Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara‘ya şanına ve tarihine yakışır bir adliye binası kazandırmakta kararlı olduklarını belirterek, “Adalet Bakanlığımız ile Etraf ve Şehircilik Bakanlığımız proje çalışmalarını bitirmek üzere, inşallah yıl bitmeden yeni adliye binamızın temeli de atılacak.” dedi.
Erdoğan, üretimi tamamlanan Yargıtay Yeni Hizmet Binası ile 2021-2022 İsimli Yıl Açılış Töreni’nde konuştu.
Konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, adalet teşkilatının yeni isimli yılının, Türkiye, millet, hakim ve savcılar, avukatlar ve tüm yargı topluluğu için hayırlara vesile olmasını diledi.
Bugün Yargıtay’ın bu harika binasında yeni isimli yılın karşılanıyor olmasını ayrıyeten değerli gördüğünü belirten Erdoğan, son 20 yılda adalet teşkilatının çehresini değiştiren fizikî ve yapısal dönüşümlerin yeni bir örneğine daha burada şahitlik edildiğini söyledi.
Bu fiziki dönüşümün Yargıtay’ın verdiği hizmetlere kıymet ve fark katacağına inandığının altını çizen Erdoğan, temeli 2018 Mart’ında atılan ve 191 dönümlük bir alan üzerinde kurulan bu binanın, 422 bin metrekareyi aşkın kapalı alana sahip olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplamda 10 bloktan oluşan Yargıtay binasının, dairelerin, üyelerin, tetkik yargıçların, çalışanların ve ilgili tüm kesitlerin gereksinimlerini karşılayacak kapasiteye, donanıma, teknolojiye sahip olduğunu söz etti.
“Adalet devletin varlığının sebebidir”
Yalnızca Yargıtay’ı değil, Danıştay’ı, Anayasa Mahkemesi’ni de yeni binasına kavuşturduklarını anımsatan Erdoğan, bunlarla Türkiye’nin dünyaya bir bildiri verdiğini, bu bakımdan bu binaların çok kıymetli olduğunu vurguladı.
Ankara’da 6 farklı binaya bölünmüş olan Yargıtay’ı tek çatı altında toplayarak, hala önünde 516 bin civarında derdest belge bulunan bu kurumun işleyişindeki vakit ve kalite kaybının önüne geçtiklerinin altını çizen Erdoğan, Yargıtay’ın yeni binasının Türkiye’ye, millete ve yargı topluluğuna hayırla olmasını diledi.
Birebir halde binanın çabucak önünde inşa edilen, bölgenin trafiğinin rahat ve konforlu halde akmasına katkı sağlayacağına inandığı Yargıtay Kavşağı’nın da Ankara’ya güzel olması temennisinde bulunan Erdoğan, müteahhit firmanın çok kısa vakitte bunu bitirmesinin başka bir zenginlik kattığını tabir etti.
Buradaki alanın büyüdüğünü, yolun karşı tarafına bir ibadethanenin de yapılacağını belirten Erdoğan, “Ankara’ya bir de şanına ve tarihine yakışır bir adliye binası kazandırmakta kararlıyız. Adalet Bakanlığımız ile Etraf ve Şehircilik Bakanlığımız proje çalışmalarını bitirmek üzere, inşallah yıl bitmeden yeni adliye binamızın temeli de atılacak.” dedi.
Yaklaşık 700 bin metrekare kapalı alana sahip olacak yeni adliye binasının, mevcudun 4 katı büyüklüğüyle Ankara’nın gereksinimini uzun bir mühlet karşılayacağına işaret eden Erdoğan, böylelikle hayli dağılmış olan adliyenin tüm ünitelerini de birebir yerde buluşturacaklarını söyledi. Bu projenin de iyi olmasını dileyen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Elbette yalnızca büyük binalarla, gelişmiş fiziki imkanlarla, güçlü teknolojik altyapılarla adalet sağlanamaz. Bunlar yalnızca adaletin daha süratli, daha sağlıklı tesisine katkıda bulunur. Adaletin tesisinin garantisi, yargının bağımsız ve tarafsız bir anlayışla ortaya koyacağı duruşu, temsili ve sonuçta vereceği adil kararlardır. Kiminin Hazreti Ömer’e, kiminin Hazreti Ali’ye izafe ettiği bir kelamla özetleyecek olursak, ‘Devletin dini adalettir.’ Şayet bir devlette adalet yoksa, onun hangi sistemle yönetildiğinin, kim tarafından yönetim edildiğinin, vatandaşlarının hangi inanca yahut milliyete sahip olduğunun bir ehemmiyeti kalmaz, orada yalnızca zulüm karar sürer. Evet, adalet devletin varlığının sebebidir. Ecdadımız, yüreğinin ve bileğinin gücüyle ele geçirdiği coğrafyaları, asırlar boyunca adaleti sayesinde huzurla, itimatla yönetmeyi başarabilmiştir. Bunun için Yasal Sultan Süleyman Han ‘Kılıcın yapamadığını adalet yapar’ diyor. Gelecek kuşaklara bırakacağımız en büyük miras da işte bu anlayış olacaktır.”
“Dün üzere gözlerimizin önündedir”
Adaletin tıpkı vakitte, toplumun huzur ve barışının, mutluluğunun ve refahının teminatı olduğuna işaret eden Erdoğan, “Herhangi bir haksızlığa ‘dur’ diyecek, millet ismine hakkı sahibine teslim edecek olan da tekrar adalettir, adaletin temsilcileridir. Münasebetiyle, adalet sistemini geliştirmek için atılan her adım, bizim için pahalıdır, değerlidir, kıymetlidir.” diye konuştu.
İşte bunun için kadim kültürde yargı mensubunun hikmet, feraset ve basiret sahibi olmasının beklendiğini belirten Erdoğan, bu açıdan bakıldığında adalet dağıtanların sorumluluğunun büyük, yükünün fazla, vebalinin ağır olduğunu vurguladı.
“Maalesef yakın tarihimizde bu kutsal sorumluluğu ‘millet için ve millet adına’ taşımaktan bihaber, kelamım ona yargı mensuplarına rastladık.” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Asıl vazifelerini bir kenara bırakıp vesayet güçlerine, darbecilere, cuntacılara selam duran adalet temsilcilerinin elinde yargının nasıl bir zulüm makinesine dönüşebileceğini daima birlikte gördük. Milletimiz, 27 Mayıs’ın ‘Yaslıada’ mahkemelerinde, darbecilerin kurdukları kelamda mahkeme kürsülerini ve orada oturanları unutmadı. Yeniden ‘bir sağdan, bir soldan’ diyerek gençleri buyrukla darağacına gönderen 12 Eylül faşizminin pervasızlığı hala hafızalarımızda tazedir. ‘Bin yıl sürecek’ dedikleri 28 Şubat zulmüne ortak olan, vesayetçilerden brifing alan kelamda yargı mensuplarının sergiledikleri rezillik daha dün üzere gözlerimizin önündedir.”
“Zulüm ile abad olunmaz, olamadılar”
Hukukun zulme alet edildiği bu berbat alışkanlığın son halkasını FETÖ’cü hainlerin sergilediğini hatırlatan Erdoğan, “Bu alçak örgütün hakim-savcı görünümlü mensupları, milletimizin adalet hissini en kirli, en rezil halde suistimal etmeye kalktılar.” dedi.
Kumpas davalarıyla, 7 Şubat operasyonuyla, 17-25 Aralık yargı darbesiyle adaleti kendi kirli ve zımnî casuslarının aracı haline getirmeye çalışanların karışlarında milleti bulduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi oyunları denerlerse denesinler başaramadılar. Zira zulüm ile abad olunmaz, hakikaten onlar da olamadılar. Bu vesileyle 15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında dimdik ayakta duran, ne kendi içlerindeki hainlerin kumpaslarına ne namluların vefat kokan tehditlerine aldırmadan misyonlarını hakkıyla yerine getiren tüm hakim ve savcılarımıza şükranlarımı sunuyorum. Sahiden de 15 Temmuz, demokrasi tarihimizde pek çok açıdan olduğu üzere, yargı kültürü bakımından da bir dönüm noktası niteliğindedir. Darbecilere karşı verilen çabayı anıtlaştıran demokrasi ve adalet nöbeti, adliye koridorlarında çabucak o gece başlatılan soruşturma ve gözaltılar ile perçinlendi. Hakkın, milletin, devletin ve en başta adaletin yanında saf tutan yargı mensuplarımız, Cumhuriyet tarihimizde birinci kez bir darbe teşebbüsüne karşı cüretle ve kararlılıkla hukuku işletti. Bu onurlu duruş, Türk yargısının önünde tertemiz bir sayfa açmış, geleceğin yargıçlarına ve savcılarına rehberlik edecek büyük bir emsal olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kutlu gayrette emeği geçen herkesi tebrik ederek, “Şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, kahramanlarımızın her birinin alınlarından öpüyorum.” dedi.
(Sürecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Tosun
