Viktorya devrinde arsenikle boyanmış elbiseler giyilir ve medyumlar aracılığıyla ölülerle irtibat kurulurdu. Aslında her devir, geçmişe baktığımızda farklı eğilimler gösteriyor değil mi? Bugünkü eğilimlerimiz de gelecekte Viktorya devrindekiler kadar tuhaf görünebilir. Pekala, artık hep beraber Viktorya Devri’ndeki garip uygulamalara göz atmaya ne dersiniz? 👇
Kaynak: https://www.historydefined.net/the-st…
1. Viktorya devri vatandaşlarının deneyimlediği tuhaf trendlerden biri de ölülerle fotoğraf çektirmekti.
Fotoğrafçılık; uzun mühlet hareketsiz kalmayı gerektiren, yeni ve insanları meraklandıran bir icattı. Bu nedenle ölülerle fotoğraf çektirmek, yaşayan büyük bir küme beşerle poz vermekten çok daha kolay olabileceği düşünülmekteydi.
Viktorya periyodunda, sevdiklerinin son manzaralarını kaydetmek için ölülerle fotoğraf çektirmek yaygın bir uygulamaydı. Bu uygulama o kadar olağanlaşmıştı ki, ölüler giydirilip güya hayatta üzere fotoğraflarda yer alırdı.
Bu fotoğrafların birçoklarında vefatı hatırlatan tabirler bulunurdu. Bu devirde beşerler sıkça hastalık ve tedavi edilemeyen sıhhat meseleleri nedeniyle sevdiklerini kaybederdi, bu da ölümcül kayıpların Viktorya periyodu ömrünün bir kesimi olduğunu gösterir. Bu durum, ölülerle fotoğraf çektirme uygulamasını daha manalı kılar.
2. Viktorya devri modası, büyük ve tuhaf trendlerle evvelki kuşaklara kıyasla çok farklıydı. Bu trendlerden biri, tahnit şapkalarıydı.
Tahnit şapkalar, bilhassa 1900’lerin başında popülerdi. Tahnitçilik, egzotik hayvanları muhafaza ve sergileme emeliyle artan bir popülariteye sahipti ve bu nedenle moda dünyasına da taşındı.
Tahnit şapkalar, bayanlar tarafından kullanılırdı.
Büyüklükleri; birkaç ötücü kuşla süslenmiş küçük bir şapkadan, tahnit edilmiş bir kedi ya da baykuş kadar büyüğe kadar değişebilirdi. Ekseriyetle hafif olan kuşlar bu şapkalara eklenirdi lakin özel partilerde yarasalar yahut büyük kümes hayvanları da kullanılırdı.
3. Viktorya devri insanları, cinsel ilgi konusunda epey karmaşık bir ikili standartla yaşadı.
Cinsel ilgi, asla toplum içinde tartışılmaz, birinin gebe olduğunu açıklamak bile çok berbat bir davranış olarak kabul edilirdi. Lakin bu durumun tam zıttı bir halde Viktorya periyodu insanları çok ölçüde pornografi üretti.
Viktorya devri erkekleri, yeteri kadar paraları varsa bir metres tutma eğilimindeydiler lakin bu ilgilerini asla aşikâr etmezlerdi.
Viktorya periyodundaki bayanların birden fazla ise erkeklerin evlilik yeminlerine sadık kalamayacaklarını kabul ediyordu. Yeniden de bekar bir bayanla birlikte yakalanan erkekler önemli toplumsal etiketlerle karşı karşıya kalabiliyordu.
4. Viktorya devri insanları, hastalık ve toplumsal problemler nedeniyle yaşadıkları kayıplar sonucu ölülerle ilişki kurma takıntısı geliştirmişti.
Bu ilişkiyi kurmak için ruh çağırma seansları düzenlemiş, meskenlerinde merasimler yapmış ve medyumlardan yardım almışlardır. Bu tecrübe, tüm toplumsal sınıflar ortasında yaygınlaşmıştır. Winchester Evi, bu devir insanlarının ölülerle irtibat kurma takıntısının bir örneğidir.
5. Doğuştan kusurlu beşerler, hayvanlar ve egzotik yerlerden getirilen objeler “Ucube Gösterileri” ismi altında sergilenirdi.
Viktorya periyodu, insanların alışılmadık ve tuhaf şeylere meraklı olduğu bir periyottu. Başka ülkelerle artan etkileşim, çeşitli beşerler ve enteresan olaylarla tanışma fırsatı sağlamıştı. Şovlar, seyircilere muhakkak bir fiyat karşılığında sunulurdu. Bu şovlarda kullanılan beşerler ekseriyetle istismar edilirdi; kusurları olan çocuklar ve yetişkinler bu şovlara katılmak için zorlanırdı. Bu cins şovlar, Viktoryenlerin hoşlandığı lakin günümüzde kabul edilemez, korkutucu bir cümbüş biçimiydi.
6. Viktorya devri insanları, tedavi edilemeyen rahatsızlıklar için tahlil arayışında olup yaygın ve anlaşılmamış hastalıkların güzelleştirilmesi için her türlü yaratıcı tıbbi tedaviyi denemeye açıktı.
Öğütülmüş mumya, birçok sıhhat probleminin tanınan tedavi formülüydü.
İngilizler, Mısır mumyalarını keşfettikten sonra onlara tabiri caizse kafayı taktı. Bu mumyalar çalındı, müzelerde sergilendi ve tıbbi emellerle kullanıldı. XVI. ve XVII. yüzyıldan beri kemiklerin öğütülerek ilaç olarak kullanılması uygulaması vardı ve Viktorya devri insanları bu eski tedavileri yeni tıbbi prosedürlere dönüştürdü.
7. Viktorya periyodunda moda çok değişkendi. Takılar bilhassa popülerdi. Bilhassa saç takıları yaygındı ve birçok bayan bu takıları konutlarında yapardı.
Bu takılar ayrıyeten sevdiklerinin saçlarından yapılıp hatıra olarak saklanabiliyordu. Günlük kullanıma uygun olan bu takılardan saç broşları ceketlere ve şapkalara da iğnelenebilirdi.
8. Viktorya periyodunda “sinirsel durumlar” olarak isimlendirilen akıl hastalıkları, fark edilmeye başlandı.
O vakte nazaran yeni olan bu rahatsızlıklara tüm toplumsal sınıflardan beşerler ilgi duymaya başladı ve Sigmund Freud’un yapıtları, psikoloji tartışmalarının temelini oluşturdu. Bu ilgi, Öjenik hareketini destekleyen teorilerin oluşmasına yardımcı oldu lakin birebir vakitte insanın ruhsal durumunu daha yeterli manaya ismine olumlu adımlar atıldı. Viktorya devri insanları, beyin ve vücudun farklı varlıklar olduğu varsayımında yanılmış olsalar da değerli bir çalışmayı başlatmışlardır.
9. Viktorya devrinde tanınan olan arsenikli yeşil elbiseler, ölümcül bir trenddi.
Bu elbiseler, ölümcül bir unsur olan arsenikle boyanmıştı ve tüketicilerin talebi, sıhhat risklerine karşın bu boyama usulünü yaygınlaşmıştı.
Koyu yeşil boyaların elde etmek için daha inançlı yol bulunana kadar bu elbiseler yaygın bir formda kullanıldı.
Tarihçiler, bu elbiselerde olan toksisite ve zehirlenme riski nedeniyle dikkatli olmaktadır.
10. Tüyler ürperten Noel kartları:
Noel kartlarının kökeni Viktorya periyoduna dayanmaktadır. 1843 yılında Sir Henry Cole isminde bir adam – Charles Dickens’ın yeni yayınlanan A Christmas Carol isimli yapıtından esinlenerek – birinci bin kopyayı sipariş etmiştir. Lakin birinci Noel kartlarının imali epeyce masraflıydı zira her birinin profesyonel bir renk uzmanı tarafından ‘litografi’ ismi verilen bir teknik kullanılarak tek tek tasarlanması gerekiyordu.
Baskı tekniklerindeki ve posta sistemindeki gelişmelerin seri üretim ve dağıtıma müsaade vermesi 1870’lere kadar sürecekti.
Sanat usulüne gelince, Viktoryenlerin bugün tanıdığımız ‘Noel kartı’ estetiğini nitekim yakalamaları için yıllar geçmesi gerekecekti. Viktorya devri Noel kartlarının birçoklarında hayvanlar ve görüntüler üzere gündelik dizaynlar yer alırken bu ürkütücü dizaynlar için yoğum bir talep vardı.
11. Yaşayan en canlı hayvanları yemeyi amaçlayan sayısız kulüp vardı.
Charles Darwin, egzotik yiyeceklerden hoşlanan ve İhtiyofagus Kulübü üzere garip deniz canlıları yiyen kulüplerin üyesiydi. Victorya devrinde birtakım insanların bol vakit ve paraları olduğu, bu tuhaf alışkanlıkların ve hobilerin toplumsal olarak kabul edilebilir olduğu görülmüştür.
12. Mezar hırsızlığı epey yaygındı.
O periyodun tıp dünyası süratle ilerlese de cesetlere duyulan bir muhtaçlık vardı. Mezar hırsızları olarak bilinen bireyler, aileler mezarlığı terk ettikten sonra ve çürüme başlamadan evvel işe koyulurlardı. Tabipler, anatomik bilgilerini ilerletmek için yeni gömülmüş cesetlere para öderlerdi.
13. Devrin bayanları gözlerine limon ve zehriyle bilinen güzelavrat otundan elde edilmiş zehirli bir sıvıyı kullanırlardı.
Kadınlar, gözlerini parlak ve pak tuttuğuna inandıkları için gözlere limon ve portakal suyu uygulardı. Limon suyu dışında, bayanlar ayrıyeten göz bebeklerini genişletmek için ‘belladonna’ ismiyle bilinen güzelavrat otunu kullanırlardı. Bu uygulamanın onları daha cazip görünmelerini sağladığına inanırlardı. Ne yazık ki, bu uygulaman körlük ve kornea çizilmelerinin en önemli nedeni olduğu ortaya çıkmıştır.
14. Elbiseler gerçek böceklerle süslenirdi.
Modacıların giysileri böcek kanatlarıyla süsleyen bir trend vardı. Bu böcekler çiftleştiklerinde düzinelerle toplanır ve bundan sonra ölürler, kanatlarını ‘kanat hasatçıları’ için bırakırlar. Birinci başta ürpertici görünse de kanatların canlı rengi, parlaklığı ve ışıltısı o kadar çok çekmişti ki, beşerler onları payet olarak kullanmaya ve elbiselerini süslemeye karar verdiler.
15. Tüm çocuklar, kız erkek fark etmeksizin dört yaşına kadar elbise giyerdi.
Doğumdan okul çağına kadar olan devirde yaklaşık dört yıl mühletince, çocuklar dantel ve kabarık ayrıntılarla süslenmiş elbiseler giyerlerdi. Elbiseler ne kadar çok dantel ve kabarık ayrıntı içeriyorsa bebeğin yahut çocuğun ailesi o kadar varlıklı kabul edilirdi. Çocukların giysileri üzerinden zenginliği sergilemek bir gelenekti.
Peki, siz bu tuhaf uygulamalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Buyurun yorumlara…
