Antik Mısırlılar ile ilgili pek çok bilimsel araştırma onların inanışlarını ve günlük ritüellerini gün yüzüne çıkarıyor. Yakın bir vakitte yapılan kimyasal bir araştırma da bunlardan biri. 2 bin yıllık bir vazo üzerinde yapılan bir araştırmaya nazaran eski Mısırlılar ortasında İlah Bes’e tapan tarikat üyeleri, insan bedeninden çıkan sıvılar, alkollü hususlar, halüsinojenik otlar, meyve ve arı sütü içeren bir kokteyl içiyorlarmış. Gelin bakalım bu ‘antik kokteyl’ nedir ve neden içiliyor?
Detaylar içerikte!
Antik Mısırlılar ile ilgili pek çok kült var. Bilim insanları her geçen gün bu çok eski uygarlık ile ilgili yeni ve çok şaşırtan araştırma sonuçlarını ortaya koyuyor.
Bunlardan biri de 2000 yıllık eski bir vazonun tahlilinde ortaya çıktı. Vazo üzerinde yapılan araştırmalar eski Mısırlıların insan kanıyla karıştırılmış halüsinojenik ilaçları kokteyl olarak içtiğini ortaya koyuyor.
Antik kokteyl olarak isimlendirilen bu içecek, İlah Bes’e adanmış ve bilhassa anneler ve çocuklar tarafından hami bir ruh vazifesi göreceği inancıyla tüketilmiştir.
Bes’e adanan ve eski bir Mısır kültü olan bu antik kokteyller bal, insan kanı ve halüsinojenik bitkilerin bir karışımından oluşuyor.
Günümüzde kulağa çok garip bir kült olarak gelen bu içecek, Research Square’de yayınlanan eski bir Bes vazosunun derinlemesine kimyasal tahlili sayesinde ortaya çıktı.
Vazo üzerinde tahliller yapan araştırmacılar, sedefotu ve mavi nilüfer üzere nutrasötik, psikotropik, tıbbi ve biyolojik tesirleri olan çeşitli otlar keşfettiler.
Bilim insanları bu otların antik Mısırlılarda hayal gibisi halisünasyonlara yol açan yüksek ölçülerde alkaloid unsur içerdiğini belirtti.
Araştırmalara nazaran İlah Bes’e tapan tarikat üyelerinin içtiği bu antik iksir, Bes’in başıyla süslenmiş seramik kupalardan içiliyordu ve bu kupalardan içilince içeceğin daha yararlı olacağı düşünülüyordu.
Ayrıca değişik bir demleme sistemiyle yapılan bu kokteylin içerisinde yalnızca saykodelik bitkiler olmadığı, ekstra olarak meyve, bal, alkol ve arı sütü üzere eserlerin de kokteyle karıştırıldığı keşfedildi.
Araştırmacıların vazoda hangi “insan sıvılarını” bulduklarına baktığımızda ortaya çok enteresan sonuçlar çıktı. Antik kokteylde kan, anne sütü ve vajinal mukus akıntısı olabilecek üçüncü bir husus olduğu da ortaya çıktı. Bunlar kokteyle tatlandırıcı olarak eklenmişti.
İlginç ve şaşırtan olan bir nokta ise kokteyli içen tarikat üyelerinin, ritüelin bir kesimi olarak karışıma kendi bedenlerinden çıkan sıvıları da eklemesiydi.
Araştırma takımının yaptığı bu son kimyasal çalışma, çok eski bir kültüre sahip antik Mısırlıların karmaşıklığını gözler önüne seriyor ve bu medeniyetin psikoaktif ve tıbbi hususlarla etkileşimlerini açığa çıkarıyor.
