ekliyoruz. İhracatın 2021 yılında 211 milyar dolar, program periyodu sonunda ise 250 milyar doları aşacağını iddia ediyoruz. Seyahat gelirlerinin bu yılki 17 milyar dolar düzeyinden 33 milyar dolara çıkmasını bekliyoruz. Cari süreçler açığının ulusal gelire oranının program sonunda yüzde 1 düzeyine gerilemesini ön görüyoruz. Bunun için gümrük birliği başta olmak üzere mevcut tercihli ticaret ve özgür ticaret mutabakatlarının güncellemesini sağlayacağız. Türkiye’ye coğrafik olarak uzak lakin ihracat potansiyeli yüksek ülkelerle ticaretimizi geliştirmek maksadıyla uzak ülkeler stratejisini hayata geçireceğiz. Elektronik ihracat dahil hizmet ihracatına yönelik dayanakları aktifleştirerek yeni dayanak düzenekleri oluşturacağız. Yurtdışı lojistik merkezler üzerinden ihracatçıların potansiyel pazarlara ve dağıtım kanallarına erişimini hızlandıracağız. Türk Eximbank’ı memleketler arası uygulamaları dikkate alarak yine yapılandıracağız. Ülkemizdeki endüstriyel ve metalik maden cevherlerinin katma bedeli yüksek eserlere dönüştürülerek iktisada kazandırılmasını sağlayacağız” halinde konuştu.
“Aldığımız önlemlerin ve sağladığımız takviyelerin ekonomik büyüklüğü yıl sonunda toplamda 734 milyar liraya ulaşacaktır”
Program devrinde mali disipline kararlılıkla devam ederek kaynakların verimli kullanılmasını temin edeceklerini tabir eden Erdoğan, “Bu yıl bütçe açığı amacımızı sene başında yüzde 3,5 olacak biçimde revize etmiştik. Sözümüzde durarak inşallah bu gayesi rahat bir halde yakalayacağız. Bütçemizi bu biçimde yönetirken salgınla uğraş kapsamında esnafımızın, çiftçimizin, sanayicimizin ve tüm vatandaşlarımızın mağduriyetine de meydan vermeyeceğiz. Geçtiğimiz 2 yıla yakın müddet boyunca gerek bütçeden gerekse öbür kamu kaynaklarından verdiğimiz direkt takviyelerin yanında vergi ve prim kolaylıkları uygun kaideli kredi imkanları da sağladık. Bu kapsamda aldığımız önlemlerin ve sağladığımız dayanakların ekonomik büyüklüğü yıl sonunda toplamda 734 milyar liraya ulaşacaktır. Önümüzdeki devirde de vatandaşlarımızı ve üreticileri desteklemeyi sürdüreceğiz. Kamu bölümü borçlanma gereği ve kamu borç stokunun ulusal gelire oranını düşürerek maliye siyasetinin sürdürülebilirliğini güçlendireceğiz. Bu kapsamda merkezi idare bütçe açığının ulusal gelire oranının program periyodu sonunda yüzde 2,9 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. Faiz dışı istikrarın de program devri sonunda yüzde 0,3 fazdaya dönmesini bekliyoruz. Program müddetince harcamaları gözden geçirmeye devam edeceğiz. Kamu taşıtlarının tedarikinde, kullanımında ve tasfiyesinde verimliliği artırmak için kamu taşıt filo idare sistemini kuracağız. Dijital iktisadın sağlıklı ve tam olarak kavranmasına ve vergilendirilmesine yönelik çalışmaları hızlandıracağız. Stratejik öncelikler çerçevesinde yürüttüğümüz borçlanma siyasetimizi Türk Lirası öncelikli hale getirecek. Yurt içi döviz ve altın cinsi borçlanmaları daha da azaltacağız. Kayıt dışı iktisatla gayrette kapsamlı bir program oluşturup uygulamaya koyacağız. Orta vadeli programımızla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarımızın bütçelerinin hazırlanmalarına yönelik süreci başlatıyoruz. Bu kapsamda meclisimize sunacağımız ödenek teklif tavanlarımızı belirledik. İnşallah meclisimizden de onay aldıktan sonra 2022 yılında yapmayı hedeflediğimiz işler için çabucak kolları sıvayacağız. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda kıymetli bir adım olduğuna inandığım orta vadeli programımızın bir defa daha ülkemize ve milletimize iyi olmasını diliyorum. Programın hazırlanmasında emeği geçen tüm kamu kurum ve kuruluşlarımıza şahsım, milletim ismine teşekkür ediyorum” dedi.
Salgınla gayrette hala tek ve en kıymetli kozun aşı olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Okulların açıldığı, iş yerlerinin tam kapasite üretime geçtiği şu devirde vatandaşlarımızı bir defa daha aşılarını yaptırmaya ve tamamlamaya davet ediyorum. Global sıhhat krizinin bitmediğini göz önünde tutarak paklık, maske ve uzaklık başta olmak üzere tüm önlemlere hassasiyetle riayet etmeyi sürdürmeliyiz” dedi.
Pirinç alım fiyatlarını açıkladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin pirinç alım fiyatlarını da açıkladı. Erdoğan, “Diğer yandan önümüzdeki günlerde başlayacak çeltik hasadı için Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını da belirledik. Buna nazaran ton başına baldo çeşidi için 5 bin 500 lira, Osmancık çeşidi için 4 bin 500 lira, luna çeşidi için 4 bin lira alım fiyatı uygulanacaktır. Hasat periyodunun ve alım fiyatlarının çeltik üreticilerimize iyi olmasını diliyorum” dedi. – ANKARA
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
