Chp Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, toplumsal medya hesabından bir görüntü yayınlayarak, bürokratların devlet ismine değil, bireylerin çıkarları ismine misyon yaptığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Açıkça söylüyorum; görev namına mafyatik nizama hizmet edemezsiniz. Kanun dışı işleri buyruk olarak telaki edemezsiniz. Siz Erdoğan ailesinin değil, bu devletin gururlu memurlarsınız. Kamil akla gelmeniz için Kılıçdaroğlu ağabeyinizin, amcanızın bu size son davetidir. 18 Ekim Pazartesi itibariyle bu tertibin yasa dışı isteklerine verdiğiniz tüm dayanağın sorumluluğu size de ilişkin olmaya başlayacaktır. ‘Emir almıştım’ diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa Pazartesi itibariyle durun” sözlerini kullandı.
AK PARTİ CEPHESİNDEN KARŞILIK GECİKMEDİ
CHP başkanının bürokratlarla ilgili kullandığı sözlere Ak Parti cephesinden karşılık gecikmedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamalarla Kılıçdaroğlu’na karşılık verdi. Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu, son açıklamalarıyla açıkça devlet memurlarını tehdit ediyor. Böylelikle hukuk dışı bir nizam arayışında olduğunu tabir ediyor. Kendi partisi ismine konuşarak, devlet görevlilerine buyruk vermeye kalkması hukuksuzluktur” dedi.
“HERHANGİ BİR TÜZEL LİSANA DAYANMIYOR”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, açıklamalarına şu formda devam etti:
“Herhangi bir hukuksal kanıta dayanmaksızın yasal hükümetin kanun dışı buyruklar verdiğini tez etmek, bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya çağırmak vesayet siyasetidir. Bunun ülkemizdeki ismi Yassıada zihniyetidir. Kendisini devletin sahibi zanneden bu zihniyeti tanıyoruz.
“28 ŞUBAT LİSANIYLA GAYE GÖSTERMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Sayın Kılıçdaroğlu’nun sivil toplum örgütlerini birebir “28 Şubat” lisanıyla gaye göstermesi de asla kabul edilemez. Türkiye’nin geride bıraktığı ilkel linç kültürü ile sivil toplum örgütleri gaye gösterilemez. Sivil toplum örgütlerine dönük bu linç siyasetine geçit vermeyiz.
“BU BÜSBÜTÜN GAYRİ MEŞRUDUR”
Sn. Kılıçdaroğlu “kamu düzeni”ni tehdit etmeye son vererek “hukuk devleti” çizgisine dönmelidir. Tehditlerle kamu sistemine tesir etmeye çalışmak fakat bir “paralel devlet” arayışıdır. Bu büsbütün gayrı legaldir. “