Rus edebiyatının en bilinen ve sevilen muharrirlerinden biri olan Puşkin’in nasıl öldüğünü biliyor musunuz? Devrinde düellonların yasak olup ağır cezaları olmasına karşın Puşkin bir düelloya girdi. Aldığı ağır yara sonucu hayatını kaybetti. Pek çok düelloda olduğu üzere uyuşmazlığın nedeni bir bayandı. Ünlü müellif Puşkin’in mevti hakkında etkileyici beş ayrıntı içeriğimizde👇
Kaynak: https://www.rbth.com/arts/literature/…
1799-1838 yılları ortasında yaşamış olan Aleksandr Puşkin Rusya’nın ulusal şairi olmakla birlikte Rus edebiyatının kurucusu olarak görülür.
Yüzbaşınının Kızı, Seviyordum Sizi, Erzurum Seyahati ve Maça Kızı üzere sayısız eser bırakan Puşkin’in vefatı de en az bu yapıtları kadar etkileyiciydi. Dilerseniz bu öncü ve parlak edebiyatçının vefatına dair ayrıntılara birlikte bakalım.
1. Puşkin fevri bir karaktere sahipti ve birçok düelloda bulundu. Fransız bir memur olan Georges d’Anthès ile yaptığı düello ölümcül formda yaralandığı ikinci düellosuydu.
Olay Kasım 1836’da, karısı Natalya Goncharova’nın sadakatsizliğine açık bir ima içeren ‘Boynuzunun Sertifikası’ isimli isimsiz bir hiciv aldığı vakitti. Puşkin bunu yapabilecek şahısları karşılaştırdı. St.Petersburg’da Çar I. Nicholas’ın Goncharova iki seçenekten biriydi fakat Puşkin’in ülkenin en yüksek hükümdarına meydan okuyamayacağı açıktı, bu yüzden gördüğü ikinci mümkün seçeneği seçti: d’Anthès.
Ancak Fransız memur, kısa mühlet sonra Puşkin’in karısının kız kardeşi Ekaterina Goncharova’ya evlenme teklif etti ve şairin meydan okumasını geri çekmesine yol açtı.
Düğünden sonra söylentiler yine dolaşmaya başladı ve şair, kaynağının Hollanda’nın Rusya Büyükelçisi ve d’Anthès’in üvey babası olan Baron van Heeckeren olduğunu düşünerek ona iğneleyici bir mektup yazdı. Puşkin’in hem büyükelçi hem de evlatlık oğlu hakkında yaptığı aşağılayıcı yorumlar, Heeckeren’in birinci meydan okumanın hala geçerli olduğunu açıklamasına neden oldu.
2. Düello, St. Petersburg’un eteklerindeki Chernaya Rechka’da gerçekleşti ve bu bölgeson derece sert kurallara sahipti.
Diğer Avrupa ülkelerinde, düellocular ekseriyetle yirmi beş-otuz adımlık bir aralıktan birbirlerine ateş ederlerdi fakat bu düelloda uzaklık yalnızca on adım olarak belirlendi. Evvel D’Anthès ateş etti ve Puşkin’i midesinden ağır formda yaraladı. Puşkin yere düşse de rakibine ateş etmeyi başardıi kurşun d’Anthès’in sağ elini sıyırdı. Şair ise iki gün sonra öldü.
3. Rusya’da düellolar Büyük Petro tarafından yasaklanmıştı ve bu yüzden gizlice yapılıyordu. Düellolara katılmanın cezası hayli ağırdı hatta bazen vefat cezası bile verilmekteydi. Puşkin ölmek üzereyken, çarın hekimi aracılığıyla I. Nicholas’ın yardımcısı Konstantin Danzas için affını almayı başardı.
Danzas, Peter ve Paul Kalesi’nde iki ay hapsedildi. Nicholas, ölen şairin ailesinin geçimini sağladı: Puşkin’in borçlarını ödedi, aileye 10.000 ruble toplu hibe ödenmesini emretti, dul bayan ve kızlarına emekli maaşı verdi ve şairin oğullarını sayfa olarak aldı. Çar, d’Anthès’in askeri unvanını elinden aldı ve onu Rusya’dan sürgüne gönderdi. Eşi, Puşkin’in baldızı ona eşlik etti ve çiftin dört çocuğu oldu. Söylenenlere nazaran, Rusya’dan sürgün edilmesinin Fransa’da “parlak bir siyasi kariyere” sahip olmasını sağladığını söylerdi.
4. Kimi beşerler Natalya Goncharova’nın kocasının vefatından bir formda sorumlu olduğunu düşünmekte zira kendisini d’Anthès ile ilişkilendiren söylentiler uzun müddet bitmedi.
Şair Anna Akhmatova, onu ‘düellonun oluşumunda Heeckeren’lerin kabahat ortağı’ olarak nitelendirirken, Marina Tsvetaeva ise şunları yazmıştı:
‘Başka bir şeyi olmayan bir hoşluk, yalnızca bir hoşluk.Akılsız, ruhsuz, kalpsiz, yeteneksiz. Bir kılıç üzere vuran çıplak hoşluk. Ve vurdu’.
5. Puşkin’in yirmiden fazla meydan okuma yaptığı düşünülmekte.
Bunlardan dördü düelloyla sonuçlanırken, öbürleri şairin arkadaşları sayesinde büyük ölçüde önlendi. Puşkin birinci meydan okumasını yaptığında yalnızca on yedi yaşındaydı. Amcası Pavel Gannibal’in bir baloda birlikte dans ettiği kızı çalmasına gücenmişti. Fakat çarçabuk barıştılar ve düello gerçekleşmedi. Puşkin bir nişancı olarak ünlü olsa da düellolarda hiçbir vakit birinci olmadı ve rakibinin kanını sadece bir kere akıttı: d’Anthès ile son hesaplaşmasında.
