Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Asla kendisine öğretilen, kendisinden önceki nesillere ezberletilen kolay çözümlerin yolundan da gitmedi. Birileri daha önce denenmiş yöntemleri deneyerek geçmişimizden koparak modernleşme derken o asla dedi, asla. İnancıyla, bilimi öyle bir sentez etti ki bize bir miras bıraktı. Bugün de dijital devrim yaşıyoruz nanoteknoloji yaşıyoruz, genetikte olağanüstü gelişmeler var. Önce ahlak ve maneviyat dedi siyasi gücü mutlaklaştırmadı. Nasıl ki Erbakan hocamız bütün bir milletin temsilcilerini bir araya getirirken birilerinin suçlamasından korkmadıysa biz de bugün hangi siyasi düşünceye sahip olursa olsun hangi etnik kökene ve mezhebe dayanmış olursa olsun herkesle bir araya gelmeye kararlıyız ve ülkemizin geleceğini böylesi bir siyaset anlayışında görüyoruz.
Bu vesileyle bir kez daha ifade etmek isterim ki eğer vatan evlatları bir istiklal savaşı bilinciyle bir kuvayı milliye bilinciyle bir araya gelmezlerse işte Ukrayna’daki savaşın ortaya koyduğu gibi yeniden soğuk savaş döneminde biz birbirine düşersek asla bu ülke ferah bulamaz tam da bir araya gelme vaktidir. İktidardakilere sesleniyorum bir araya gelin, kim ne düşüncede olursa olsun heybesinde zihninde yüreğinde ne varsa masaya koysun sofraya koysun, Halil İbrahim sofrasını Erbakan hocamızın mirası olarak kuralım.
Yarınki parlamenter sistem buluşmasının 28 Şubat’a denk gelmesi üzerine yapılan yorumlarla ilgili konuşalım. Çok basit bir gerekçesi vardı pazartesi günü olmasını istiyorduk en uygun tarih oydu ama bir gerekçe daha ekleyecekseniz 28 Şubat tarihi Türkiye’deki parlamenter demokrasiye darbe vurulan en vahim tarihtir işte parlamenter demokrasiye darbe vurulan o tarihin gününde biz tekrar TBMM’yi siyasetin merkezi yapmaya geleceğiz. Ayrıştıranlara, ötekileştirenlere karşı ve kazanımlarımızı kaybederiz korkusu yayarak yanlışlıklarını çürümüşlüklerin önünü örtmeye çalışanlara karşı Erbakan hocamızın sabrıyla yaklaşıp bütün bu yaşananlar tarihte basit bir olaydır, hepimizin ufku gelecek ufkudur.
Erbakan hocamız doya doya tarihi yaşadı. Onun hayatı soğuk savaş döneminden soğuk savaş sonrası döneme kadar uzandı. O hep insanlığın vicdanını seslendirdi.