Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada Türkiye’deki sığınmacılar konusuna ait dikkat çeken sözler kullandı.
“BAZI KISIMLARIN NEFRET TELAFFUZLARI YOĞUNLAŞTI”
Son günlerde, bilhassa toplumsal medyada, sığınmacılara yönelik nefret telaffuzlarını üzülerek takip ettiklerini tabir eden Karamollaoğlu şöyle konuştu: “Derinleşen ekonomik krizle birlikte sığınmacılara yönelik müsamahanın azaldığını, kimi kesitlerin de nefret telaffuzlarıyla yansıları daha da ağırlaştırdığını görüyoruz.
“ASIL SORUMLU İKTİDARDIR”
Lakin bilinmelidir ki, karşı karşıya kaldığımız tüm sorunların birinci derecede sorumlusu olduğu üzere, göç konusunda da asıl sorumlu; kontrolsüzlüğü benimseyen iktidardır. AK Parti iktidarı, kapsamlı ve toplumsal yapıyı zedelemeyecek bir göç siyaseti ortaya koyamamıştır. Hükûmet, her alanda olduğu üzere bu mevzuda da sınıfta kalmıştır. Ne hudut güvenliğini sağlayabilmiş ne de bir göç siyaseti oluşturabilmiştir.
“BU DURUM SÜRDÜRÜLEMEZ BİR NOKTAYA GELDİ”
Buna karşın; kimi siyasalların, tüm yabancıları kriminalize etme uğraşlarını ise üzülerek izliyor ve asla gerçek bulmuyoruz. Bu siyasalların sığınmacılara yönelik telaffuzlarının yol açtığı tepkisellik, hükûmetin seçim sürecine girerken aradığı güvensizlik ortamına hizmet etmekte ve siyasi mühendisliğe yer hazırlamaktadır. Geldiğimiz noktada, hükûmetin göç konusundaki siyasetsizliği ve artan ekonomik krizle birlikte bu durum sürdürülemez bir noktaya gelmiştir.
“IRKÇI TELAFFUZLARDAN VAZGEÇİLMELİ”
Hükûmetin denetimsiz göç siyaseti, yasal yollarla ülkemizde bulunan sığınmacıları da güç durumda bırakmaktadır. Ekonomik ve toplumsal külfetlerin faturası mültecilere değil, hükûmete kesilmeli ve şahsen hükûmetten hesap sorulmalıdır. İktidar, bir an önce hudut güvenliğini sağlamalı ve toplumun geleceğe yönelik telaşlarını giderecek kapsamlı bir göç siyaseti ortaya koymalıdır. Hükûmete yönelik tenkitleri bir kenara bırakıp, mültecileri amaç gösteren politikler ise ırkçı ve nefret dolu telaffuzlarından vazgeçmelidir.
“AKILLARINI BAŞLARINA DEVŞİRMELİLER”
Unutulmasın ki, tarihe kara leke olarak geçen üzücü olaylar, genel de sonucu hesap edilmeyen sorumsuzca kelamlardan kaynaklanmıştır. Bu nedenle başta politikler olmak üzere herkes yaşadığımız sıkıntı günleri de dikkate alarak, toplumun dinamiklerine kast edecek kelamlardan ve hareketlerden kaçınmalıdır. Bilhassa de birbirlerini ucuz kahramanlıklarla parlatmaya çalışan politikler akıllarını başlarına devşirmelidir. Türkiye Cumhuriyetinin İçişleri Bakanı olma sıfatını taşıyan birisi ise, bu biçim süreçlerde herkesten çok daha hassas ve hassas davranmalıdır.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A DAVET
Cumhurbaşkanı Erdoğan da olayları evvel yalnızca seyredip, akabinde kamuoyunun nabzına nazaran şerbet vermek yerine; acilen sorumluluk almalı ve olayların büyümesine mani olmalıdır. Bölgemizdeki ülkelerle normalleşmeden ve iç çatışmalar durmadan bu problemlerin tahlili mümkün değildir; bu konu da yeterli idrak edilmelidir. Son olarak, herkesi aklıselime ve sağduyuya davet ediyorum.”
