Günlük hayatta karşımıza çıkan pek çok nesnenin aslında derin bir hikayesi var. Fast food zincirlerinin hemen hepsinde kullanılan dondurma makineleri bu sıralarda ilginç bir savaşın merkezine oturdu.
McDonald’s ve dondurma
McDonald’s restoran zincirinde kullanılan Taylor marka dondurma makineleri ilginç bir kavgaya konu olmuş durumda. Taylor markasının dondurma makinelerinde daha verimli bir bakım analizi yapmak isteyen girişimciler kendilerini hukuk mücadelesinin ortasında buldu.
Taylor markası dondurma ve donmuş yoğurt konusunda becerikli makineleri ile biliniyor. Daha fazla içeriğin koyulabildiği makineler yoğun zamanlarda çok sık karışım verebiliyor. Ayrıca iki haftada bire kadar varan bakım süreleri mevcut. Rakip makineler ise daha sık bakım gerektiriyor. Örneğin İtalyan dondurma makinesi markası yedek parçalar ülkeden getirildiği için pek tercih edilmiyor. Bu nedenle Taylor markası fast food zincirinde hakim bir konuma gelmiş durumda.
Bununla birlikte Taylor cihazları oldukça sık arıza verebiliyor. Bazı amatör araştırmacılar ABD’de bulunan McDonald’s restoranlarındaki dondurma makinelerinin günlük yüzde 10-15 civarında hata verdiğini tespit etmiş. Dondurma makinesi arızalı diye restoranlarda kavga çıkaranlar düşünüldüğünde bu hataların ne kadar kritik olduğu anlaşılır.
Kavganın geçmişi ise Melissa Nelson ve Jeremy O’Sullivan adlı iki girişimcinin Taylor temelli bir donmuş yoğurt sistemi kurmasına kadar gidiyor. Frobot adı verilen bu makinenin içerisinde Taylor marka yoğurt makinesi yer alıyordu ve belirli prosedürleri kolaylaştırdığı için kabul görmüştü. Taylor tarafından da dolaylı olarak desteklenen Frobot makineleri girişimcilere bir hayli gelir kazandırdı. Bununla birlikte zaman zaman hata veren Taylor makinesini gözlem altına alan girişimciler ilginç bir olayla karşılaştı.
Makinelerin belirli bir kod kombinasyonu sonrasında girilen gizli bir menüsü vardı ve pek çok analiz verisi elde edilebiliyordu. Ne var ki bunlar restoran çalışanlarına söylenmiyordu ve arıza oluşana kadar da bunlar takip edilmiyordu. Sonrasında da teknik servis çağırılıyordu. Restoranlara bu bakım işlemlerinin binlerce dolara mal olduğu düşünüldüğünde menünün neden gizli olduğu anlaşılıyor.
Girişimciler Raspberry Pi tabanlı Kytch adını verdikleri bir düzenek geliştirdiler. Bu düzenek Taylor makinelerinin sistemini analiz edebiliyor ve uygulamaya çok detaylı veriler gönderebiliyordu. WiFi ile erişilebilen düzenek ayrıca bir ağ kurarak çözümler bulunmasını sağlıyordu. Bu sayede bakım maliyetleri oldukça düşmüştü.
Kytch ülkede önemli bir satış başarısı yakaladı. İlk 6 ay ücretsiz sonrasında aylık 10$ destek aboneliği ile pek çok restoranın tercihi oldu. Ne var ki bu andan itibaren Taylor markasında sert bir tutum değişikliği oldu. Bu düzeneği bir şekilde elde ederek incelediği tahmin edilen Taylor anlaşmalı restoranlarına ihtar maili göndererek Kytch cihazının ticari sırları ihlal ettiğini ve insan sağlığını bile tehlikeye sokacak sonuçları olabileceğini bildirdi. Aynı dönemde Taylor kendisi de benzer bir veri analiz cihazını piyasaya sürdü ve iş ortaklarına kullanmalarını şiddetle tavsiye etti.
Kazanç kapısı bir anda kapanan girişim haliyle zarar etmeye başladı. Kurucular Taylor’un bir şekilde ticari sırlarını ele geçirerek yeni bir cihaz yaptıklarını düşünüyor ve bunun için hukuk mücadelesi başlattı. Ne var ki dava Taylor’un yeniden Kytch cihazlarına izin vermesini pek mümkün kılmayacak gibi. Bu bakımdan girişimin geleceğe dair pek bir umudu kalmamış ve mevcut tecrübeler ile farklı alanlarda başarılı olabilmenin yollarını arıyor.