Tekrar Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, Millet İttifakı’nı 31 Mart 2019’da yapılan mahallî seçimler üzerinden sert bir lisanla eleştirdi. Kocaeli TV’de yayınlanan Karşıt Köşe isimli programın konuğu olan Erbakan, gündeme dair açıklamalar yaptı ve Millet İttifakı’nın Ankara ile İstanbul’u HDP sayesinde kazandığını tabir etti.
“HDP OLMADAN İSTANBUL’U DA, ANKARA’YI DA ALAMAZLARDI”
Millet İttifakı’nın bâtın ortağının HDP olduğunu söyleyen Erbakan, “HDP olmadan İstanbul’u da alamazlardı, Ankara’yı da alamazlardı. Hatta HDP de haklı olarak bu kapalılıktan şikayetçi. Diyor ki, ‘Hem art planda benim oyumu alıyorsunuz. Sayemde İstanbul, Ankara, Adana, Edirne’yi alıyorsunuz fakat masaya oturtmuyorsunuz’. Apaçık ortada, HDP’nin yüzde 11-12’lik oyu olmasa 50+1’de de çok zorlanırlar” diye konuştu.
“HDP SİYASİ YOLLA MAĞLUP EDİLMELİ”
Erbakan, “HDP kapatılmalı mı?” sorusuna ise “Kapatılması en çok PKK’nin işine fayda. Bizim bu bahiste söylediğimiz daima o. HDP’nin siyasi yollarla mağlup edilmesi lazım. Yani ideolojik olarak, çizgi olarak, maalesef yapı olarak o çekirdek takım bilhassa bizim tarihimizle, kültürümüzle, o bölge beşerinin inancıyla, temel kıymetleriyle bağdaşmayacak telaffuzları, ideolojileri var. Komünizm var, sosyalizm var, ateizm var. Maalesef onlar da toplumsal cinsiyet eşitlikçi, onlar da ‘İstanbul Sözleşmesi’ diyor, onlar da ‘LGBT’ diyor. Artık bunların Doğu’daki, Güney Doğu’daki insanımızla doku uyuşmazlığı var” diye konuştu.
“PKK’YA BU KOZU VERMEMEK LAZIM”
Erbakan, “Bunun yanlışlığını, HDP’ye gitmemeleri gerektiğini bizim siyasi yolla anlatmamız lazım. Kapattığınız vakit her seferinde daha da güçleniyor. Bugüne kadar 5-6 sefer kapatıldı. Her seferinde daha çok örgütlendiler, daha çok mağdur edebiyatı yaptılar. Bir oburu de dediğim üzere PKK’nın ekmeğine yağ sürmek. Zira PKK diyecek ki; ‘Bak biz size yıllardır dedik ki kardeşim bu iş siyasetle olmaz. Dağa çıkalım, silahlı gayret yapalım. Siz dediniz ki ‘Yok biz siyaset yapacağız’ al bak gördün mü, belediyeyi kazanıyorsun kayyum atıyorlar. Meclise giriyorsun partini kapatıyorlar. Gelin öyleyse dağa çıkalım’. PKK’ye bu kozu vermemek lazım. Kapatılmasının uygun olmayacağını düşünüyoruz” dedi.
“ADALETİ AVRUPA’DAN MI ÖĞRENECEĞİZ?”
“6’lı masanın getirdiği taslakta, teklifte sorunlar var” diyen Erbakan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Mesela Türkiye’yi tekrardan iki başlı sisteme döndürme istekleri var. Neden cumhurbaşkanı farklı başbakan başka olsun? Bu kadar bürokrasi yükü, protokol yükü, bu kadar masraf ve de tıpkı vakitte iki başlı bir sistem. Bundan ötürü biz karşı çıkıyoruz. Biz, ‘Mevcut sistemin aksayan tarafları var, bunların düzeltilmesi lazım, bunlar değerli konular’ diyoruz. Lakin tekrar eski sisteme dönmek üzere bir görüşümüz yok. Cumhurbaşkanı halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı olsun, ayrıyeten bir başbakan olmasın, biz bu noktadayız. Onun yanında ‘cumhurbaşkanlığı yapan bir beşere siyaset yasağı’ gelsin diyorlar. Bize nazaran bu da mantıksız bir şey. Siyasi, bürokratik deneyiminin en üst düzeyinde. Bir sefer fırsat eşitliğine karşıt, demokrasiye muhalif. Yargıçların terfilerinde, ‘Verdikleri kararların AİHM içtihatlarına uygunluğunu temel alalım, ne kadar AİHM içtihadına uygun karar vermişse o kadar yükselsin’ diyorlar. Biz adaleti Avrupa’dan mı öğreneceğiz? Bu türlü bir şey de uygun değil.”
“PARTİDE DEMOKRASİ YOK”
6’lı masanın taslağına yönelik tenkitlerini sürdüren Erbakan, “Ben kendi açılarından söylüyorum; partide milletvekilinin seçilmesi, listeye girmesi genel liderin iki dudağının ortasında olduğu sürece partide de tek adam sistemi vardır. Partide demokrasi yok, o vakit nasıl güçlü meclis olacak? Nasıl güçlendirilmiş parlamenter sistem olacak? O vakit mesela hukuksal bir mecburilik olarak ön seçimi getirin. Genel liderin iki dudağının ortasında olmasın” dedi.