Suç ve Ceza, Rus edebiyatının öncülerinden Dostoyevski’nin kaleme almış olduğu dünyaca ünlü bir romandır. Cürüm ve Ceza’da Raskolnikov’un işlediği cinayet üzerine çektiği ıstıraplar ve pişmanlık anlatılmaktadır. Pekala Cürüm ve Ceza’yı bu kadar meşhur yapan şey nedir? Cürüm ve Ceza’nın konusu nedir? Hata ve Ceza’nın karakterleri kimlerdir?
Gelin birlikte Cürüm ve Ceza’yı inceleyelim…
Suç ve Ceza, Dostoyevski’nin ‘olgunluk’ devrinin bir eseri olarak kabulen dünyaca ünlü bir romandır.
Suç ve ceza birinci olarak 1866 yılında bir edebiyat mecmuasında yayınlanmaya başlamış ve daha sonra tek cilt halinde yayınlanmıştır. Dostoyevski, Cürüm ve Ceza’yı Sibirya sürgününden döndükten sonra kaleme almıştır. Dostoyevski’nin o periyotlarda çok borcu olduğu ve bu borcunu ödemek için eserler kaleme aldığı bilinmektedir.
Suç ve Ceza’nın birinci yayınlandığı edebiyat mecmuası ayrıyeten Tolstoy ve Turgenyev’in de kendisi tanıttığı bir mecmuadır. Yayınlandıktan bir müddet sonra ciltli bir halde de yayınlanan Hata ve Ceza günümüzde hala ruhsal derinlikleri tartışılan eserler ortasında yer almaktadır. Dostoyevski’nin hem içinde yaşadığı topluma hem de toplumların ahlaklarına bir ayna tuttuğu Hata ve Ceza dünyada en çok satanlar listesinde yer almaya devam etmektedir.
Suç ve Ceza Konusu Nedir?
Suç ve Ceza’da ikili cinayet işlemek ‘zorunda kalan’ Raskolnikov’un öyküsü anlatılır. Raskolnikov, hukuk fakültesine giden fakat tefecilere yüklü ölçüde borcu bulunan fakir bir gençtir. Bir gün kardeşinin yaşça büyük birisiyle evleneceği haberini alması üzerine artık dayanamaz. Raskolnikov, yıllarca sorgulayacağı ve pişmanlığını çekeceği bir karar alır.
Raskolnikov, borçlarından kurtulmak için tefeciyi öldürür. Cinayeti kimsenin görmediğinden emin olmak için ayrıyeten tefecinin kardeşini de öldürür. Lakin bir mühlet sonra pişmanlık ve vicdan azabı çekmeye başlar. Raskolnikov, bir yandan mağdurdur bir yandan ise katildir. Cinayeti işlemesi üzerine ruhsal bir buhrana giren Raskolnikov toplumu, toplumsal ahlak kurallarını, ailesini ve aile ilgilerini sorgulamaya başlar.
Kitabın devamında ise ‘bir uygunluk yapmak için bile olsa birini öldürmek makûs müdür?’ sorusu üzerinde durulur.
Dostoyevski Hata ve Ceza’yı ve baş karakteri Raskolnikov’u o denli bir halde kaleme almıştır ki okuyucular cinayeti kendileri işlemişcesine karakterin ruh haline bürünürler. Raskolnikov yalnızca kendi ruhsal karamsarlığını yansıtmakla kalmaz birebir vakitte okuyucuyu da bu buhranın içine sürükler. Okuyucu Kabahat ve Ceza’yı okuduğunda hem toplumsal ahlak kurallarını hem de ferdi psikolojiyi birinci elden irdeler.
Dostoyevski tüm yapıtlarında olduğu üzere Cürüm ve Ceza’da da epeyce betimleyici bir lisan kullanmıştır. Okuyucu Raskolnikov’un tüm tansiyonunu ve karamsarlığını özümser. Bu özellikleriyle Kabahat ve Ceza en tanınan ruhsal romanlar ortasında yer almaktadır. Okuyucu romanı okurken aklında şu soru oluşmaktadır:
‘Suç sürece eğilimi herkeste var mıdır? Fırsat bulunca herkes cürüm işler mi? Yoksa kabahat işlemek ferdi bir seçim midir?’
Suç ve Ceza Karakterleri Kimlerdir?
-
Raskolnikov: Romanın baş karakteridir. Kabahat ve Ceza, Raskolnikov’un bakış açısından anlatılmaktadır. 23 yaşında hukuk okuyan bir gençtir.
-
Avdotya Romanovna Raskolnikova
-
Sofya Semyonovna Marmeladova
-
Razumihin
-
Porfiriy Petroviç
-
Arkadiy İvanoviç Svidrigaylov
Suç ve Ceza Alıntıları
-
Çünkü gidecek yeri yoktu. Gidecek bir yerinizin olmasının ne mana taşıdığını anlıyor musunuz?
-
Bir katilden daha cani beşerler gördüm. Umudumuzu öldürenleri gördüm.
-
Yalnızca mevtten korktuğu için yaşayabilir mi insan?
-
İnsan sadece korkaklığı yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor…
-
Namuslu bir beşerim diye övünülür mü hiç? Herkes namuslu olmak zorunda değil midir?
-
Önce biraz ağladılar, lakin alıştılar artık. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!
-
En sevdiğim şey uzanıp yatmak ve düşünmekti. Uzunluğuna düşünürdüm…
-
Her şeyi belirleyen ortamdır, insansa bir hiçtir.
-
Çünkü o denli vakitler oluyor ki hiç tereddütsüz gitmek gerekiyor, yalnızca gitmek!
-
Sonra öğrendim bunun asla olmayacağını, insanların değişmeyeceğini ve onları kimsenin değiştiremeyeceğini ve bunun çabalamaya değmediğini!
-
Bir tutkudur onda edebiyat! Edebiyat ve sanat!