CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, global ölçekte savları bulunan bir ülke olarak, güçlü ve istikrarlı ekonomik büyüme gayelerinden taviz vermediklerini belirterek, “Ancak bunu yaparken öbürleri üzere alın terini sömürmeyi, tabiatı tahrip etmeyi de katiyen beğenilen göremeyiz. Ülkemizi kalkındırırken, üretimimizi artırırken bunu etrafa hassas bir anlayışla yapmamız gerekiyor. Etrafa ziyan veren her teknoloji, hayatımızı ne kadar kolaylaştırırsa kolaylaştırsın namlusu beşere dönmüş bir silahtan öbür bir şey değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Sanayi Odası (ASO) 2’nci Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (OSB) 26 yeni fabrika ve altyapıların açılış merasimine katıldı. Erdoğan, Madeni İnşaat İşleri Türk A.Ş. (MİTAŞ) fabrikasında Avrupa ülkelerine güç nakli yapan sınırların ilişki aparatına kaynak yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet olarak salgın, yangın ve sel felaketleri başta olmak üzere yaşanan tüm aksiliklere karşın milletin refahını artırmaya yönelik eforlarını aralıksız olarak sürdürdüklerini söyledi.
‘BU TESİSLER, FELAKET TELLALLARINA EN HOŞ CEVAP’Ankara’ya kazandırılan 26 yeni fabrikanın yanı sıra 2 bin 500 kişi kapasiteli bir cami, arıtma tesisi, test merkezi ve etraf tahlil laboratuvarını da hizmete açtıklarını belirten Erdoğan, “Açılışını yaptığımız bu tesislerin çok kıymetli bir ortak özelliği bulunuyor. Bu fabrikaların tamamı salgın sürecinde yatırımlarını tamamlayarak faaliyete geçmiştir. Tüm dünyada belirsizliğin karar sürdüğü, tedarik zincirlerinde aksamaların olduğu, birçok ülkede ticari hayatın neredeyse durma noktasına geldiği bir periyotta Türk iş dünyası yatırımlarına sürat vermiştir. Ülkemiz iktisadına duyulan itimadın bir işareti olan bu yatırımlar için sanayicilerimizin her birine teşekkür ediyorum. Esasen bu üretim tesisleri ülkemizin gücünü ve potansiyelini göstermenin yanında salgının başından beri daima ‘yandık, bittik, battık’ diyerek, millete karamsarlık pompalayan felaket tellallarına verilmiş hoş yanıttır. Türkiye kendi ülkelerine yabancıların gözünden bakan, öz inanç mahrumu kifayetsizlere karşın; iktisatta, üretimde, tarımda, ticarette muvaffakiyet çıtasını her geçen gün daha yükseğe taşımaktadır. Bu muvaffakiyetin mimarları ise Türkiye’nin gerçek potansiyelini bilerek yatırımlarını artıran sanayicilerimiz, iş adamlarımız ve onlara omuz veren işçi kardeşlerimizdir” dedi.’SIRÇA KÖŞKLERİNDEN AHKAM KESMEK YERİNE BURAYI ZİYARET ETSİNLER’Bu sanayi bölgesinin temelini 2005 yılı şubat ayında şahsen attığını anımsatan Erdoğan, “Türkiye’nin kapasitesini, Türk endüstrisinin gücünü görmek isteyenleri, sırça köşklerinden ahkam kesmek yerine gelip burayı ziyaret etmeye davet ediyorum. Rabbimden, savunma sanayinden otomotive, elektronikten talaşlı imalata kadar farklı alanlarda üretim yapacak bu fabrikalarımızın vatanımıza ve milletimize iyi olmasını diliyorum. Bu yatırımlarımızın Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanımızı ve takımını, OSB idaresini, elbette iş dünyamızın babayiğitlerini canı gönülden tebrik ediyorum. Türkiye; siyaset, demokrasi, diploması yanında iktisatta de esaslı bir dönüşümden geçiyor. Marshall Yardımlarından beri global üretim ağının çeperinde tutulan ekonomimiz uzun yıllar sonra birinci kere kendi mecrasını yeniden kendi gücüyle buluyor. İhracat ve sanayi başta olmak üzere tüm temel datalar Türk iktisadında yaşanan bu tarihi değişimi ortaya koyuyor. Dünya iktisadının yüze 3 küçüldüğü, global ticaretin yüzde 10’a yakın daraldığı 2020 yılında biz yüzde 1,8 büyüme kaydettik. Bu oranla G-20 ülkeleri ortasında ikinci sırada yer aldık. Tıpkı formda 2021 yılının birinci çeyreğinde yüzde 7’lik büyümeyi yakaladık. İnşallah ikinci çeyreği de önemli bir büyüme ile kapatacağız. Bilhassa sanayi ve üretim tarafından hoş haberler alıyoruz. Sanayi üretimi haziran ayı itibariyle çeyreklik bazda yüzde 41, yıllık bazda ise yüzde 24 artış gösterdi” diye konuştu.’TÜRK İKTİSADI, ATILIM VE ŞAHLANIŞ PERİYODUNA GİRDİĞİNİ İSPATLADI’Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk iktisadının talep, üretim ve ihracat açısından istikrarlı bir çizgide ilerleyerek günden güne bir teşebbüs iktisadına dönüştüğünü belirterek, “Ülkemizin geleceği bakımından bu değişimi, en az savunma endüstrinde elde ettiğimiz tarihi muvaffakiyetler kadar önemsiyoruz. Türkiye bir taraftan ayağına vurulan prangaları parçalarken, öteki taraftan bilhassa üretim ve ihracatta dünyada artık yeni bir lige yükseliyor. Büyümeden sanayi üretimine, ihracattan inanç endekslerine kadar tüm göstergeler de yaşanan olumlu gelişmeler, istihdama da yansımıştır. Geçtiğimiz hafta açıklanan haziran ayı işsizlik sayılarında işsizlik rekor bir düşüşle yüzde 11,6’ya geriledi. Böylelikle Türk iktisadı toparlanma sürecini geride bırakarak, atılım ve şahlanış periyoduna girdiğini ispatlamış oldu. Bu gerçeği uzun müddettir ülkemize tarafgir davranan yabancı kuruluşlar da kabullenmeye başladı. Memleketler arası basında çabucak her gün Türk şirketleri ile ilgili övgü dolu haberlere rastlıyoruz. Yabancı kuruluşların ülkemize dair büyüme iddialarını üst taraflı güncellediklerini görüyoruz” tabirlerini kullandı.’ÇEVREYE ZİYAN VEREN HER TEKNOLOJİ, NAMLUSU BEŞERE DÖNMÜŞ BİR SİLAHTIR’Küresel ölçekte argümanları bulunan bir ülke olarak, güçlü ve istikrarlı ekonomik büyüme maksatlarından taviz vermediklerini söyleyen Erdoğan, “Ancak bunu yaparken öbürleri üzere alın terini sömürmeyi, tabiatı tahrip etmeyi de mutlaka beğenilen göremeyiz. Ülkemizi kalkındırırken, üretimimizi artırırken bunu etrafa hassas bir anlayışla yapmamız gerekiyor. Etrafa ziyan veren her teknoloji, hayatımızı ne kadar kolaylaştırırsa kolaylaştırsın namlusu beşere dönmüş bir silahtan öteki bir şey değildir. İçinde bulunduğumuz ekosistemi tahrip eden her adımın sonu felakettir. Bunun için yırtıcı büyüme yerine her alanda merhametli büyüme prensibini gözetmemiz gerektiğine inanıyorum. İnsanlık olarak birçok şeyin en düzgününü üretebiliriz lakin tabiatta sahip olduğumuz pahaları bir defa kaybettik mi bir daha yerine yenisini koyamayız. Şiddetli hava olayları ve son devirde yaşadığımız yangın, sel, müsilaj üzere afetler ülkemizi nasıl bir tehlikenin beklediğini açıkça gösteriyor. Karbon ayak izimizin iklim istikrarı üzerinde sebep olduğu tesirleri ve bunun acı sonuçlarını daima birlikte hissediyoruz. Büyük yangınların çıkışını tetikleyen, sıcak hava dalgalarına yol açan karbon salınımını azaltma noktasında herkese düşen vazifeler bulunuyor. Bu nedenle endüstrimiz başta olmak üzere tüm ekonomimizin yeşile ve etrafa saygılı bir dönüşüm içinde olması kaidedir. Dijitalleşme, yapay zeka ve yeşil büyüme üzere mevzulara daha fazla yük vermemiz gerekiyor. Ulusal teknoloji atağımızla bu bakımdan aslında kıymetli bir başlangıç yapmıştık. Önümüzdeki periyotta yeşil iktisadın gerisinde kalmamak için ek önlemleri hayata geçireceğiz. Bu süreçte bilhassa imalat sanayimizi destekleyecek adımlar atacağız” dedi.’MUHALEFETİN GEÇERSİZ GÜNDEMLERİ YERİNE ÜRETİME ODAKLANIN’Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’nın Türkiye’nin en değerli üretim üslerinden biri haline geldiğini, 19 yılda ihracatını 5 kattan fazla artırarak 8 milyar dolara ulaştırdığını belirterek, “Tüm bu başarılara karşın Ankara’nın sahip olduğu sanayi ve teknoloji potansiyelini göz önüne aldığımızda bu sayıları kâfi bulmuyoruz, el birliği ve eş güdüm içinde çalışarak, Ankara endüstrisini hak ettiği yere getirmemiz gerekiyor. Bunun için sizlerden, muhalefetin uydurma gündemleri yerine asıl gündemimiz olan üretime, ihracata, yatırıma, inovasyona odaklanmanızı bekliyorum. Ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 gayeleri için özellikle sanayi ve teknolojide topyekun bir seferberliğe muhtaçlığımız var. Savunma endüstrinde yakaladığımız üst seviye başarıyı öbür bölümlerimize de taşımamız kıymetlidir. Unutmayın Türkiye yatırım yapanlar hem kazanacak, hem de kazandıracaktır. Bu noktada siz endüstrici kardeşlerime güveniyorum” diye konuştu.’ANTALYA’DA KONUTLAR YÜKSELMEYE BAŞLADI’Törende ASO tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 2005 yılında tesisin temel atma merasiminde çekilmiş bir fotoğraf ikram edildi. Armağan takdimin akabinde, Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş dua etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurdele bölümü sırasında ise şunları söyledi: “Son devirlerde bir taraftan işte Karadeniz’in doğusunda sel afeti, akabinde Antalya-Muğla’da yangın afetleri ve bir öteki taraftan son olarak yeniden Bartın, Sinop, Kastamonu’daki felaket. İzahı adeta mümkün olmayan felaketler. Bizim de heyeti bir AFAD‘ımız var AFAD’ın kuruluş sebebi nedir? İşte bütün bu afetlerde AFAD, herkesin ortaya çıkıp da para toplaması filan falan değil. Bu türlü bir kuruluşumuz var. Nasıl Kızılay belirli vakitlerde her türlü afete, çabucak oralara ulaşıyor. AFAD da bu cins şeylerde… Birileri bunu fırsata dönüştürüp buralardan bir şey toplamasın, gelsin AFAD’a yardımını yapsın, AFAD da bunu gerekli olan yerlerde kullansın diye burayı kurduk. AFAD’ımız da tüm bu felaketlerle ilgili, açılan hesaba bilhassa birinci derecede iş adamlarımızın takviyelerini bekliyoruz. ve şu anda mesela Antalya’da, Alanya’da, Manavgat’ta konutlar yükselmeye başladı. Birebir halde yeniden bir öteki taraftan Muğla’da ilçelerinde konutlar başladı ve amacımız 1 yıl içerisinde de bu konutları bitirmek. Ne kadar hızla bu işleri yapıyoruz herkes bunu görsün. Bugün Ankara’ya gelirken bir arkadaşım, ‘Almanya’da şu anda aylar geçti elektriğimiz, suyumuz yok’ diyor. Biz anında, haftasında helikopterlerle biliyorsunuz çabucak jeneratörleri en yüksek noktalara helikopterlerle indirdik ve orada da küçük jeneratörlerle konutlara dağıtımını yaptık. Bu bir şeyi gösteriyor, şayet hazırsanız anında işi bitirirsiniz lakin bu cins şeyleri hazır değilseniz o vakit da yalnızca ağlar dövünürsünüz.”Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİTAŞ’ın ihracatı ile kendilerini gururlandırdığını belirterek, “Tabii çevreciliği de ihmal etmeyeceğiz ağaçlarıyla her şeyiyle orayı hoş hale getireceğiz. ya Allah Bismillah” diyerek kurdeleyi kesip tesislerin açılışını gerçekleştirdi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Buğra Olaç
