Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Öğretmenlerimiz başta olmak üzere işçimizin kıymetli bir kısmını kapsayan 3600 ek gösterge sıkıntısını önümüzdeki yılın sonuna kadar tahlile kavuşturmayı planlıyoruz.” dedi.
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Memur-Sen Büyük Türkiye Buluşması’nda konuşan Erdoğan, seçimden evvel “Liyakati temel alacağız” diye ahkam kesenlerin seçimden sonra belediye takımlarını bölücü terör örgütünün uzantıları başta olmak üzere yandaşlarına peşkeş çektiğini söyledi.
Bu zihniyetin belediyelerde son 2,5 yılda ortaya koyduğu yaklaşım ve uygulamalarla nasıl bir ülke ve idare hedeflediğini açık halde gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Yaşadıklarımızın ışığında artık şu gerçekleri hepimiz çok daha yeterli görüyoruz: Bunların hayalindeki Türkiye baskının, diktanın, faşizmin kol gezdiği, farklılıklara tahammül edilmediği bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, tıpkı tek parti devrindeki üzere milletin kıymetlerinin aşağılandığı bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, insanımızın öz yurdunda parya muamelesi gördüğü bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, iktisadı IMF komiserleriyle yönetilen, savunması dışa bağımlı, üretmeyen, büyümeyen bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, bölücü terörle uğraş yerine, teröriste komşu olmayı tercih eden bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, ulusal çıkarlarını bile savunmaktan aciz, öz itimat mahrumu, prestijsiz, pespaye bir ülkedir. Bunların hayalindeki Türkiye, Batı başşehirlerinin müstemlekesi haline gelmiş, ekonomik bağımsızlığı olmayan bir ülkedir. Bunların tek vaadi kendilerinin de sık sık tabir ettikleri üzere eski Türkiye’yi tüm çarpıklıklarıyla yine hortlatmaktır. Daima birlikte yürüttüğümüz hak ve hakikat gayretini sonuna kadar sürdürerek, milletimizi bu zihniyetin insafına inşallah bırakmayacağız.”
“Eski Türkiye kelamı verenlerin ülkeye hayrı dokunamaz”
Sendikal hareketler üzere siyasetin de “cesaret, yürek, aşk ve sevda işi” olduğunu lisana getiren Erdoğan, “Sendikacılık üzere siyaset de fakat ülkeye ve millete hizmet gayesiyle yapılırsa manalıdır. Cetlerin dediği üzere ‘Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.’ Yalnızca eski Türkiye kelamı verenlerin ne bu ülkeye ne bu millete ne de kamu görevlilerine rastgele bir hayrı dokunamaz. Memurları tehdit eden, kamu görevlisine parmak sallayan, kendinden olmayanı dışlayanlarla büyük ve güçlü Türkiye inşa edilemez. Yabancı büyükelçiliklerini ağlama duvarına çevirenlerin bırakın Türk demokrasisini, kendi partilerine bile yararı dokunmaz.” dedi.
“Ne kadar saklamaya çalışsalar da bizim üzere milletimiz de bunların çapını, kapasitesini çok düzgün biliyor.” sözlerini kullanan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Karşımızdaki habis zihniyetin Türkiye’yi yalnızca geriye götüreceğini, son 19 yılda elde ettiği kazanımları kaybettireceğini halkımız çok düzgün görüyor. Bunun için şahsımıza ve hükümetimize yönelik onca taarruza karşın, milletimizin her bölümü üzere kamu görevlilerimiz de takviyelerini ve dualarını bizden esirgemiyor. Biz de insanımızın ve ülkemize aşkla hizmet eden kamu görevlilerimizin inancını boşa çıkarmamak için gece gündüz çalışıyoruz. Ülkemizin imkanları genişledikçe, başka işçilerimiz üzere memurlarımızın da bundan istifade etmesini sağlıyoruz. Hamdolsun, bugüne kadar sabit fiyatla çalışan kardeşlerimizi enflasyona ezdirmedik, bundan sonra da ezdirmeyeceğiz.”
“Memurlarımızın taleplerini imkanlar çerçevesinde hep dikkate aldık”
“Toplu görüşme ve mukavele süreçlerinde memurlarımızın tüm taleplerini eldeki imkanlar çerçevesinde ebediyen dikkate aldık. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda bu doğrultuda hiç de azımsanamayacak bir uzaklık katettiğimizi görüyoruz. Kamu görevlilerimizin toplu kontrat hakkını anayasal garantiye biz kavuşturduk. Toplu kontratta uyuşmazlık yaşanması halinde başvurulacak düzenekleri biz oluşturduk. Disiplin şuralarında sendika temsilcilerine yer vermenin yanında, disiplin cezalarına yargı yolunu biz açtık. Süreksiz işçi statüsünü sözleşmeliye biz dönüştürdük ve kendilerine sendikaya üye olabilme hakkı tanıdık. Çeşitli devirlerde 280 bin kontratlı çalışanı takıma geçirdik. Kılık kıyafet yasaklarını kaldırmakla kalmadık, inanç özgürlüğü ve haklarıyla ilgili garantiler getirdik. Maaş promosyonlarının direkt işçiye ödenmesini temin ederek kamu görevlilerimize ek gelir sağladık. Emekli kamu görevlilerine maaş promosyonundan bayram ikramiyelerine kadar pek çok dayanak verdik. Müsaade mühletleri ve kapsamıyla ilgili kasvetleri çözdük. Sicil notu ve sicil raporu üzere objektiflikten uzak uygulamaları kaldırdık.”
“3600 ek gösterge sıkıntısını önümüzdeki yılın sonuna kadar tahlile kavuşturmayı planlıyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilere ve devlet muhafazasında yetişen şahıslara verilen kamuda istihdam hakkının tertipli bir halde işletilmesini temin ettiklerinin de altını çizerek, şunları söyledi:
“Bu kapsamda öğretmenlerimiz başta olmak üzere işçimizin kıymetli bir kısmını kapsayan 3600 ek gösterge sıkıntısını önümüzdeki yılın sonuna kadar tahlile kavuşturmayı planlıyoruz. Memur-Sen’in bu mevzunun neticelendirilmesi konusunda gösterdiği çabanın yakın şahidiyiz. Gerçi bizim yıllar evvel kelamını verdiğimiz ve hazırlıklarını başlattığımız 3600 ek gösterge sorununu sahiplenmeye çalışan CHP üzere fırsatçılar olduğunu da görüyoruz. Neyse ki milletimizin ve kamu görevlilerimizin hafıza kayıtlarında bunların hepsi de mevcuttur. İnşallah bundan sonra da Memur-Sen ile iş birliği ve dayanışma halinde kamu görevlilerimizin durumlarını güzelleştirmeye devam edeceğiz. Hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, herkesin huzuru ve refahı için çalışmayı sürdüreceğiz. Bunu da son 19 yıldır olduğu üzere tekrar daima bir arada, omuz omuza vererek gerçekleştireceğiz. Sizlerin aracılığıyla tüm kamu görevlilerimize şu çağrıyı yapmak istiyorum: Kardeşlerim, Türkiye’de ne mafyaya ne de mafya siyasetine yer vardır. Tehdit lisanını siyasetlerinin öznesi haline getirenlerin bu ülkenin memurunu, öğretmenini, polisini, yargıcını, savcısını, bürokratını rahatsız ve huzursuz etmesine asla müsaade vermeyiz. Biz bu makamda olduğumuz surece Allah’ın müsaadesiyle kimse sizin kılınıza dahi dokunamaz. Kâfi ki siz çalışın, üretin, ülkemize ve milletimize aşkla hizmet edin. Kâfi ki siz misyonunuzu hakkıyla yerine getirmenin gayretini verin. Kâfi ki siz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası amacından sapmayın. Gerisi yalnızca lafügüzaftır, teneke gürültüsünden ibarettir. Biz Memur-Sen’e ve onun hükmi şahsiyetinde tüm kamu görevlilerimize güveniyoruz.”
Memur-Sen Büyük Türkiye Buluşması’nın hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, ülkeye ve millete hizmet eden tüm kamu görevlilerine teşekkür etti.
Merhum Mehmet Akif İnan başta olmak üzere kuruluşundan bugüne, sendikanın çatısı altında emek verip, ahirete irtihal edenlere Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, Memur-Sen idaresi ve üyelerine çalışmalarında muvaffakiyetler diledi.
Notlar
Programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın, AK Parti İstanbul Vilayet Lideri Osman Nuri Kabaktepe ve Memur-Sen’e bağlı sendikaların üyeleri katıldı.
Konuşmaların akabinde Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tablo armağan etti.
Fotoğraf çekiminin akabinde program sona erdi.
(Bitti)
AA / Güç Gönel – Son Dakika Haberleri