CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye dünyanın en fazla sayıda kamu yükseköğrenim öğrenci yurduna ve yatağına sahip ülkesidir. Son vakitlerde birtakım park, bahçeler buralardaki bankların üzerinde yatanlar… Şunu açık ve net söylüyorum. Bunların bir kısmının öğrencilikle alakası yok. Bunlar kendilerine nazaran kelamda öğrenci. Bunlar motamot Seyahat Parkı olayı neyse bunun bir öbür versiyonudur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Kabine Toplantısı’nın akabinde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler 76’ıncı Genel Konsey toplantısına iştirak etmek üzere New York’a gittiğini belirterek, “Katıldığımız toplantılarda ve yaptığımız görüşmelerde ülkemizin temel yaklaşımlarını tüm dünya ile paylaşma imkanı buldum. Küresel sistemin artık tahlil üretemeyen adaletsiz, hakkaniyetsiz yapısı, bilhassa bu Kovid-19 salgını ve iklim değişikliğinin yol açtığı sonuçlarla yüzleşen dünyamızda çok daha yeterli görülmeye başlandı. Uzunca bir müddettir, ‘Dünya beşten büyüktür’ itirazıyla lisana getirdiğimiz global idare sistemindeki değişiklik talebimizi, ‘Daha adil bir dünya mümkün’ diyerek bir adım öteye taşıdık” diye konuştu.
‘ÜZERİNE AKARYAKIT DÖKÜYORLAR’Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak tüm insanlığın ortak hissiyatını söz eden bir duruş sergilediklerini söyleyerek, “Bölgemize ve dünyaya dair yaptığımız tespitlerin isabeti, değeri, vizyonu yaşanan her hadise ile birlikte çok daha yeterli anlaşılıyor. Dün bizim global sistemdeki çarpıklıklara ait itirazlarımıza kayıtsız kalanlar bugün tıpkı yaklaşımlar sergilemeye başladı. Ülkemizin direkt yüzleştiği meselelerle ilgili tespit ve tekliflerimizin de çok yakında emsal formda makes bulacağına inanıyorum. Birleşmiş Milletler’in yapısal eksiklerini ve tüm zaaflarına karşın hala insanlığın ortak sıkıntılarını çözecek en kıymetli platform olarak görüyoruz. Bunun için de BM’yi Güvenlik Kurulu başta olmak üzere tüm organları ile daha adil, daha kapsayıcı, daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmanın çabasını vermeyi sürdüreceğiz. Suriye’den Afganistan’a, Libya’dan Karabağ’a, Filistin’den Kıbrıs’a, Afrika’nın pek çok yerinden Balkanlar’a kadar dünyanın kanayan yarası mahiyetindeki kriz alanlarında sergilediğimiz unsurlu duruşu, bu sürece verdiğimiz katkılar olarak kıymetlendiriyoruz. Kendilerini insan haklarında, hukukta, iktisatta, diplomaside gelişmiş ülkeler olarak görenlerin yalnızca seyrettikleri hatta adete üzerine akaryakıt döktükleri sorun alanlarında sorumluluk üstlenmekten kaçınmadık, kaçınmayacağız” dedi.’GERÇEKTEN TARİHİ BİR KARAR ALDIK’BM’nin tüm insanlık için ortak çatı haline gelmesi için uğraş ettiklerini söyleyen Erdoğan, “Bu yaklaşımımızı içeride ve dışarıda her platformda tekrar tekrar anlatmayı sürdüreceğiz. İnşallah hepimiz için çok geç olmadan, dünyamız dönülmez bir yola girip, onulmaz yaralar almadan bu sürecin tamamlanmasını diliyoruz” sözlerini kullandı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York ziyareti kapsamında açılışını yaptığı Türkevi’nin de iyi olmasını dileyerek, buranının şimdiden kentin sembolleri ortasına girdiğini söyledi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Şurası’ndaki hitabında dünya ve kendileri için çok değerli biri müjde verdiğini belirterek, “Türkiye 2053 vizyonumuzun birinci ve en kritik amaçlarından biri olduğuna inandığım yeşil kalkınma ihtilalinin natürel bir sonucu olan iklim değişikliği konusunda yeni ve tarihi bir adım atıyor. Bilindiği üzere ülkemiz 2015 yılında Paris İklim Mutabakatı’na muvafakat veren devletler ortasında yer alıyordu. Lakin yükümlülüklerle ile ilgili kısımdaki adaletsizliklere olan itirazımız sebebiyle mutabakatın Meclisimizdeki onay sürecini başlatmamıştık. Son periyotta yaşanan gelişmeler, ülkemize verilen taahhütler ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde önümüzdeki ay Meclis’in yeni yasama yılının başlamasıyla bu muahedeyi onaylama kararı aldık. Birleşmiş Milletler Genel Konseyi’nde duyurduğumuz bu kararımızın ülkemize ve dünyaya güzel olmasını diliyorum. İnşallah Kasım ayında Glaskov’da yapılacak iklim değişikliği tepesine kadar onay sürecini tamamlamış olacağız. Bu karar belirlediğimiz takvim çerçevesinde yatırımdan üretime, ihracattan istihdama kadar geniş bir alanda kapsamlı değişikliklere gideceğimiz manasına geliyor. Esasen Avrupa Birliği Yeşil mutabakatına ahenk için gereken hareket planını hazırlayıp devreye alarak bu mevzuda aslında kıymetli bir adım atmıştık. Artık bunu Paris İklim Muahedesi ile 2053’e kadar uzanan bir perspektifte orta ve uzun vadeli gaye haline getiriyoruz. Bildiğimiz bu yeni yol Cumhuriyet periyodundaki kalkınma tercihlerinde yaptığı en keskin tercihlerden birini söz ediyor. Ne kadar birileri sadece bunun altında bizim hükümetimizin, Cumhur İttifakı’nın imzası var diye yapılan işi kıymetsiz hale getirme, değersizleştirmeye, hatta tam aykırısı göstermeye çalışsa da sahiden tarihi bir karar aldık” ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın iklim değişikliğine bağlı büyük göçlerin arifesindeyken kendilerinin bu sürecin dışında kalamayacağını söyleyerek, “Her mevzuda olduğu üzere iklim değişikliği konusunda da bizim safımız tekrar mazlumların mağdurların yanı olacaktır” dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris İklim Mutabakatı’na katılma sürecinin kolay olmayacağını belirterek, “Nice sessiz ihtilalleri hayata geçiren Türkiye’de, yeşil kalkınma ihtilalini de inşallah milletimize biz kazandıracağız” diye konuştu.’ESKİ TÜRKİYE HASTALIKLARINI YİNE HORTLATMAYA ÇALIŞANLARIN HEVESLERİNİ KURSAKLARINDA BURAKTIK’Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye iktisadı, salgın koşullarını ve daha evvel yaşadığı kimi meşakkatleri süratle geride bırakarak hak ettiği yere yanlışsız süratle yol alıyor. İş dünyamızın yatırım iştahı, üretim gücü, ihracat kabiliyeti, istihdam kapasitesi süratle artıyor. Memleketler arası yatırımcıların ülkemize olan ilgisi de giderek güçleniyor. Alışılmış bu gelişmelerin gerisinde Türkiye’yi global siyasi ve ekonomik sistemin dışına itmeye, eski Türkiye hastalıklarını tekrar hortlatmaya çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmak için verdiğimiz gayrette elde ettiğimiz muvaffakiyet vardır. Salgın periyodunda tüm dünyada adeta kepenkler indirilirken, biz üretimi ve istihdamı sürdürmek için devletimizin imkanlarını seferber ettik. Birden fazla arka niyetli olan, kimde düzgün niyetli ancak sığ bakış açısının eseri tenkitlere karşın endüstride çarkların durmaması, ticaretin kesintiye uğramaması için her türlü uğraşı gösterdik. Kamu yatırımlarını salgın önlemlerine riayet ederek kararlılıkla sürdürdük. Salgının denetim altına alınması ile birlikte başladığımız kent ziyaretlerinin çabucak hepsinde çok sayıda altyapı ve üstyapı yatırımının resmi açılışını gerçekleştirdik. Bu emeklerimizin karşılığını da almaya başladık” dedi.’AZİZ HOCAMIZ KENDİ SEÇECEK’Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 132 ülkenin yer aldığı global inovasyon endeksinde 10 basamak birden sıçrayarak tarihinin en yüksek pozisyonuna ulaştığını belirtti.Star Burs programını bin 500 öğrenci için yine açtıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine TÜBİTAK tarafından ünlü bilim insanımız Aziz Sancar ismine Ocak ayında doktora sonrası araştırma bursu programı başlatıyoruz. Bu programda yer alacak öğrencileri Aziz Hocamız şahsen seçecek ve kendi laboratuvarında onlarla çalışacak” diye konuştu.Gelişen ve büyüyüyen Türkiye gerçeğini görmek için durup bir etrafa bakmanın kâfi olacağını söyleyen Erdoğan, “Biz kimseye dükkanı kapatıp buraya gelin demiyoruz ancak herkesten biraz vicdanlı, insaflı, hakka ve hakkaniyete uygun davranışlar, kelamlar, tavırlar beklemenin de hakkımız olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.’EĞİTİM-ÖĞRETİM MUVAFFAKİYETLE YÜRÜYOR’Eğitimin hükümetleri periyodunda en çok değer verdikleri, en büyük yatırımı yaptıkları alan olduğunu kaydeden Erdoğan, “Özellikle salgın sürecinden teknolojinin imkanlarından istifade edip, uzaktan yürütülen eğitim öğretim faaliyetlerinin yüz yüze eğitim öğretimin yerini alamadığını gördük. Bunun için bu yıl her kademedeki eğitim kurumunun faaliyetini yüz yüze sürdürülmesi konusunda kararlı bir tavır ortaya koyduk. Gerçekten okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde 6 Eylül’de başlayan eğitim-öğretim faaliyetleri alınan önlemlere ve belirlenen kurallara uygun formda muvaffakiyetle yürüyor. Ülke genelindeki resmi ve özel 71 bin 320 okulda, bir milyon 172 bin öğretmenle, 17 milyon 436 bini aşkın öğrencimizle eğitim-öğretim faaliyetleri devam ediyor. Yaklaşık 1,5 yıllık ortanın akabinde elbette ufak tefek aksaklıklar olmuştur. Ancak bunlar da ilgili kurumlarımız tarafından hızla giderilmiştir. Okullarda yüz yüze eğitimin sağlıklı bir biçimde yürütülmesi için bu devir için 722 milyonluk bir ödeneği yerlerine ulaştırdık” dedi.’GEZİ PARKI OLAYI NEYSE BUNUN BİR ÖTEKİ VERSİYONU’Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde üniversitelerin tamamını kapsayan ortak bir akademik yıl açılış merasimi gerçekleştireceklerini söyleyerek, “Tabii üniversitelerin açılmasıyla öğrencilerimizin barınma muhtaçlıkları konusunda 2 yılın birikimine bağlı ağır bir talep ortaya çıktı. Her şeyden evvel şu gerçeği milletin dikkatine sunmak istiyorum, Türkiye dünyanın en fazla sayıda kamu yükseköğrenim öğrenci yurduna ve yatağına sahip ülkesidir. Son vakitlerde birtakım park, bahçeler buralardaki bankların üzerinde yatanlar… Şunu açık ve net söylüyorum. Bunların bir kısmının öğrencilikle alakası yok. Bunlar kendilerine nazaran kelamda öğrenci. Bunlar motamot Seyahat Parkı olayı neyse bunun bir diğer versiyonudur. Hükümete geldiğimizde, ülkemizde 190 olan yurt sayısını 774’e, 182 bin olan yatak sayısını 719 bine biz çıkardık. Ayrıyeten özel yurtlarımızın 300 binin üzerindeki kapasitesi de öğrencilerimizin hizmetindedir. Kamu ve özel olarak yurt sayıları İngiltere’de 550 bin, Fransa’da 365 bin, Almanya’da 290 bin, Hollanda’da 113 bin ve İspanya’da 91 bin düzeyindedir. Ülkemiz 1 milyonu aşkın yurt kapasitesi ile bu bahiste açık orta birincidir. Bugün 81 vilayetimizin tamamında güzelim yurt binalarımız işte öğrencilerimizin hizmetindedir. 245 ilçemizde ve Kuzey Kıbrıs’ta yurtlarımız vardır. Bu yıl yurt müracaatları kurum tarihinin en yüksek sayısı olan 624 bine yükselmiştir. Görüldüğü üzere odalarımızda, bir yatak, 2 yatak bilemediğiniz 3 yatak bu formda yurtlarımız var. ve yapılan müracaatların yaklaşık yüzde 70’ine denk gelen 430 bini yurtlarımıza yerleştirilmiştir” tabirlerini kullandı.’110 BİNİN ÜZERİNDE YATAĞI DAHA HİZMETE ALACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 1,5 milyon öğrenciye burs ve kredi verdiklerini söyleyerek, “Bay Kemal bunlardan haberin var mı? Konut yahut pansiyon çeşidi yerlerde kalmayı tercih eden öğrencilerimiz de bulunmakta. Pek çok kentimizde başvuran öğrencilerimizin tamamı Kredi ve Yurtlar Kurumumuzun yurtlarında kendine yer bulmuştur. Esasen kaydı olanlarla birlikte yurt kapasitelerinin tamamına yakını öğrencilerimizin hizmetine sunulmuştur. Yurtlarımızın kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Halihazırda imali devam eden proje ve ihale kademesinde olan yurtlarımızda 110 binin üzerinde yeni yatağı daha yüksek tahsil gençlerimizin hizmetine sunacağız” diye konuştu.
