Avrupa mimarisi ve yapısı, gerek tarihi gerekse dünya yapıları ortasındaki pozisyonu açısından epey özel bir yerde. Avrupa’ya turistik yığınlar da epey fazla, doğal ki bunların çoğunluğu da oradaki muazzam yapıtları görmek için. Bu yapılarla ilgili herkesin bir fikri olsa da (ne vakit yapıldığı, kim tarafından kaç yılında yapıldığı gibi) bu yapılar aslında hiç kimsenin bilmediği kimi gizemleri de içinde barındırıyor. Bu içerikte de, bizim de yeni öğrendiğimiz, farklı bilgileri sizinle paylaşacağız. Haydi başlayalım, güzel okumalar! 🙂
Kaynak: https://www.ranker.com/list/whoa-euro…
1. 1997’ye kadar Musevilerin Roma’nın ünlü yapıtı Titüs Kemeri’nin altından geçmesinin yasak olduğunu biliyor muydunuz?
Her ne kadar 20.yy’ın yarısında bu türlü bir yasağın devam etmesi saçma gelse de, ne yazık ki, gerçek.
Titüs Kemeri, Roma İmparatorluğu’nun Judaea’da Musevilere karşı kazandıkları büyük zaferin bir sembolü olarak inşa edildi. Haklı olarak da Roma’da yaşayan Museviler de bu kemeri kendilerine bir hakaret olarak gördüler. Neyse ki, 1997’de İtalya hükümeti kanunun saçmalığını anlamış olacak ki Musevilerin kemerin altından geçme yasağını resmi olarak kaldırdı.
2. Louvre Müzesi’ndeki bütün sanat yapıtlarını görmek için 100 gün gerektiğini biliyor muydunuz?
Paris her vakit dünyanın kültür başşehri olarak bilinir. Doğal bunun en büyük nedeni de Louvre Müzesi. Louvre, yalnızca Batı’nın eserlerini( Mona Lisa, Venus de Milo gibi) değil tıpkı vakitte bütün dünya sanatkarlarının kıymetli yapıtlarını içinde barındırıyor.
Peki Louvre’da bütün yapıtları ne kadar vakitte görebiliriz? Yapılan araştırmalara nazaran her bir yapıta tam 30 saniye bakarsak toplamda 100 günde Louvre’da bütün yapıtları görmüş oluruz.
3. Eyfel Kulesi’nin en üst katında bir daire var!
İnşa edildiği dönemde( 1887-1889) Eyfel Kulesi dünyanın en uzun yapısıydı.Bir sürü insan görmek için dünyanın dört bir yanından geliyordu. Günümüzde bu durum hala değişmedi. Şayet Fransa’ya gidiyorsanız Eyfel Kulesi kesinlikle uğramanız gereken turistik bir yer haline geldi, hatta artık Fransa’nın en büyük sembolü.
Tasarımcısı mühendis Gustave Eiffel, Eyfel Kulesi’nin en üst katına bir daire inşa ettirdi. Her ne kadar birçok üst sınıf bu daireyi çok fazla paralar vererek kiralamak istese de, Gustave buna asla müsaade vermedi. Yalnızca ayrıcalıklı beşerler burayı görebiliyordu, bunlardan biri de Thomas Edison.
4. La Sagrada Familia tamamlanmış olsaydı her bir kulesinin farklı sembolleri söz edeceğini biliyor muydunuz?
La Sagrada Familia’nın Türkçe manası ‘Kutsal aile’. İnşasına 19. yüzyılda başlansa da ne yazık inşası tamamlanmadı. La Sagrada Familia, her ne kadar tamamlanmamış olsa da, İspanyanın ve dünyanın en büyük yapıtları ortasında gösteriliyor. Şuan toplamda 8 tane kulesi olsa da mimarı Antoni Gaudi bu yapıt için 18 tane kule tasarlamıştı ve ve her bir kule Hristiyanlığın bir kesimini temsil edecekti. 12 tanesi havarileri, 4 tanesi İncil müelliflerini ve son ikisi de Meryem Ana ve İsa’yı temsil edecekti.
5. Panteon’un hiç restore edilmemiş olduğu halde hala parçalanmadığını biliyor muydunuz?
Kolezyum ve Panteon, Antik Roma’dan kalmış en değerli eserler. Gerek dini gerekse siyasi bir kıymeti olan Panteon’un asıl can alıcı özelliği birçok savaşa, birçok tabiat felaketlerine ve çağdaş vakitlerin eski yapıtları katletmeye başlamasına karşın hala dimdik ayakta durması.
Tabii ki bu yapının hala ayakta durmasının nedeni aslında yapısında kullanılan gereçler ve o devrin bilim insanlarının, mimarlarının sahiden işlerinde en uygunu olma dileği.
6. Aşıklar Çeşmesi’nin devletin kendi bütçesiyle inşa edildiğini biliyor muydunuz?
Trevi Çeşmesi olarak da bilinen Aşıklar Çeşmesi, mimar Nicola Salvi tarafından dizayn edildi. Bu çeşmenin tasarımı Papa XII. Clemens tarafından çok beğenildiği ve ucuz bir maliyeti olduğu için masraflar devlet bütçesi tarafından karşılandı. Çok da hoş olmuş!
7. Mont Saint Michel Manastırı’nın bir vakitler hapishane olarak kullanıldığını biliyor muydunuz?
Bu harika yapıtlardan birinin bir vakitler hapishane olması çok da inandırıcı gelmese de, ne yazık ki hakikat. 17. yüzyılın sonlarında Fransız İhtilali vakitlerinde halkın dini inancı zayıflamıştı. Manastır da artık bir hapishaneye çevrilmişti. Hapishanenin ismi ‘Bastille des Mers’, Türkçe manası da ‘Denizin Kalesi’.
8. Buckingham Sarayı’nda yalnızca bir kraliyet üyesinin doğup öldüğünü biliyor muydunuz?
Queen Victoria 1937’de Buckingham Sarayı’nı kraliyet ailesinin resmi malikanesi getirdiğinden beri bütün kral ve kraliçeler burada yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Durum bu türlü olunca da yalnızca bir kraliyet üyesinin orda doğup öldüğü tezi çok da inandırıcı gelmiyor. Bu kişi de Victoria’nın oğlu VII. Edward. 1841’de Buckingham Sarayı’nda doğdu, 1910 yılında tekrar orada öldü.
9. Büyük Paris Cami’nin 2.Dünya Savaşı vaktinde Musevileri yeraltı mezarlarının bulunduğu bölgede sakladığını biliyor muydunuz?
6 milyon Yahudi’nin Naziler tarafından vahşice katledildiği Yahudi Soykırımı hala Avrupa’nın en dehşet verici olayı olarak anılıyor. Hitler’in sıkı uygulamalarına karşın kimi beşerler nitekim bu vahşete direnebildi.
Bir direnişi gösterenler biri de Büyük Paris Cami. O devrin imamı Si Kaddour Benghabrit, Musevilere hem sakladı hem de onlara karşı hoşgörülüydü.
10. Eğik Pizza Kulesi’nin görünümünün bir tık düzeltildiğini biliyor muydunuz?
Pizza kulesi, yüzyıllar boyunca eğik görünümüyle nam saldı ve onlarca felakete ve eğik olmasına karşın yıkılmadı. 1992’de Pizza Kulesi’nin yıkılmasını daha çok önlemek için uzmanlar bir tık düzeltmek için kolları sıvadı. Bu süreç başarılı oldu, pizza kulesi hala eğik görünse de bir tık daha düzeldi ve rastgele yıkıcı bir olaya karşı direnci arttı.
11. İngiltere’deki meşhur saat kulesinin isminin aslında Big Ben olmadığını biliyor muydunuz?
Big Ben, bir çok sinemada ve dizide görünüm kazanmış, İngiltere’nin en kıymetli yapıtlarından biri. Beşerler bu saat kulesinin ismini Big Ben zannetse de saat kulesinin 2012’ye kadar orjinal ismi ‘The Clock Tower’dı. 2012’de Kraliçe II.Elizabeth’in onuruna ‘Elizabet Tower’ oldu.
12. Antik Stonehenge çağdaş bir savaş başlattı.
Stonehenge de İngiltere’ninen tanınmış ve önde gelen yapıtlarından biri. Onca araştırmaya ve incelemeye karşın uzmanlar hala bu muazzam yapıtın sırrını çözemedi.
Yeni çağ ideolojisiyle ilgilenen şahısların bu Megalitik devir yapıtı ilgisini çok çekmişti. Hatta orada Stonhenge Özgürlük Şenliği ismini verdikleri bir şenlik düzenlemeye çalıştılar lakin polis buna müsaade vermedi ve 500’den fazla kişi tutuklandı.
13. Kolezyum’un 30 tane tuzak kapısı olduğunu biliyor muydunuz?
Kolezyum günümüzün en kıymetli yapıtlarından biri. Roma devrinden günümüze kadar gelen bu eser, bugün çeşitli tehlikelerle karşı karşıya: yağmacılık ve yapılmasından yıllar geçmesi üzere.
Amfitiyatronun geniş seyirci kapasitesinin yanı sıra çeşitli etkinlikler için kullanılan 30 tane tuzak kapısı vardı.
