Mustafa Tayfun Laik, Memleket Partisi Kurucular Şurası üyeliği, Genel Disiplin Konseyi üyeliği ve parti üyeliğinden istifa ettiğini toplumsal medya hesabından duyurdu.
Laik, “Parti içerisinde itimat ortamını zedeleyen; Kurucular Konseyi, MYK ve Genel Disiplin Heyeti üyelerini baskı altına almaya çalışan ve Kurultay öncesinde tansiyonu tırmandıran birtakım gelişmeler istifa etmemde tesirli olmuştur” tabirlerini kullandı.
Laik’in istifa açıklaması şöyle:
“SAYIN MUHARREM İNCE KENDİ KEYİFLİ AZINLIĞINI KURMUŞTUR”
“CHP kurultaylarında, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve idare takımlarını memnun azınlık biçiminde şiddetle eleştiren Sayın Muharrem İnce, liyakatsiz ancak ‘iyi ve gurme’ dostlarıyla bir arada kendi keyifli azınlığını kurmuştur. Partimizin kurulduğu süreçte, liyakat ve muvaffakiyet yerine sadakati tercih eden Sayın İnce, kendisine sadakatle bağlı dar bir takım ile Genel Merkez binalarında keyifli aile tabloları çizerken Partinin anketlerdeki oy oranı ise süratle düşmeye başlamıştır.
“KURULTAY ÖNCESİNDE TANSİYONU TIRMANDIRAN BİRTAKIM GELİŞMELER”
Partimizin programına, tüzüğüne ve kırmızı çizgilerine gönülden bağlı şahısları küstüren bu azınlık, kendilerine sadakatle bağlı CHP küskünlerinden kurdukları teşkilatları ile ‘demokratik kongreler’ düzenlerken kendilerinden olmayan teşkilatlara baskı yaparak istifa ettirmişlerdir. Parti içerisinde inanç ortamını zedeleyen; Kurucular Heyeti, MYK ve Genel Disiplin Heyeti üyelerini baskı altına almaya çalışan ve Kurultay öncesinde tansiyonu tırmandıran birtakım gelişmeler istifa etmemde tesirli olmuştur.
“ÇAĞRIM ENGELLENMİŞTİR”
Kurultay’ın demokratik bir atmosferde gerçekleşmesinin sağlanması için, tansiyonu tırmandırarak baskı ortamı yaratan ve disiplin hatası işleyen kurucular hakkında, Parti Tüzüğü’ndeki disiplin süreçlerinin işletilmesine yönelik çağrım, Sayın Muharrem İnce tarafından, CHP’deki demokrasi gayretine yakışmayacak bir biçimde engellenmiştir.
“TABELA PARTİSİ HALİNE GELDİĞİNİ BİZLERE GÖSTERMİŞTİR”
Sayın İnce’nin son hali, Partimizin programının, tüzüğünün ve kırmızı çizgilerinin artık masaldan ibaret olduğunu ve Memleket Partisi’nin ‘tabela partisi’ haline geldiğini bizlere göstermiştir. Sonuç olarak; muhalefet partisine muhalefet etmekten öteye gitmeyen, CHP’deki muvaffakiyetinden ve gayretinden diğer söyleyecek bir kelamı olmayan, CHP küskünlerinden oluşan memnun bir azınlık ile gerçeklerden uzak hülyalara dalan bir siyaset anlayışının içerisinde olamayacağım aşikardır.”
