21. yüzyıl teknoloji çağıdır. Buna göre değerler de değişti. Teknoloji, gençlerin bakış açısını ve dünya görüşünü etkiledi.
Artık kollarının altında kitap olan insanlarla nadiren karşılaşıyoruz. World Wide Web’in bununla çok ilgisi var. Çoğu insan gerekli bilgileri internetten almayı tercih eder. Bilgi çağında yaşayan ve büyüyen neslin kitap okuma zevkini tatmayacağı korkusu da vardı.
Kitap hakkında ne söyleyebiliriz? Hiç bir şey. Sonuçta kitabı okumadan bir şey söylemek zor. Günümüzde gençlerin çoğu sosyal ağlarda güzel alıntılar dışında hiçbir şey okumuyor.
Ancak son günlerde kitap okuma kültürünü şekillendirme çabaları yoğunlaştı. Mahallelerde küçük kütüphaneler açıldı, çeşitli eylemler düzenlendi, genç erkekler ve kadınlar Bişkek Merkez Meydanı’nda kitap okuma törenine başladı. Bu kesinlikle sevindirici bir manzara.
Kitap, ruhunuzu zenginleştiren, kelime dağarcığınızı dolduran, size ders veren, hayatınızdaki boşlukları dolduran bir araçtır. Bir kitapta kaç dünya var.
Özellikle yeni bir kitap aldığımda heyecanlanıyorum, eve gitmek için acele ediyorum. Toplu taşımada seyahat ederken aceleyle başını, sonunu, ortasını açıp cümleleri gizlice okurum. Temelde kitap okumayı bir proje olarak değerlendirip mevsimine göre ayırırım. Örneğin 2019’da “Türk edebiyatı” projesinde çalıştım. Burada sadece önde gelen Türk yazarların eserlerini okuyorum. Gelecek yıl Rus klasiklerini ve dünya tarihi sanat eserlerini incelemeyi planlıyorum.
Kitaplar hayatımızda büyük bir rol oynar. Sanat eserleri yazılmasaydı, hayatımızda söz, aşk ve dram incileri olmazdı. Ruhu sarsan duygular söylenmeden kalırdı. Ruhumuz fakirleşir, ağır sözlerden kendimizi koruyamaz, hayatın zorluklarını yenemezdik. Çünkü kitaplarımız var ve sanat eserleri okuyoruz, güneş bulutlu olsa da ruhumuz rahat ve huzurlu. Kitabın etkisiyle heyecanlanır, hayal kurar, hayal gücümüz artar, dünyamız renklenir, değişir.
Tarihi eserleri okurken zamana boyun eğmiyorsunuz. Bin yıl öncesine gidip o dönemi kendi gözlerinizle görmek gibi.
Bir kitap büyük bir hazinedir. Hayat derslerini ancak bu halden almalıyız. Kitap, çocukluktan bir kişiye eşlik ediyor. Ders kitaplarının yardımıyla çevreyi tanırız. Sanat eserlerini okuyarak hayatı ve bireyselliğimizi anlarız. Kitap bize özel, bilinmeyen bir dünyayı gösteriyor.
İnsan kalitesinden bahsetmemek mümkün değil. Çok okuyan insan ile az okuyan insan arasındaki fark çok açıktır. Örneğin, kitap aşığı bir insan düzgün konuşur, terbiyeli yetiştirilir, büyüğüne ve küçüğüne saygı duymasını bilir, derin bir anlayışa sahiptir, çok şey bilir, hatasız yazar, fikir aktarabilir ve açıklayabilir, düzenli bir düşünceye sahiptir, küçük zorluklara kırılmaz ve en önemlisi yüksek bir insan kalitesine sahiptir.
Öyleyse kitabın sesini dinlemeye çalışalım. Eğitim, öğretim ve yaşamımızdaki boşlukları doldurmada kitaplar vazgeçilmezdir.