Gözlerimizde büyüleyici bir imgeye sahip olan Everest Dağı ezelden beri macera tutkunları ve dağcılar için karşı konulamaz bir rota olmuştur. Gelin bu dağ ismini nereden alıyormuş öğrenelim!
Kaynak: https://www.historyextra.com/period/g…
Öncelikle sadede gelmeden evvel size Everest Dağı hakkında genel bilgiler verelim:
Everest Dağı, Asya kıtasında yer alan Himalaya Dağları’nın en yüksek noktasıdır.
Dağın tam yüksekliği 8,848 metredir ve dünyanın en yüksek doruğudur. Dağ şiddetli şartları, dik yamaçları ve yüksek rakımıyla ünlüdür. Bu nedenle dağa tırmanış denemeleri aslında dağcılar için büyük bir meydan okumadır.
Everest Dağı mahallî halklar için geçmişten günümüze derin bir kültürel ve dini kıymete sahip olmuştur.
Hatta o denli ki, Tibet ve Nepal’de yaşayan kimi topluluklar dağa kutsal bir yermişçesine tapıyorlar. Everest Dağı’na tırmanmak bu toplumlar için bir ritüel yahut dini bir vazife olarak bile sayılabiliyor. Tepeye ulaşmak ise onlar için aydınlanmaya giden bir seyahati temsil ediyor.
Everest dağındaki ekosistem de büyük bir merak hususudur ve buranın yüksek rakımlardaki soğuk ve kuru iklim şartları yalnızca sağlam bitki ve hayvanların yaşamasına müsaade verir.
Dağcılar ve tabiat severler, Everest Dağı’nın bu eşsiz ekosistemini korumak için efor gösteriyorlar.
Everest Dağı’na tırmanan birinci bayan dağcılar, bayanların da doruğa ulaşabileceğini kanıtlamak istemişler.
1975 yılında, Japon dağcı Junko Tabei, Everest Dağı’na tırmanarak bu değerli başarıyı elde etmiştir. Tabei isimli bayanın bu başarısı, Everest Dağı’nın sembolik manasını daha da güçlendirmiştir.
Everest Dağı’na tırmanmanın büyük riskler ve tehlikeler içerdiği elbet bir gerçek.
Yüksek rakımın neden olduğu düşük oksijen düzeyi, donma, yüksek rüzgarlar ve çığlar üzere doğal tehlikelerle karşılaşmak her vakit mümkün. Bu nedenle, dağcılar ve rehberlerin, âlâ bir eğitim, tecrübe ve gerçek ekipmanla donanmaları gerekiyor.
Everest Dağı, tüm bu muvaffakiyetler da dikkate alındığında dünya çapında bir turistik cazibe merkezi haline gelmiştir.
Dağın etrafında tırmanış tecrübelerini yaşamak isteyen ziyaretçilere hizmet veren turistik tesisler ve dağcılık şirketleri bulunmaktadır.
Everest Dağı’nın neden bu ismi taşıdığı ise aslında uzun müddettir merak edilen bir bahis.
Bu sorunun karşılığı İngiliz coğrafyacı ve isimlendirme uzmanı George Everest’e dayanmaktadır. Kendisi 19. yüzyılın ortalarında Hindistan’da Birleşik Krallık hizmetinde vazife yapmış ve bölgenin topoğrafyasını haritalandırmıştır ve bu nedenle de dağın ismiyle anılması gururunu ulaşmıştır.
Everest Dağı’nın ünü, 1953 yılında gerçekleşen bir muvaffakiyetle daha da artmıştır.
O devirde, Nepalli dağcı Tenzing Norgay ve Yeni Zelandalı dağcı Sir Edmund Hillary Everest Dağı’na birinci sefer ulaşmayı başarmışlardır. İkilinin uğraşları ve yürekleriyle ulaştığı bu tarihi muvaffakiyet ise, Everest Dağı’nın dünyanın en yüksek doruğu olarak tanınmasını sağlamıştır.
Tek bir elbet gerçek var ki geçmişte ve günümüzde Everest Dağı, insanlara ilham veren bir sembol haline gelmiştir.
Bu görkemli dağa ulaşmak, disiplin, özveri ve kararlılık gerektiriyor. Bu nedenle, Everest Dağı, motivasyon ve muvaffakiyet kıssalarıyla dolu bir destanın merkezinde yer alıyor.
