Namı tüm dünyaya ün salmış ve hayatı boyunca sayısız askeri muvaffakiyete imza atmış Napolyon’u duymayanınız yoktur. Bugün Napolyon Bonapart ‘ın hayat öyküsüne gerçek derin bir seyahate çıkacağız.👇
Kaynak: https://www.history.com/news/napoleon…
Tam ismiyle Napoleone di Buonaparte 1769 yılında Korsika adasında doğdu. Ailesi İtalyan kökenli olan Napolyon çocukluğunda Fransız tesiri altında büyüdü.
Erken yaşlarda askeri eğitime başladı ve süratle kıvrak yeteneklerini gösterdi. Ordudan evvelki ömründe eğitim aldı, edebiyatla ilgilendi ve hukuk okudu. 1785 yılında Fransız Ordusu’na katıldı ve başarılı bir askeri mesleğe adım attı. Bu periyotta savaş stratejileri üzerinde çalıştı ve liderlik yeteneklerini geliştirdi.
1796’da İtalya’daki Fransız kuvvetlerinin kumandanı olarak atandı ve buyruğundaki birlikler bir yıl üzere kısa bir müddette İtalya’nın büyük bir çoğunluğunu Avusturya’nın ise bir kısmını hakimiyetleri altına aldı.
Ele geçirilen topraklar Fransa’ya para ödemek ve mal vermek zorunda bırakıldı. Askerlerini savaş olduğunda düşman kuvvetlerini sayıca geçecek formda stratejik bir halde konuşlandırıyordu. Askerlerine övgüler yağdırıyor morallerini yüksek tutmaya çalışıyordu.
1798’de, Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyetinde bulunan Mısır’a gönderilen askeri keşif birliğine önderlik etti. Gayesi Mısır’ı ele geçirip Orta Doğu’yu fethetmekti.
1798 yılında başlayan Mısır Seferi Napolyon’un Fransız cumhuriyetçi hükümetinde daha prestijli bir duruma yükselmesini sağladı. Sefer Napolyon’un hem askeri hem de politik bir başkan olarak yeteneklerini sergileme fırsatıydı. Ayrıyeten Mısır’ın stratejik pozisyonu ve zenginlikleri, Napolyon’un dikkatini çeken faktörler ortasındaydı. Fakat bu sefer, Napolyon’un askeri muvaffakiyetlerinin gölgesinde bir başarısızlıkla sonuçlandı.
Fransa’da da durumlar âlâ değildi zira Avusturya ve Rusya İngiltere ve Osmanlı’yla birleşerek Fransa’ya savaş açmıştı.
Bu durumu lehine çeviren Napolyon, 1799’da Mısır’ı terk edip Fransa’ya hakikat yola çıktı.
Ama Napolyon’un asıl yükselişi, 1799 yılında gerçekleşen Brumaire Darbesi ile başlamıştı.
Bu darbe Direktuvar Hükümeti’nin zayıflaması ve halkın güçlü bir önder arayışıyla gerçekleşti. Napolyon, bu devirde Fransız ordusundaki yüksek rütbeli askeri misyonlarda muvaffakiyetler elde etmiş ve askerler ortasında popülerlik kazanmıştı. Brumaire Darbesi de ona aradığı yetki ve otoriteyi sağladı.
Napolyon 1802’de çok değerli bir dizi askeri muvaffakiyete imza attı: Fransa’daki isyanları bastırdı, İtalya’yı fethetti ve öbür ülkeleri ordularını savaş alanında mağlup ederek barış istemeye zorladı.
Özellikle Austerlitz Muharebesi (1805) ve Jena-Auerstedt Muharebesi (1806) üzere kıymetli savaşlarda düşman ordularını mağlup etti. Bu zaferler, Napolyon’un askeri dehasını ve liderlik marifetlerini sergilemesini sağladı.
Ayrıca, Napolyon’un ordularının savaş alanında elde ettiği muvaffakiyetler, öbür Avrupa devletlerini barış istemeye zorladı.
Bu periyotta birçok devletle barış mutabakatları imzaladı ve Avrupa’da siyasi istikrarları etkiledi. Bu süreçte Fransa İmparatorluğu’nun tesiri ve denetimi genişledi.
Napolyon, kısa müddette kendi liderlik yetenekleriyle dikkat çekti ve Fransa’nın siyasi ve askeri alanında tesirini genişletti.
1804 yılında kendisini imparator ilan etti ve Fransa İmparatorluğu’nu kurdu. Merkeziyetçi bir idare anlayışıyla güçlü bir devlet oluşturdu ve bu periyotta Fransa’nın topraklarını genişletti.
Napolyon’un iktidara yükselişindeki tesirli faktörlerden biri de onun yetenekli bir stratejist ve başkan olmasıydı.
Orduyu modernize etti, askeri taktikler geliştirdi ve birçok zafer kazandı. Tıpkı vakitte halkın takviyesini kazanmak için ekonomik ıslahatlar gerçekleştirdi ve kamu hizmetlerini güzelleştirdi.
Ancak Napolyon’un iktidarı, daima savaşlarla ve genişlemeci siyasetlerle gölgelendi.
1812 yılında Rusya’ya yapılan başarısız sefer, imparatorluğun zayıflamasına ve sonunda çökmesine yol açtı. 1814 yılında Napolyon tahttan indirildi ve Elba Adası’na sürgüne gönderildi.
Napolyon ayrıyeten hükümdarlığı boyunca Kod Napolyon olarak bilinen bir kanun metni de düzenlemişti.
Özgün olarak ‘Code Napoléon’ olarak bilinen Napolyon Kanunu, Fransa’da kabul edilen ve hukuk alanında kıymetli bir dönüm noktası olan bir eserdi. 1804 yılında yürürlüğe giren bu kanun Fransız İhtilali’nin getirdiği türel karmaşayı düzenlemeyi amaçlıyordu.
Ayrıca, evlilik, miras, borçlar ve kontratlar üzere alanlarda net ve muhakkak kurallar içeriyordu.
Kanun yalnızca Fransa’da değil, öteki Avrupa ülkelerinde de tesirini göstermişti. Bilhassa Napolyon’un savaşları ve genişlemeci siyasetleri sonucunda fethedilen bölgelerde bu hukuk sistemi benimsenmişti.
Napolyon 1815’de Fransa’ya dönüp tekrar tahta geçti lakin Waterloo Muharebesi’nde mağlup olana kadar sadece 100 gün iktidarda kaldı.
Bu sefer Fransa’dan çok uzakta olan St. Helena adasına sürgün edildi ve 1821 yılında mide kanserinden ölene kadar altı yıl boyunca bu ıssız adada yaşadı.
Napolyonun hayat kıssası hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
