Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölcük Tersane Komutanlığı’nda Hızırreis Denizaltısı Havuza Çekme ve Selmanreis Denizaltısı Birinci Kaynak Töreni’nde yaptığı konuşmada NATO’ya bir sefer daha sert iletiler verdi.
“İPE UN SERME SİYASETİNDEN VAZGEÇİLMELİ”
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusu ile ilgili konuşan Erdoğan, “İsveç’in bize karşı yaptırım uygulamasını bir kenara koyamayız. Bunların makul bir izahı da yoktur. İpe un serme siyasetinden vazgeçilmeli, terörle uğraşta takviye ve yaptırımlar başta olmak üzere Türkiye’nin haklı beklentileri karşılanmalıdır. NATO için bedel ödeyen bir ülke olarak ucu açık diplomatik tabirlerden çok somut adımlar görmek istiyoruz” tabirlerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
“Biraz sonra yeni denizaltı projemizin ikinci denizaltımızın olan Hızırreis’in havuza çekimini yapacağız. Teknik özellikleri itibariyle hakikaten göz doldurmaktadır. Su altında 3 gün vazife yapabilen denizaltılarımız 12 hafta boyunca ikmalsiz suda kalabiliyor. Ulusal torpidomuz Akya’yı entegre ediyoruz. Hızırreis’in 2023’te, Selmanreis’in de 2027’de hizmete girmesini planlıyoruz.
“2027 YILINA KADAR 6 ADET DENİZALTIMIZI DONANMAMIZA KAZANDIRACAĞIZ”
Savunma Sanayii’nde yerlilik oranlarımızı en üst seviyeye taşımaya çalışıyoruz. Daha 15-20 yıl öncesine nazaran hayal bile edilemeyen bu muvaffakiyetleri önemsiyor fakat kâfi görmüyoruz. 2027’ye kadar 6 adet yeni tip denizaltımızı donanmamıza kazandıracağız. MİLGEN ile ilgili hazırlıklarımız son hız devam ediyor. Ulusal denizaltımızı 5-6 sene içerisinde donanmamıza teslim edeceğiz. Denizlerdeki gücümüze güç katacak bu denizaltılarımızın inşa edilmesinde emeği geçen herkese şahsım ve milletim ismine teşekkür ediyorum.
“AKLA HAYALE GELMEYECEK İFTİRALARA UĞRADIK”
Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle ülkemize uygulanan haksız yaptırımları asla unutmadık. Teröristlere yönelik yasal harekatlarımız nedeniyle maksat konulduk. DEAŞ’la alanda göğüs göğse gayret ettiğimiz periyotta bile aklı hayale gelmeyecek iftiralara uğradık. Bize parasıyla verilmeyen silahlar eli kanlı terör örgütlerine bedelsiz olarak on binlerce tırla aktarıldı. 15 Temmuz gecesi demokrasimize kasteden, 251 evladımızı şehit eden FETÖ’cü alçaklar birçok Avrupa ülkesi tarafından korundu. Bu devletler demokrasi düşmanlarını sorgusuz, sualsiz bağırlarına bastı. Suriye’de terör elebaşıları kırmızı halılar serilerek karşılandı.
“NATO İÇİN DİPLOMATİK SÖZLERDEN ÇOK SOMUR ADIMLAR GÖRMEK İSTİYORUZ”
Türkiye ne savunma gereksinimlerini giderilmesinde, ne de 40 yıllık terörle uğraşında müttefiklerinden beklediği dayanağı görmemiştir. Ülkemiz birden fazla vakit bilinmeyen açık yaptırımlara, tehdit, baskı ve şantajlara maruz bırakılmıştır. NATO’da ve üyesi olduğumuz memleketler arası kuruluşlarda oynadığımız hayati rol apaçık ortadayken kimi müttefiklerimiz hala yaptırımların kaldırılmasını konuşuyor, İsveç’in bize karşı yaptırım uygulamasını bir kenara koyamayız. İpe un serme siyasetinden vazgeçilmeli, terörle uğraşta takviye ve yaptırımlar başta olmak üzere Türkiye’nin haklı beklentileri karşılanmalıdır. NATO için bedel ödeyen bir ülke olarak ucu açık diplomatik sözlerden fazla somut adımlar görmek istiyoruz. Ülkemiz hali hazırda dünyada bir savaş gemisini ulusal olarak pazarlayan 10 ülke ortasında yer alıyor. Savunma endüstrinde tarih yazmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi bu alanda dünyanın en güçlü ülkelerinden biri yapana kadar durmayacağız.”
