İkinci Dünya Savaşı’nda dünyaya dehşet saçan Adolf Hitler güya şeytanla muahede yapmış üzere bir türlü ölmek bilmiyordu. Askerken de Almanya’da diktatör olduktan sonra da vefatla kol kola gezmesine karşın daima paçayı kurtaran Hitler beşere sanki doğaüstü güçleri mi vardı diye düşündürtüyor! İşte Nazi başkanının daima hayatının kurtulmasını sağlayan tuhaf tesadüfleri sizler için derledik. Gelin ayrıntılara bir arada göz atalım! 👇
Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=7Hrqt…
Adolf Hitler tahminen de dünyanın en berbat insanıydı ancak her nedense vefat onu daima pas geçmişti…
Sayısız defa mevtle burun buruna gelse de mucizevi halde daima paçayı kurtaran Hitler, kendisi isteyene kadar da inat etmeye devam etmişti. Anlatacağımız öyküler o denli hudut bozucu ki nitekim bir şey Hitler’i koruyor muydu diye düşünmeden edemeyeceksiniz. Buyurun! 👇
1. İnanması güç gelebilir lakin Hitler de bir vakitler çocuktu ve daha minicikken başına şanssız bir olay gelmişti…
Soğuk bir kış ayında Almanya’da bulunan Inn Irmağı buz tutmuştu. Küçük Hitler arkadaşlarıyla oynamak için bu ırmağı seçmişti ve üstünde koşarken incecik buzlar süratle çatladı. Dondurucu suyun içine düşen Hitler’i fark edip imdadına koşan kişi ise Johann Kuehberger olmuştu. Johann isimli genç adama Hitler’in birinci kollayıcı meleğiydi desek yeridir.
2. Hitler’i ikinci sefer mevtin kıyısından döndüren şey ise “duyduğu garip bir ses” olacaktı. İnansak mı bilemiyoruz ama!
Birinci Dünya Savaşı’nın dehşetli ve vefat kokan atmosferinde bir defa daha hayata tutunan genç Hitler değişik bir tecrübe yaşamıştı. Yıllar sonra kendi ağzıyla anlattığı kadarıyla savaşta hayatı onu uyaran bir ses sayesinde birkaç kere kurtulmuştu.
Özellikle hatırladığı anısı ise şöyleydi: 👇
Kalabalık bir hendekte silah arkadaşlarıyla beklerken bir ses ona oradan uzaklaşmasını söylemiş ve o da süratle hendekten kaçmıştı. Uzaklaştıktan sonra hendeğe atılan bir bomba sonucu tüm askerler ölmüştü; Hitler hariç. Hitler’in kendisine doğaüstü bir nitelik addetmek için bu öyküyü uydurduğu kuşkuları de yok değil…
3. Evet, tahminen bu seferkini duymuş olabilirsiniz: Hitler’in hayatını bağışlayan yufka yürekli İngiliz asker Henry Tandey.
1918’in Eylül ayında savaş devam ederken Tandey’nin ateş çizgisine bir Alman askeri girdi. Askeri bir mühlet izleyen Tandey adamın yaralı olduğunu ve silahı olmadığını fark etti. Bu durumda onu vurmanın gerçek olmayacağına kanaat getiren İngiliz asker adamın hayatını bağışlamıştı.
Yaralı bir adamı taşıyan İngiliz askerinin resmedildiği Fortunino Matania’nın yaptığı tabloyu odasına astırmıştı Hitler.
Hikayeye nazaran Hitler fotoğraftaki İngiliz askerinin Tandey olduğunu düşünmüştü. Hatta İngiltere başbakanı Chamberlain Hitler’le görüşmeye geldiğinde ona tabloyu göstermiş ve Henry Tandey’ye teşekkürlerini iletmesini istemişti. Ricasının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair ise kesin bir delil yok.
Henry Tandey her ne kadar güzel bir şey yapmış olsa da milyonlarca insanı vefata götürecek bir adamın hayatını bağışladığını asla bilemezdi…
4. Hitler’in mevtle kol kola gezmesi savaş vaktinde asker olmasıyla da alakalıydı elbette.
Ancak ‘Bu kadar da olmaz yahu!’ dedirtecek kadar taarruzdan paçayı kurtarmıştı Hitler. Bu defa bahsedeceğimiz olay ise bir kimyasal gaz taarruzuydu. İnsancıl hukukun günümüzdeki kadar yerleşmediği o periyotlarda kimyasal silahlar sık sık deneniyordu.
Saldırı esnasında orada bulunan Hitler de süreksiz körlük yaşayarak hastaneye kaldırılmıştı.
Ciddi bir sorunu olmadan saldırıyı atlatmış olmasına karşın iktidara geldiği sıralarda savaş kahramanı olarak anılsın diye bu olay büyütülmüştü. Üstelik tıbbi kayıtlar süreksiz körlüğünün ataktan değil ruhsal sebeplerden kaynaklandığını yazmasına karşın…
5. Daha bitmedi… Hitler bu sefer de Alman ordusuna katılmış İrlandalı asker Michael Keogh tarafından kurtarılacaktı.
Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın aldığı hezimet ve ülkenin içine düştüğü ağır savaş sonrası koşullar Hitler’in o devir yapmaya başladığı konuşmalarının ana konusuydu. Korkusuzca konuşan Hitler kimi Alman askerlerini rahatsız etmeye başlamıştı.
Daha ünü çok yayılmamış olan Hitler’in sesini kesmek isteyen 200 kadar adam, bir gece ona ve arkadaşına saldırmışlardı.
O sırada olay yerinden geçen Michael Keogh ve adamları da iki adamın öldürülmek üzere olduğunu fark edince bir ikaz ateşi açarak Alman askerlerinin tuttuğu serserileri dağıtmıştı. Hitler’in yüzü ve bedeni morluklar ve yaralarla doluydu lakin tekrar hayattaydı…
6. Savaş bitmişti ve Hitler yavaş yavaş yandaş toplamaya devam ediyordu ve partisini de kurmuştu; Naziler artık gerçekti.
Tabii Hitler ve arkadaşları pat diye iktidara gelmemişlerdi öncesinde Weimar hükümetine karşı düzenledikleri bir iki darbe bulunuyordu. Bunlardan birinde ‘Devrim!’ sloganları atarak neredeyse başarılı olacakken son anda işler aksine dönmüştü. Artık Hitler ve partisindekiler vatan haini olarak aranan ve vefata mahkum edilmiş hatalılar haline gelmişlerdi.
İşte Hitler kaçak olduğu bu periyotta bir meskende saklanıyordu. Alman askerleri yerini bulduğundaysa kendi canını almaya karar vermişti!
Tutuklanmadan evvel eline aldığı tabancayla kendisini vurmaya kalkışmışken son anda konut sahibi tarafından engellenen Hitler bu sefer de intihardan paçayı kurtarmıştı. Esasen tutuklandıktan sonra da yalnızca 9 ay mahpus yatmış hapisteyken de ünlü kitabı Kavgam’ı kaleme almıştı.
7. 13 Mart 1930 yılında Hitler bir defa daha bahtsız bir olay yaşadı: Makûs bir otomobil kazası.
Kaza esnasında Hitler’le bir arada olan Otto Wagener’ın söylediğine nazaran bir cazip arabası Hitler’in otomobiline çarpmıştı. Neredeyse vefatına ezilecekken yeniden bir biçimde hayatta kalmıştı diktatör. Çok seferden sonra nitekim gözetici melekleri mi vardı diye düşünmeden edemiyor insan…
8. Johann Georg Elser, ölmemeye ant içmiş Hitler’e inat suikast planı yapan isimlerden biriydi. Neredeyse başaracaktı da!
Elser diktatörden kurtulmak için çok ince bir plan yapmıştı. Hitler’in daima konuşma yaptığı bir yerde aylarca uğraşarak güçlü bir bombanın sığacağı büyüklükte bâtın bir delik açmıştı. Hitler’in geleceği saate de bombayı ayarlamıştı: 21:20. Eğer her şey plana nazaran gitseydi Hitler yeryüzünden silinmiş olacaktı ancak o gün ne yazık ki sisli bir hava vardı…
Havanın çok sisli olmasından ötürü Berlin’den uçağa binmek yerine trenle seyahat yapmayı tercih etmişti Hitler.
Bu durum Hitler’in salona yarım saat erken varmasına ve konuşmasını da erken bitirmesine sebep olmuştu. Hitler’in konuşması saat tam 21:07’de sonlanmış ve adam salondan derhal ayrılmıştı. 13 dakika sonra patlayan bombada ise 8 kişi ölürken 60 kişi de yaralanmıştı; alışılmış ki Hitler hariç…
9. Azrail’le muahede mı yaptı bilmiyoruz lakin Hitler bir bombalı suikast teşebbüsünden daha kurtulmuştu…
Claus von Stauffenberg isimli albay, planladığı suikast teşebbüsünde Hitler’in evrak çantasına bomba yerleştirmişti. Plana nazaran Hitler İkinci Dünya Savaşı’nda sığınak olarak kullandığı Wolf’s Lair’e geldiğinde çanta Hitler’in yanında olacaktı. Ama orada olmaması gereken bir Nazi askeri durduk yere çantanın yerini değiştirmişti.
Kalın tahtalardan yapılma masanın başka tarafında kalan çanta artık Hitler’e gereğince yakın değildi.
Bomba patladığında değerli kimi Nazi generallerini öbür dünyaya yollamış olsa da asıl maksat olan Hitler’in yalnızca kolu yaralanmıştı. Hayal kırıklığı yaşayan Stauffenberg bundan sonra da öbür teşebbüslerde bulundu ama hepsi başarısız oldu ve sonunda idam edildi.
Hitler sayısız defa vefattan kurtulup milyonların canına mal olduktan sonra bir biçimde hayata veda etti; kendi elleriyle.
30 Nisan 1945 yılında Naziler Berlin Savaşı’nı kaybedince Hitler kendisini vurarak intihar etti. Bu kadar olaydan sağ kurtulması insanı sahiden doğaüstü bir şeyler mi vardı diye düşündürtüyor. Tahminen de yalnızca çok şanslıydı ve bu tesadüfler silsilesi dünyanın yazgısını şekillendirmişti…
Hitler’in ölmek bilmezliği hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarını bekliyorum! 👇
